Multilingual Turkish Dictionary

French

French
ÉMULSION : French Turkish

[la] sübye, emülsiyon

ÉMÉCHÉ : French Turkish

çakırkeyif

ÉMÉRITE : French Turkish

"görgülü, değerli; seçkin"

ÉMÉTIQUE : French Turkish

[le] kusturucu (ilaç)

ÉNERGIE : French Turkish

[la] enerji, erke

ÉNERGIE ATOMIQUE : French Turkish

atom enerjisi

ÉNERGIE CALORIFIQUE : French Turkish

ısı enerjisi

ÉNERGIE DE FUSION : French Turkish

füzyon enerjisi

ÉNERGIE DE LA LUMIÈRE : French Turkish

ışık enerjisi

ÉNERGIE GÉOTHERMIQUE : French Turkish

jeotermal enerji

ÉNERGIE MÉCANIQUE : French Turkish

mekanik enerji

ÉNERGIE NUCLÉAIRE : French Turkish

nükleer enerji

ÉNERGIE SOLAIRE : French Turkish

güneş enerjisi

ÉNERGIE ÉOLIENNE : French Turkish

üzgâr enerjisi

ÉNERGIQUE : French Turkish

"güçlü, enerjik; yılmaz"

ÉNERGIQUEMENT : French Turkish

var gücüyle, yılmadan, canla başla

ÉNERGUMÈNE : French Turkish

"[le] içine şeytan girmiş; taşkın, gözü kararmış"

ÉNERGÉTIQUE : French Turkish

enerji+

ÉNERVANT : French Turkish

sinirlendirici

ÉNERVEMENT : French Turkish

[le] sinirlenme, sinirlilik

ÉNERVER : French Turkish

"gücünü kesmek; sinirlendirmek "

ÉNERVÉ : French Turkish

sinirli

ÉNIGMATIQUE : French Turkish

"bilmeceli; anlaşılmayan, esrarlı, gizemli"

ÉNIGME : French Turkish

"[la] bilmece; gizem, sır"

ÉNONCER : French Turkish

anlatmak, bildirmek, açıklamak