Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
TAFT : German Turkish

m tafta, canfes; (gerippter) fay

TAG : German Turkish

m l. gün
(Helle) gündüz. aydinlik
(Tagung) kongre, kurultay; dieser
e bugünlerde; ~ und Nacht gecegündüz; ^ und Nacht arbeiten geceyi gündüze katmak; den ^ zu Ende bringen aksamlamak; den lieben langen ~ aksam demez sabah demez; Tannnin günü; Es wird ~. Gün doğuyor. alle
e her gün; jeden ~, den der liebe Herrgott werden läßt AIIah'in günü; e-s schönen
es günlerden bir gün; günün birinde; den ^ (irgendwo) verbringen günlemek; e-n ~ um den ändern; jeden zweiten ^; alle zwei
e günasırı; iki günde bir; zweimal des
s günde iki defa; zehn –e altes Kind on günlük cocuk; sich e-n vergnügten ^ machen felekten gün calmak; papaz ucurmak; Guten ~ ! l. Günaydin! Bonjur! Merhaba !
(bei Verabschiedung) Allaha ısmarladık (bzw. Güle güle)! am (od. bei)
e gündüzün; am hellen (od. hellichten) ^ güpegündüz; an den ~ bringen ortaya dökmek; ifsa etm., meydana cikarmak; an den ^ kommen ortaya dökülmek; ifsa edilmek; meydana cikmak; uç vermek; an den ^ legen göstermek, izhar etm.; auf den folgenden ^ verschieben ferdaya salmak; ertesi güne birakmak; auf ein paar
e (z.B. verreisen) birkaç günlüğüne; auf seine alten
e ihtiyarliğinda; yasi ilerlemiş oldugu halde; — für (od. um) ~ her gün; gün-begün; in den ~ hinein leben günü gününe yasamak; fr.: yevmün cedit, rızkun cedit üzere yasamak; unter
e (Bergwerk) tahtezzemin, yeraltında; von ^ zu ^ gün gectikce; günbegün; günden güne; Arbeit f von e-m ^ bir günlük is; zu
e fördern ortaya cikarmak

TAG- UND NACHTGLEICHE : German Turkish

s. Äquinoktium

TAGARBEIT : German Turkish

-arbeit / gündüz isi

TAGAUS : German Turkish

°aus: ~ tagein her gün; her Allahin günü; günbegün; yil oniki ay (bsi yapmak)

TAGBLIND : German Turkish

-blind gece veya karanlikta daha iyi gören insan; ahfes; med. niktalop

TAGBLINDHEIT : German Turkish

-blindheit / med. niktalopi

TAGBLUME : German Turkish

-blume / bot. örümcek otu

TAGEBAU : German Turkish

m (Bergwerk) acik isletme
blatt n günlük gazete
buch n l. hatira defteri
H muhtira; yevmiye defteri
dieb m hayiaz, avare, tembel; haymana si^in; V: ipi kink
gelder pl. l. pari. hakki huzur
(bei Dienstreise) harcirah; yol parasi (od. harcligi) QIang günlerce
lohn m yevmiye, gündelik, ücret; im ~ arbeiten gündelikle calis-mak
löhner(in /) m gündelikci (kadm), ecir, emekci
marsch m l. (Strecke) günlük yürüyü^
(Ggs. Nachtmarsch) gündüz yürüyüsü Qn l. gün do§mak; ortalik a§arm?ik
(zusammentreten) ictima etm., toplanmak
(beraten) miting yapmak; ictima halinde olm., müza-kerede bulunmak
reise/ l. günlük yol
(Ggs. Nachtreise) gündüz yoiculugu

TAGESANBRUCH : German Turkish

m gün dogmasi; fecir, safak; bei ~ gün doğarken; sabahleyin safakla beraber; immer vor ^ aufstehen üstüne güneş doğmamak

TAGESARBEIT : German Turkish

f
günlük iş
hergünkü iş

TAGESBEFEHL : German Turkish

m mil. emriyevmi; gündelik (od. günlük) emir

TAGESBERICHT : German Turkish

m günlük rapor; mil. a. yevmi teblig

TAGESDIENST : German Turkish

m gündüz hizmeti

TAGESEINNAHMEN : German Turkish

pl. bir günlük häsilat

TAGESEREIGNISSE : German Turkish

pl. günün hadiseleri; Berichterstatter über ~ kronikör, kronikci

TAGESGESCHEHEN : German Turkish

n aktüalite

TAGESGESPRÄCH : German Turkish

n günün mevzuu; zum ~ werden aktüalite haline gelmek; aktüellesmek

TAGESGRAUEN : German Turkish

n; bei ~ s. bei
anbruch

TAGESKASSE : German Turkish

f
Th., Film gündüzün bilet satilan gise
H günlük häsilat

TAGESKURS : German Turkish

m (Börse) günün rayici

TAGESLEISTUNG : German Turkish

f günlük randiman

TAGESLICHT : German Turkish

n gün isiği; bei ~ gündüz göziyle; allmählich ans ~ kommen kokusu cikmak; s.a. an den Tag kommen, was doch früher oder später ans ~ kommen muß kirmizi göm-lek; nicht ans ~ kommen lassen b-nin kabahatini ortmek; was das ~ zu scheuen hat gizli kapakli

TAGESLICHTBIRNE : German Turkish

f gündüz isikli lamba

TAGESMARSCH : German Turkish

m s. Tagemarsch