Multilingual Turkish Dictionary

French To Turkish

French To Turkish
ARRAISONNEMENT : French Turkish

[le] (gemi\\uçakta) denetleme

ARRAISONNER : French Turkish

(gemi\\uçak) denetlemek

ARRANGEANT : French Turkish

uysal

ARRANGEMENT : French Turkish

"[le] düzeltme, onarma; uzlaşma"

ARRANGER : French Turkish

"düzeltmek, düzenlemek, yoluna koymak; çözmek, halletmek "

ARRANGEUR : French Turkish

[le] aranjör

ARRESTATION : French Turkish

"[la] tutuklama, tevkif; tutukluluk"

ARRHES : French Turkish

[la] kaparo, pey

ARRIMER : French Turkish

(yük) istif etmek, yerleştirmek

ARRIVAGE : French Turkish

"[le] gelme, yanaşma; gelen mallar"

ARRIVER : French Turkish

"varmak, gelmek; yetişmek; başarmak; olmak, başa gelmek "

ARRIVER AU PORT : French Turkish

amaca ulaşmak

ARRIVER COMME MARÉE EN CARÊME : French Turkish

tam zamanında gelmek

ARRIVER COMME UNE BOMBE : French Turkish

ansızın çıkagelmek

ARRIVER À BON PORT : French Turkish

sağ salim varmak

ARRIVER À SON TERME : French Turkish

sona ermek

ARRIVISME : French Turkish

[le] yükselme hırsı

ARRIVISTE : French Turkish

[le] [la] tuttuğunu koparan kişi

ARRIVÉE : French Turkish

"[la] gelme, geliş; varma, varış"

ARRIÈRE : French Turkish

[le] (gemi) kıç, arka

ARRIÈRE-BOUTIQUE : French Turkish

[la] (dükkân) arka oda

ARRIÈRE-COUR : French Turkish

[la] arka avlu

ARRIÈRE-GARDE : French Turkish

[la] artçı

ARRIÈRE-GAUCHE : French Turkish

[le] solbek

ARRIÈRE-GOÛT : French Turkish

[la] damakta kalan tat