Multilingual Turkish Dictionary

French

French
ÉMINEMMENT : French Turkish

çok yüksek ölçüde, son derece

ÉMINENCE : French Turkish

"[la] yükseklik, tepe; çıkıntı; üstünlük; kardinal unvanı "

ÉMINENT : French Turkish

"yükselen, sivrilen; üstün, seçkin"

ÉMIR : French Turkish

[le] emir, bey

ÉMISSAIRE : French Turkish

"[le] özel görevli; boşaltma kanalı"

ÉMISSION : French Turkish

"[la] piyasaya (para) çıkarma; radyo yayımı"

ÉMOI : French Turkish

[le] heyecan, coşku

ÉMOLLIENT : French Turkish

yumuşatıcı (ilaç)

ÉMOLUMENTS : French Turkish

[le] maaş, aylık, ücret

ÉMONDAGE : French Turkish

[le] budama

ÉMONDER : French Turkish

udamak

ÉMOTIF : French Turkish

coşkulu, coşkusal

ÉMOTION : French Turkish

[la] heyecan, telaş, coşku

ÉMOTIONNEL : French Turkish

coşkusal

ÉMOTIONNER : French Turkish

heyecanlandırmak, coşturmak

ÉMOTIVITÉ : French Turkish

[la] heyecan, coşkululuk

ÉMOULEUR : French Turkish

[le] bileyici

ÉMOULU : French Turkish

ilenmiş

ÉMOUSSER : French Turkish

körletmek, keskinliğini gidermek

ÉMOUSTILLER : French Turkish

keyiflendirmek

ÉMOUVANT : French Turkish

"heyecan verici; coşturan"

ÉMOUVOIR : French Turkish

"şaşırtmak; heyecan vermek; coşturmak; içine dokunmak; kışkırtmak "

ÉMOUVOIR LA BILE À QN : French Turkish

öfkelendirmek

ÉMU : French Turkish

"heyecanlı, coşkulu; heyecan verici"

ÉMULATION : French Turkish

[la] ilerleme yarışması