Multilingual Turkish Dictionary

French

French
ÉCHÉANCIER : French Turkish

[le] alacak defteri

ÉCHÉANT : French Turkish

vadesi gelmiş

ÉCLABOUSSER : French Turkish

"(çamur\\su) sıçratmak; şatafatıyla (başkalarını) çatlatmak"

ÉCLABOUSSURE : French Turkish

"[la] sıçramış çamur\\su; geri tepiş"

ÉCLAIR : French Turkish

"[le] şimşek; parıltı; kremalı pasta, ekler "

ÉCLAIRAGE : French Turkish

[le] aydınlatma, ışık verme

ÉCLAIRAGISTE : French Turkish

aydınlatma mühendisi

ÉCLAIRCIE : French Turkish

"[la] bulutlar arasında açık yer; (ormanda) alan"

ÉCLAIRCIR : French Turkish

"koyuluğunu azaltmak, açmak; rengini açmak; seyrekleştirmek; aydınlatmak"

ÉCLAIRCISSEMENT : French Turkish

[le] açıklama, aydınlatma

ÉCLAIREMENT : French Turkish

"[le] açıklık, aydınlık; aydınlatma"

ÉCLAIRER : French Turkish

"aydınlatmak, ışık vermek; kılavuzluk etmek, yol göstermek; ışıldamak, parlamak "

ÉCLAIREUR : French Turkish

"[le] [la] izci; rehber; kılavuz gemi"

ÉCLAIRÉ : French Turkish

aydın, bilgili, görgülü

ÉCLAT : French Turkish

"[le] parça, kopuntu; büyük gürültü, gürleme; parlak ışık; parlaklık; dedikodu, skandal "

ÉCLAT DE RIRE : French Turkish

gürültülü kahkaha

ÉCLATANT : French Turkish

"parlak; besbelli; ün salmış, şanlı"

ÉCLATEMENT : French Turkish

[le] parçalanma

ÉCLATER : French Turkish

"çatlamak; parçalanmak; parıldamak; patlamak, patlak vermek "

ÉCLATER DE RIRE : French Turkish

kahkahalarla gülmek, katılasıya gülmek

ÉCLECTIQUE : French Turkish

"seçici; seçmeci"

ÉCLECTISME : French Turkish

[le] seçmecilik

ÉCLIPSE : French Turkish

"[la] (güneş\\ay) tutulma; yokluk, ortadan çekilme; yitme, kaybolma "

ÉCLIPSE LUNAIRE : French Turkish

ay tutulması

ÉCLIPSE SOLAIRE : French Turkish

güneş tutulması