Multilingual Turkish Dictionary

French

French
ÊTRE À LA SOLDE DE QN : French Turkish

irinin emrinde\\hizmetinde olmak

ÊTRE À LA TABLE : French Turkish

yemekte olmak

ÊTRE À LA TRAÎNE : French Turkish

geride kalmak

ÊTRE À LA VEILLE DE : French Turkish

üzere olmak

ÊTRE À PORTÉE DE : French Turkish

yapabilmek, elinden gelmek

ÊTRE À SEC : French Turkish

meteliksiz kalmak

ÊTRE À SON AISE : French Turkish

sıkıntısı olmamak, rahatı yerinde olmak

ÊTRE ÂGÉ DE ANS : French Turkish

yaşında olmak

ÊTRE ÉMÉCHÉ : French Turkish

çakırkeyif olmak

ÊTRE ÉTENDU MOLLEMENT : French Turkish

sere serpe uzanmak

ÊTRES : French Turkish

[le] evin girdisi çıktısı, kıyısı bucağı

ËVENTAIL : French Turkish

[le] yelpaze

ÌCUMÉNIQUE : French Turkish

evrensel, tüm kiliseleri kapsayan

ÌDÈME : French Turkish

[le] ödem

ÌEILLET : French Turkish

"[le] karanfil; bağcık deliği"

ÌIL : French Turkish

[le] göz

ÌIL POUR ÌIL DENT POUR DENT : French Turkish

göze göz dişe diş

ÌIL-DE-BÌUF : French Turkish

[le] yuvarlak pencere

ÌILLADE : French Turkish

[la] göz işareti, işmar

ÌILLÈRES : French Turkish

[la] at gözlüğü, göz siperi

ÌNOLOGUE : French Turkish

[le] şarap eksperi

ÌSOPHAGE : French Turkish

[le] yemek borusu

ÌSTROGÈNE : French Turkish

östrojen

ÌUF : French Turkish

[le] yumurta

ÌUF AU PLAT : French Turkish

sahanda yumurta