Germany To Turkish
ANSCHRAUBEN : German Turkish
vidalamak, vida ile tespit etm
ANSCHREIBEN : German Turkish
l. (auf e-e Tafel usw.) üzerine yazmak
(j-n) b-ne yazi yazmak
(notieren) not etm.
(Schuld) b-nin hesabma kaydetinek; ~ lasseil veresiye almak 2 n (fatura, ek v.s. ile beraber) gönderilen rnektup
ANSCHREIEN : German Turkish
-nin yiizüne haykirmak
ANSCHRIFT : German Turkish
adres; mektup üstü
ANSCHULDIGEN : German Turkish
itham etm., suclamak, kabahat atfetmek ^ung / l. itham, suclama, suc
(falsche) müfterilik, iftira, karacilik; jur. cüriim (suc) tasnii; Er wurde unter der ~ monarchistischer Umtriebe verhaftet. Saitanat icin tahrik yapmak sucu ile yakalandi
ANSCHWEIßEN : German Turkish
techn. üstüne kaynak yapmak
(Wild) yaralamak
ANSCHWELLEN : German Turkish
l. sismek, artmak, kabarmak, yumurmak, balonlamak
(sich erhölien) yükselmek
(sich vernehren) fazlalaşmak
(an Intensität) siddetlenmek
(Fiuß) azmak; furchtbar ~ Hut dagi gibi sisinek;
^ (und wieder abklingen) lassen (Ton) mus. esnetmek; angeschwollen sis(-kin), kabank ~ung / l. sis. siskin(-lik), yumru(-luk)
hol. intifah, turgor
med. (Vergrößerung) büyüklük
(durch Insektenstich) timi
ANSCHWEMMEN : German Turkish
l. (Trümmer) karaya atmak
(Sand) sürükleyip getirmek; yi.gmak; tortu birakmak; ünge-scfwemmt werden sahile vurmak 2iing/alüvyon( l3sm;i), lahkilesme, hg(-lanma)
ANSCHWIMMEN : German Turkish
intr. yüzerek gelmek; tr. yüzerken bir hedefe d0!;rii yönelmek; Es ist nicht leicht. gegen den Strom anzu- schwimmen, fig. Akmtiya karsi kürek cekmek zordur
ANSCHWINDELN : German Turkish
aldaimak; V; b-r.e kartin ainak
ANSCHWIRREN : German Turkish
: angesciwtrrt kommen
•izHdayarak (oa. ok gibi) gelmek
ANSCHWÄRMEN : German Turkish
intr. (Bienen) siirü halinde gelmek; tr. (j-n) b-ne bayilmak, perestis etm.; etrafinda pervane gibi do-iasrnak
ANSCHWÄRZEN : German Turkish
l. karartmak, siyahlatmak
fig. kara(la)- mak, kara (od. leke) sürmek; kctiilemek, iftira (bühtan) etm,, fenalamak; camur atmak; Er wartet nur darauf, j-n. anzuschwärzen. Karasi dinde. Man hat ihn beim Chef angeschwärzt. Onu müdüre kntülediler. °er(ln/) m camurcu, tezvirci ^ung / camurcuiuk, tezvircilik
ANSCHÜREN : German Turkish
l. atesi tekrar alevlendirmek
/ig. tesvik ve tahrik etm
ANSEGELN : German Turkish
tr. bir yere dogru rota verrnek; angesegelt kommen dolu yelken gelmek (a.fig.)
