Multilingual Turkish Dictionary French

ÉPOPÉE : French Turkish

[la] destan

ÉPOQUE : French Turkish

"[la] çağ; zaman "

ÉPOUILLER : French Turkish

it ayıklamak

ÉPOUSE : French Turkish

[la] karı, eş

ÉPOUSER : French Turkish

"evlenmek; benimsemek, uymak"

ÉPOUSSETAGE : French Turkish

[le] tozunu alma

ÉPOUSSETER : French Turkish

tozunu almak

ÉPOUSTOUFLER : French Turkish

"şaşırtmak; hayran bırakmak"

ÉPOUVANTABLE : French Turkish

tüyler ürpertici

ÉPOUVANTABLEMENT : French Turkish

tüyler ürperterek

ÉPOUVANTAIL : French Turkish

[le] korkuluk

ÉPOUVANTE : French Turkish

[la] büyük korku

ÉPOUVANTER : French Turkish

üyük korku salmak

ÉPOUX : French Turkish

"[le] koca, eş; güvey "

ÉPREINTE : French Turkish

[la] buruntu, karın ağrısı

ÉPREUVE : French Turkish

"[la] sınama, deneme; sınav; felaket; prova; fotoğraf; yarış "

ÉPREUVE DE FORCE : French Turkish

güç denemesi

ÉPREUVE DE RÉSISTANCE : French Turkish

dayanıklılık testi

ÉPRIS : French Turkish

düşkün, vurgun, tutkun

ÉPROUVANT : French Turkish

dayanılması güç

ÉPROUVER : French Turkish

"sınamak, denemek; duymak; acı vermek; göğüs germe"

ÉPROUVETTE : French Turkish

[la] deneykabı

ÉPUISANT : French Turkish

yıpratıcı, yorucu

ÉPUISEMENT : French Turkish

"[le] tükenme, tüketme; bitkinlik"

ÉPUISER : French Turkish

"tüketmek, bitirmek; sonuna ulaşmak "