Multilingual Turkish Dictionary

French

French
EN HIVER : French Turkish

kışın

EN HÂTE : French Turkish

soluk soluğa

EN L'AN 1881 : French Turkish

1881 yılında

EN MONOKINI : French Turkish

üstsüz

EN MÊME TEMPS : French Turkish

ir arada, eşzamanlı

EN PANNE : French Turkish

ozuk

EN PARTICULIER : French Turkish

hele, özellikle

EN PREMIER LIEU : French Turkish

ilk olarak

EN QUANTITÉ SUFFISANTE : French Turkish

yeteri kadar

EN RAPPORT AVEC : French Turkish

ilgili

EN ROND : French Turkish

fırıl fırıl

EN URGENCE : French Turkish

iran önce

EN VAIN : French Turkish

oşuna

EN VIGUEUR : French Turkish

yürürlükte

EN ÉTÉ : French Turkish

yazın

ENCHANTEUR : French Turkish

üyüleyici

ENCHANTÉ ! : French Turkish

memnun oldum !

ENCHANTÉ D'AVOIR FAIT VOTRE CO : French Turkish

tanıştığımıza memnun oldum

ENCHÂSSER : French Turkish

gömmek, yerleştirmek

ENCORBELLEMENT : French Turkish

cumba

ENCORE : French Turkish

daha, hâlâ, henüz

ENCOURAGER : French Turkish

özendirmek

ENDROIT : French Turkish

yer

ENDURANCE : French Turkish

direnç

ENFANCE : French Turkish

çocukluk