ANSEHEN : German Turkish
n l. (Betrachten) bakma,telakki; gözden gecirme; tetkik
(äußerer Eindruck) görünüs. veche, sima, tavir, zevahir, süs
(Geltung) itibar, nüfuz, takdir, otorite, prestij
(Ruf) ad, san
(geschäftliches) itibarı mali
(Achtung) kıymet; von ~ kennen, vechen tanımak; ohne ~ der Person hatir gönül bilmeyerek (saymayarak); saçına sakalına bakmadan; in hohem ~ stehen baş üstünde yeri olm.; ~ genießen itibar görmek; zu hohem ~ gelangen pöstekiyi sudan çıkarmak; kein ~ genießen esamisi okunmamak; an ~ verlieren itibardan düsmek; kücük düsmek; turfa olm., gözden çıkmak; sein ~ verlieren cürümek; sakali saydirmak
ANSEHNLICH : German Turkish
l. (beträchtlich) büyükce, mühim
(beachtlich) kayda deger; mutena
(stattlich) iri yari; heybetli, kellifelli
(gut aussehend) gösterişli, babaç, kılıklı, görekli, kiyafetli
ANSEILEN : German Turkish
ipe (iple) baglamak
ANSENGEN : German Turkish
l. hafifce ütülcmek, alazianiak
(versehentlich) hafifce yakmak; angesengt yanık
ANSETZEN : German Turkish
l. (Feder, Pinsel usw.) kullanmağa başlamak
(anstückeln) eklemek, ilave etm., ulamak
(Getränk) hazirlamak, yapmak
(Fett) sismanlamak; yag bağlamak
(Frucht) iç baglamak; meyvelenmek
(Schößlinge) filiz sürmek; filizlenmek
(Blätter) yapraklanmak
(Knospen) tomurcuklanmak
(Äste) dal budak salmak; kol atmak
typ. makineye vermek
(Stacheln) dikenlenmck
(Zeitpunkt) trspit, tayin etm., kararlastirmak
(annehmen, schätzen) tahmin, farz etm.
(zu et.) (beginnen, versuchen) baslamak, kalkismak
(et. irgendwo) koymak, dayamak
(Blutegel) yapistirmak
(Schröpfköpfe) sise cekmek
(Preis) kıymet biçmek; takdir etrn.
(Trinkglas) agza dayamak
(Truppen auf ein Ziei) mit. bir hedefe tevcih etm. Der Boxkampf war auf zehn Runden angesetzt. Müsabaka on ravnt üzerinden tertiplenmisti. sich ~ (Essen r.w.) yapismak; dibi tutmak
ANSICHT : German Turkish
l. (Rundblick) panorama
(Anblick. Bild) manzara, nezaret, temaşa, tablo
(Standpunkt) görüş, bakım; noktai nazar
(Überzeugung) kanı, kanaat
(Meinung) fikir, düşünce, mütalaa, mülähaza, oy, hüküm, rey
(irrige) zehabı batıl
(Durchsicht) gözden geçirme; zur ~ schicken örnek olarak göndermek; Hierüber kann man verschiedener ^ sein. Bu mesele hakkinda muhteiif fikir beyan edilebilir. meiner ~ nach fikrimce. fikrime göre, bence, zannımca; j-s ~ teilen b-nin fikrine iştirak etm.; was ist Ihre ~ hierüber? Bu hususra reyiniz nedir? seine ~ ändern fikrini degistirmek; Seine ~, man braucht nur mit den Fäusten dreinzuschlagen
Onun vur abalıya hesabı
; der ~ sein, daß olduğu (olması) kanaatinde olmak. °ig: ~ werden (m. Gen.) l görmek, müşahede etm.
s.(post)karte f manzara kartı; resimli kartpostal; panaroma kartpostalı; Herrrsteller m von
n kartpostalci; panaroma kartpostalcisi: Herstellung (und Vertrieb) von
n kartpostalcilık
s.sache f görüş meselesi; Das ist ~. Bu, herkesin hükmüne bagli.
s.sendung / secilmek üzere gönderilen (kitaplar v. s.)
s.skizze / mil. manzara krokisi
ANSIEDELN : German Turkish
iskän etm., yerlestirmek, yurtlandirmak; sich ~ yerlesmck, temellesmek, yurtlanmak; (für dauernd) kazik kakmak 21er(ln /) m l. (Einwanderer) muhacir, göcmen
(Kolonist) sömürgeci, müstemlekeci Slung / l. y(;rles(tir)me
(Faktorei) müstamere, tanmsa
(Kolonie) müstemleke, sömürge
(Dorf) köy
ANSINNEN : German Turkish
n mutalebe; ein ~ an j-n stellen yakisik aimayan bir talepte bulunmak
ANSITZ : German Turkish
m (Jagd) oneze ^e^ l. önezede bekk-mek
(schlecht) (K.eid) fena durmak
ANSOCKEN : German Turkish
: angesockt kommen F aceie ile gelmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani