Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
WEGSCHICKEN : German Turkish

l. yollamak, göndermek
(zum Gehen veranlassen) pabuclanni cevirmek
(abwimmeln) bastan savmak; eli bo§ döndürmek

WEGSCHIEBEN : German Turkish

s. fortschieben

WEGSCHLEICHEN : German Turkish

(a. sich ^) usulla sivismak; gizlice uzaklasmak

WEGSCHLIEßEN : German Turkish

kilitleyerek saklamak

WEGSCHMEIßEN : German Turkish

F s. wegwerfen

WEGSCHNAPPEN : German Turkish

l. kapmak, yakalamak
(j-m et.) b-ni kumda oynatmak; avuciinu yalatmak; Der Junge hat sich seine Brezel von dem Hund ^ lassen. (yOCuk, simidini köpege kaptirmis

WEGSCHNEIDEN : German Turkish

l. (Äste) dallan kesmek, budamak
(Ränder) kirkmak

WEGSCHWEMMEN : German Turkish

(Flut) alip götürmek; aparmak; Das Wasser hat die Mauer weggeschwemmt. Duvan su götürdü

WEGSCHÜTTEN : German Turkish

dökcrek akitmak

WEGSEHEN : German Turkish

l. gözlerini baska tarafa cevirmek
(über et.) bsi görmeme^likten gelmek; bse müsamaha etm., göz yummak

WEGSEIN : German Turkish

l. bb" yerde bulunmamak
(weggegangen sein) bir yerden ayrilmi^ (od. gitrnis) olm.
(verloren sein) kayb-olmus olm.. zayi olm.
(über et.) bsi gecip ^it"1^ ol"i.
ßg. teselli bulmu§ olm.; Wir wollen gleich hingehen und es kaufen, sonst ist es weg. §imdi onu gidip alalim, yoksa elfatiha! Der Brief ist noch nicht weg. Mektup daha git-medi. Weg war er und kam nicht mehr. üidis o gidis. s. a. Stw. weg

WEGSETZEN : German Turkish

(tr.) baska yere koymak; (intr.) (über et.) üstünden atlamak; sich ^ (über) bse aldins etmemek; bse riayet etmemek

WEGSPÜLEN : German Turkish

l. yikayarak temizlemek
(Flut)alip götürmek; aparmak

WEGSTECKEN : German Turkish

l. bir yere sokarak saklamak, gizlemek
(in die Tasche) cebine atmak

WEGSTEHLEN : German Turkish

calmak, asirmak; sich ^ gizlice sivismak

WEGSTOßEN : German Turkish

s. fortstoßen

WEGSTREBEN : German Turkish

uzaklasmaga cahsmak

WEGSTRECKE : German Turkish

l. mesate
(bei Rennen) etap

WEGSTREICHEN : German Turkish

l. silmek, terkin etm., tayyetmek, cizmek, karalamak
(Haare) kaldirmak

WEGSTUNDE : German Turkish

bir saatlik yol

WEGTREIBEN : German Turkish

kovalamak. defetmek; haska bir yere sürmek

WEGTRETEN : German Turkish

l. cekilmek
mil. saftan cikmak

WEGTUN : German Turkish

l. ortadan kaldirmak; atmak; meydandan alip baska tarafa koymak
(sparen) biriktirmek, tasarruf etm.
(verstecken) gizlemek, saklamak

WEGWARTE : German Turkish

bot. aci marul; hindiba. karakavuk, güvcyk
welser m l. yol posieren levha; yol isareti
(Person, Buch) rehber. kilavuz
(a.
block m) naut. babali bastika

WEGWENDEN : German Turkish

(Gesicht od. sich ^) yüzünu cevirmek