Multilingual Turkish Dictionary

French To Turkish

French To Turkish
ELLES-MÊME : French Turkish

kendileri

ELLIPSE : French Turkish

"[la] elips; eksilti"

ELLIPSOÏDAL : French Turkish

elipsoidal

ELLIPSOÏDE : French Turkish

[le] elipsoit

ELLIPTICITÉ : French Turkish

[la] elips şekli

ELLIPTIQUE : French Turkish

"eliptik, elipsel; eksiltili"

ELLÉBORE : French Turkish

[le] çöpleme

EMBALLAGE : French Turkish

[le] ambalaj, ambalajlama

EMBALLER : French Turkish

"balyalamak; sandıklamak; paket yapmak, ambalaj yapmak; coşturmak "

EMBALLEUR : French Turkish

[le] balyacı, ambalajcı, paketçi

EMBARCADÈRE : French Turkish

"[le] iskele; binme yeri"

EMBARCATION : French Turkish

[la] küçük gemi

EMBARDÉE : French Turkish

[la] yana sapma, yön değiştirme, dümen kırma

EMBARGO : French Turkish

[le] ambargo

EMBARQUEMENT : French Turkish

"[le] gemiye yükleme, yüklenme; binme, bindirme"

EMBARQUER : French Turkish

"(gemiye) bindirmek, yüklemek; (gemiye) su girmek; bir işe sokmak; hapse götürmek; (taşıta) binmek; geziye çıkmak "

EMBARRAS : French Turkish

"[le] engel, güçlük; karışıklık; güç durum; para sıkıntısı; tasa, kaygı; kararsızlık; şaşkınlık "

EMBARRAS GASTRIQUE : French Turkish

mide rahatsızlığı

EMBARRASSANT : French Turkish

can sıkıcı, sıkıntılı

EMBARRASSER : French Turkish

"engellemek, tıkamak; sıkıntı vermek; şaşırtmak "

EMBARRASSÉ : French Turkish

"kararsız, şaşkın; sıkıntılı"

EMBAUCHAGE : French Turkish

[le] iş verme, işçi tutma

EMBAUCHE : French Turkish

[la] işe alma, işçi tutma

EMBAUCHER : French Turkish

işe almak, iş vermek

EMBAUCHOIR : French Turkish

[le] ayakkabı kalıbı