Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
WINDRÖSCHEN : German Turkish

n bot. gelincik cicegi

WINDSACK : German Turkish

m l. naut. bez manika
(am Dudelsack) kursak

WINDSBRAUT : German Turkish

f poet. kasirga, bora, tornado, hortum, urağan

WINDSCHADEN : German Turkish

m rüzgärın yaptigi zarar

WINDSCHIEF : German Turkish

l. egri bügrü; carpik
math. yesari, aykin;
e Gerade pl. math. aykrı dogrular; yesari hatlar

WINDSCHIRM : German Turkish

m paravana

WINDSCHNITTIG : German Turkish

aerodinamik

WINDSCHUTZSCHEIBE : German Turkish

f (am Auto) parbriz

WINDSEITE : German Turkish

f l. rüzgära maruz taraf
naut. orsa; rüzgär üstü

WINDSPIEL : German Turkish

n zo. italyan tazisi

WINDSTILL : German Turkish

üzgärsiz, durgun, sakin, sütliman

WINDSTILLE : German Turkish

f durgunluk, sükünet, sütlimanlik naut. bonaca

WINDSTOß : German Turkish

m birdenbire siddetle esen rüzgär; bora

WINDSTÄRKE : German Turkish

f rüzgär hizi

WINDUNG : German Turkish

l. kivnm, kivnnti, büklüm, yilankavtlik, dolasiklik
(Krümmung, Biegung) egrilik. iltiva, dirsek
(e-s Flusses a.) ivicac, büksüllük
(e-r Schraube; im Gewehr usw.) yiv
(Spirallinie) helezon, helis
(e-r Straße usw.) dolambac, dönemec, dolay, viraj, serpantin
(e-r Schlange) cöreklenme

WINDZUG : German Turkish

m hava cereyani; kurander

WINK : German Turkish

m l. isaret, ima; dolaysiyle anlatma
(Rat) tavsiye, nasihat, ögüt
(Warnung) ikaz;y-w e-n ^ geben l. b-ne isaret vermek
fig. b-ne imada bulunmak; zimnen ifade etm.; dolaysiyle anlatmak; den ~ sofort verstehen ne de-mek istenildi^ini anlayivermek; lep demeden leölebi anlamak

WINKEL : German Turkish

m l. math. zaviye, aci
(Ecke) kose, bucak
(Ärmelabzeichen) mil. kol rütbe seridi
(Zeichengerät) gönye
s.
messer. in irgendeinem ^ (des Hauses) kenarda kösede; jeder ^ (des Hauses) ocak (od. kose) bucak
abstand m astr. aci uzakligi; budu müzevva
advokat m pej. iyi söhreti olmayan avukat; kägit kavafi; kose müftüsü
band n s.
eisen,
blatt n pej. kasaba gazetesi; lahana yapra^i
eisen n kösebent, korniyer
geschwindigkelt / acisal hiz; zaviyevi sürat
haken m l. (des Schreiners) gönye, cetvel
typ. kompas
halbierende fmath. aciortay, munassif, nasif
hebel m ücüncü cesit kaldira^ ^ig l. köseli
math. acili, zaviyeli
(gewunden) ivicach, dolasikli, dolambacli, muavvec, bükülmüs, büksül, döne-mecii
maß n gönye
messer m iletki, minkaie; (in der Geodäsie a.) grafometre, gonyometre
zug m l. hile, oyun, entrika
(Ausflucht) kacamak; kacamakli söz; bahane; Winkelzüge machen fig. dolambacli yollardan gitmek; a§iz yapmak; taallül etm

WINKEN : German Turkish

l. isaret etm.
(m. den Augen zwinkern) göz kirp-mak
(m. der Hand, dem Taschentuch) el, mendil sallamak
fig. (sich bieten) düsmek, zuhur etm.
(j-n zu sich) b-ni el isaretiyle cagirmak; cl etm.; Wenn ich nur winke, habe ich zehn an e-m Finger. Elimi sallasam ellisi, basimi sallasam tellisi(gelir). Spr.\\ Du brauchst ihm nur mit et. Geld zu ~; wie schnell ist er da bei der Hand! Biraz sikirdat da bak (hizmet etmege) nasil kosar! 2er m l. (am Auto) endikatör; istikamet göstergesi
mil. isaretci, flamaci 9er.flagge / mil. isaret flamasi 2er.stab m mil. isaret degne^i 9spruch m mil. semaforia verilen haber

WINKLIG : German Turkish

s. winkelig

WINSELN : German Turkish

(Hund usw.) hafifce ulumak; inlemek; ^ und flehen (od. betteln) yüzsuyu dökmek; köpeklemek; anan yahsi baban yahsi demek; j-m die Ohren voll ^ sizlamalariyle b-nin kafasmi sisirmek

WINTER : German Turkish

m kis; im ~; den ^ über; während des
s kism; mitten im (strengsten) ~ kisin en koyu zamamnda
anbruch; •anfang m kisin baslangici; kasim (
November); bei ~ kis üstü Hundert Tage nach ^ ist das Ärgste überstanden. Kasim yüz gerisi duz. (türk. Bauernregel)
apzug m kislik elbise
birne / kis armudu
fahrplan m ki§ tarifesi 2fest soguga karsi dayanikli
frucht / agr. sonbaharda ekilen zahire
garten m ki§ bahcesi; limonluk, veranda, ciceklik
getreide n s.
frucht.
goldhähnchen n zo. cali-kusu, saribas
grün n bot. keklik üzümü; (großes) armut otu
halbjahr n ki§ sömestri
kleldung/kishk elbise 211ch kislik; kisa ait; ki§ gibi
Ung m bot. ki$ boynuz otu; ilk-bahar cicegi
mantel m (kislik) palto
mond m kasim ayimn eski adi
reise/kis seyahati
quartier n mil. kislak; kis kona^i; ~ beziehen mil. ki§ konagma yerlesmek °s kisin
saat/s.
frucht.
schlaf m kis uykusu; den ~ halten l erbaine girmek
schluß.verkauf m kis sonu satisi
sonnen.wende/ki§ gündönümü
sport m kis sporlan 2s.über kis esnasinda
tag m ki§ günü; ein richtiger ^ karli kish bir gün
wohnung / kislik Winzer m l. bagci
(Traubcnleser) bag bozucu

WINZIG : German Turkish

l. pek ufak; upufak; ufacik tefecik; cüzi; arpa boyu; minik, minicik. minimini, kücücük, ufa(ci)cik
(Kerl-chen) bacaksiz; bacak kadar; alti kans beberuhi; parmakkadar
(Neugeborenes) masa (od. el) kadar
(Oefäß) bülbül cana^i gibi
(Augen) boncuk gibi; kencgöz
(Zwischenraum) bicak sirti kadar aralik
(Unterschied) bicak sirti kadar fark

WIPFEL : German Turkish

m (e-s Baums) zirve, donuk, sahika, uc, tepe

WIPPE : German Turkish

tahterevalli Qn l. tahterevalli oynamak
bsi salla-mak. oynatmak
sallanmak; k-ni sallamak