Multilingual Turkish Dictionary French

FLOTTILLE : French Turkish

[la] filotilla

FLOU : French Turkish

"buğulu; bulanık, belirsiz"

FLOUER : French Turkish

dolandırmak, aldatmak

FLOUVE : French Turkish

[la] kokulu yonca

FLUCTUANT : French Turkish

"çalkantılı, dalgalanan, değişen; oynak"

FLUCTUATION : French Turkish

"[la] çalkantı, dalgalanma; kararsızlık"

FLUET : French Turkish

ince, narin

FLUIDE : French Turkish

akıcı

FLUIDIFIER : French Turkish

akışkanlaştırmak

FLUIDITÉ : French Turkish

"[la] akışkanlık; akıcılık"

FLUOR : French Turkish

[le] flüor

FLUORESCENCE : French Turkish

[la] flüorışı, flüoresans

FLUORESCENT : French Turkish

flüorışıl, flüoresan

FLUVIAL : French Turkish

ırmak+

FLUX : French Turkish

"[le] (denizde) kabarma; akı; bolluk, çokluk"

FLUXION : French Turkish

[la] kan yürümesi, şişme, şiş, apse

FLUXION DE POITRINE : French Turkish

zatürree

FLÂNER : French Turkish

aylak aylak dolaşmak, sürtmek

FLÂNERIE : French Turkish

[la] boş gezme, aylaklık, sürtme

FLÂNEUR : French Turkish

[le] [la] boş gezen, aylak

FLÈCHE : French Turkish

"[la] ok; (minare\\kule gibi yapılarda) külâh; (saat) akrep "

FLÉAU : French Turkish

"[le] harman döveni; terazi oku; afet, felaket, musibet"

FLÉCHER : French Turkish

okla göstermek

FLÉCHETTE : French Turkish

[la] küçük ok

FLÉCHIR : French Turkish

"bükmek, eğmek; yumuşatmak; bükülmek, eğrilmek; baş eğmek"