Multilingual Turkish Dictionary

French

French
ÉTOURDERIE : French Turkish

"[la] düşüncesizlik; dikkatsizlik; şapşallık"

ÉTOURDI : French Turkish

"düşüncesiz; dikkatsiz, sersem, şapşal "

ÉTOURDIMENT : French Turkish

düşüncesizce, dikkatsizce

ÉTOURDIR : French Turkish

"sersemleştirmek; sersemletmek; bunaltmak "

ÉTOURDIR LA DOULEUR : French Turkish

ağrıyı\\acıyı uyuşturmak

ÉTOURDISSANT : French Turkish

"sersemletici, şaşırtıcı; bunaltıcı"

ÉTOURDISSEMENT : French Turkish

[le] sersemlik, baş dönmesi

ÉTOURNEAU : French Turkish

[le] sığırcık, çekirgekuşu

ÉTRANGE : French Turkish

olağandışı, tuhaf, garip

ÉTRANGEMENT : French Turkish

görülmedik bir şekilde, tuhaf biçimde

ÉTRANGER : French Turkish

[le] [la] yabancı

ÉTRANGETÉ : French Turkish

[la] tuhaflık, acayiplik, gariplik

ÉTRANGLEMENT : French Turkish

"[le] boğma; sıkışma; daralma"

ÉTRANGLER : French Turkish

"boğmak; boğazını sıkmak; engellemek; boğulmak, soluğu tıkanmak"

ÉTRANGLÉ : French Turkish

"boğulmuş; sıkışmış, darlaşmış "

ÉTRAVE : French Turkish

[la] pruva bodoslaması

ÉTREINDRE : French Turkish

"kucaklayıp sarılmak; sıkıştırıp daraltmak; sıkıştırmak"

ÉTREINTE : French Turkish

"[la] sıkmak; kucaklama"

ÉTRENNE : French Turkish

"[la] bayram armağanı; armağan"

ÉTRENNER : French Turkish

"siftah ettirmek; (bir şeyi) ilk kullanmak"

ÉTRIER : French Turkish

[le] üzengi

ÉTRILLE : French Turkish

[la] kaşağı

ÉTRILLER : French Turkish

"kaşağılamak; hırpalamak, dövmek; kazıklamak"

ÉTRIPER : French Turkish

(hayvanın) bağırsaklarını çıkarmak

ÉTRIQUÉ : French Turkish

dapdaracık