Multilingual Turkish Dictionary French

FOUDROYANT : French Turkish

"yıldırım saçan; şaşırtıcı, sersemleştirici, sarsan; öldürücü"

FOUDROYER : French Turkish

"yıldırım çarpmak; bir anda öldürmek; şaşırtmak, sersemleştirmek"

FOUET : French Turkish

"[le] kamçı, kırbaç; kırbaç cezası "

FOUETTEMENT : French Turkish

[le] kırbaçlama, kamçılama

FOUETTER : French Turkish

"kamçılamak; vurup çalkalamak, çırpmak"

FOUETTER LE SANG : French Turkish

kışkırtmak

FOUGASSE : French Turkish

[la] bir tür poğaça

FOUGUE : French Turkish

"[la] atılganlık; canlılık, şevk"

FOUGUEUSEMENT : French Turkish

atılganlıkla, ateş gibi

FOUGUEUX : French Turkish

atılgan, şevkli

FOUGÈRE : French Turkish

[la] eğreltiotu

FOUILLE : French Turkish

[la] kazı

FOUILLER : French Turkish

"kazı yapmak; araştırmak; üstünü aramak"

FOUILLIS : French Turkish

[le] dağınıklık, yığıntı

FOUILLÉ : French Turkish

detaylı, ayrıntılı

FOUINE : French Turkish

[la] sansar

FOUINER DANS : French Turkish

karışmak, burnunu sokmak

FOUINEUR : French Turkish

[le] [la] meraklı, burnunu sokan kimse

FOUIR : French Turkish

eşelemek, kazmak

FOUISSEUR : French Turkish

kazıcı

FOULAGE : French Turkish

"[le] (kumaş) tokaçlama; ezme, çiğneme"

FOULANTE : French Turkish

asan

FOULARD : French Turkish

"[le] fular; boyun mendili"

FOULE : French Turkish

[la] kalabalık, halk, yığın

FOULER : French Turkish

"ezmek; üzerinde yürümek, çiğnemek, basmak; burkmak; eziyet etmek "