Multilingual Turkish Dictionary

French

French
ÉMANCIPATION : French Turkish

"[la] erginleştirme; erginleşme; özgürleşme, özgürleştirme, bağımsızlaşma"

ÉMANCIPER : French Turkish

"erginleştirmek; özgürleştirmek; bağımsızlaştırmak "

ÉMANER : French Turkish

"(koku\\gaz vb) çıkmak, yayılmak; türemek, belirmek"

ÉMARGEMENT : French Turkish

"[le] not çıkma; parafe etme, imza atma"

ÉMARGER : French Turkish

"not çıkmak; imza atmak"

ÉMASCULER : French Turkish

"iğdiş etmek; soysuzlaştırmak"

ÉMERAUDE : French Turkish

[la] zümrüt

ÉMERGENCE : French Turkish

"[la] çıkış, çıkma; çıkıntı"

ÉMERGER : French Turkish

"yüze çıkmak, suyun yüzüne çıkmak; görünmek, sivrilmek"

ÉMERI : French Turkish

[le] zımpara

ÉMERSION : French Turkish

"[la] su yüzüne çıkma; ortaya çıkma, çıkış; görünme"

ÉMERVEILLEMENT : French Turkish

"[le] hayran olma, hayranlık; hayrette kalma"

ÉMERVEILLER : French Turkish

"hayran etmek; hayrette bırakmak, şaşırtmak "

ÉMETTEUR : French Turkish

verici (radyo vb), yayan, yayıcı

ÉMETTRE : French Turkish

"dışarı vermek, çıkarmak, yaymak; piyasaya çıkarmak; söylemek, bildirmek, belirtmek; (radyo\\TV) yayın yapmak, yayınlamak"

ÉMEU : French Turkish

[le] tepelidevekuşu

ÉMEUTE : French Turkish

[la] ayaklanma, kargaşalık

ÉMEUTIER : French Turkish

[le] [la] ayaklandırıcı, isyancı

ÉMIETTEMENT : French Turkish

[le] ufalama, ufalanma, dağılma

ÉMIETTER : French Turkish

ufalamak, dağıtmak

ÉMIGRANT : French Turkish

[le] [la] göçmen, muhacir

ÉMIGRATION : French Turkish

[la] göç, dış göç, hicret

ÉMIGRER : French Turkish

göç etmek

ÉMIGRÉ : French Turkish

[le] [la] göçmen

ÉMINCER : French Turkish

ince ince dilimlemek