Germany To Turkish
WÜNSCHEN : German Turkish
l. arzu etm., dilemek. istemek, özenmek
(e-m anderen) temenni etm., dilemek
(begehrlich) bse imrenmek; gönlü cekmek; Ich wünsche Ihnen guten Erfolg. Muvaffaklyetler temenni ederim. Wie Sie ^. Nasil isterseniz. Siz bilirsiniz. Nichts hatte er sich mehr gewünscht. Zaten arzukesti. Wünsche von mir, was du willst! Üile benden ne dilersen! Das ist genau, was gewünscht war. tstenilen de o. Murat da o! viel zu ~ übriglassen daha bircok noksani olm.; ^ Sie noch etwas? l. (Verkäufer) Baska emriniz var mi, efendim ?
(spött.) Baska sikmtiniz yok mu ?
s.wertsayam temenni (od. arzu)
WÜRDE : German Turkish
l. (Erhabenheit) heybet, mehabet
(Gemessenheit) vakar, temkin, agirbaslilik
(Ehre) haysiyet. seref
(Pracht, Majestät) sevket, hasmet, asalet
(Rang; hohe Stellung) paye, rütbe, makam, mansip, mesnet
(Würdigkeit) liyakat, kiymet; Ich halte es für unter meiner ^ (zu)
(yapmagi) haysiyetime yediremem. Buna tenezzül etmem. unter aller ~ kötünün kötüsü °los l. va-karsiz, haysiyetsiz, onursuz
(verächtlich) rezil, utan-maz; sich ^ benehmen alcalmak, alcaklamak, kepaze olm., kepazelenmek
losigkeit / maskaralik, kepazelik, rezalet, zillet
n.träger m rütbe (od. makam) sahibi; rü-kün 2voll l. (imposant) heybetli, mehabetli
(gesetzt) vakur, vakarli, temkinli. agirbasli; hali tavn yerinde; yasli basli
(majestätisch) sevketli, hasmetli
WÜRDIG : German Turkish
l. (wert) sayan, deger, läyik, müstahak
s. würdevoll. der
e Sohn seines Vaters babasimn o^lu; hayrülhalef
en l. takdir etm., klym^t vermek
(j-n e-r S.) b-ni bse läyik görmek; zu ~ wissen \\. kadrini klymetini bilmek
(Speise) agzmin tadim bilmek \\ j-n keiner Antwort ~ b-ne ccvap vermege tenezzül etmemek ^ke^t / l. liyakat, kiymet
(würdiges Aussehen) heybet, hasmet, vakar
(Verdienst) meziyet ^ung / l. (gerechte) kadirsinaslik
takdir, takriz, begence; in ^ dieser Tatsache bu ciheti takdir ederek
WÜRFEL : German Turkish
m l. math. küp, mikap
(Spiel2) zar
(gefälschter) sahte zar; V: öküz, fmdik; gebe zar; Die — sind gefallen. Kati karara varildi.Artik netice de^istirilemez. Atlian ok geri dönmez. Spr. Olan oldu. Biten bitti.
becher m zar atmaga yarar mesin k
WÜRGEN : German Turkish
(tr.) l. b-ni girtlaktan yakalayarak bogmaga calismak
(Kragen) bogazina dar gelmek; (intr.) l. (beim Erbrechen) ögürmek
(an et.) a) (Speise) yut-ma^a calismak b) (Arbeit) kan ter icinde ugrasmak c) (Antwort) söylemege calismak; geveleyip durmak °engel m myth. Azrail, can aller, ölüm melegi 2er m l.
örüm-cek kusu
bot. canavar otu
poet. ölüm
WÜRMCHEN : German Turkish
n l.
kurtcuk
fig. s. Wurm (4)
WÜRSTCHEN : German Turkish
n l. sosis
F fig. de^ersiz adam; Sen kirn oluyorsun? warme ^ pl. sicak sosis; So ein jämmerliches ^l Aftospiyoz be! (V) So ein ^ von Sekretär! bir kätip parcasi
WÜRZE : German Turkish
l. (Gewürz) bahar(-at)
(Aroma) rayiha, aroma
(Bier0) bira istihsalinde kullamlan malt menkuu
fig. tat, lez.zet, cesni; die nötige — bekommen lezzetlenmek, bsin tuzu biben üirn.; In der Kürze liegt die ^. Spr. Az olsun uz olsun! Spr
WÜRZEN : German Turkish
l. baharlamak; cesni vermek
rayiha vermek
fig. tatlandirmak, güzellestirmek, süslemek
ig l. baharll, cesnili
(Duft) aromatik, itirli;
er Duft itir
WÜST : German Turkish
l. (öde) tenha, issiz, bös, häli, metruk; in ein top oynar
(unbebaut) islenmemi^
(unordentlich) perisan, karmakansik; hercümerc icinde
(grob, roh) kaba, vah-si, insafsiz
(liederlich) gayri ahläki, sefih
(schlimm) berbat, yaman, sunturlu; ein
er Fluch sunturlu (yakasi acilmadik; a§iz dolusu; kantarli) küfür; ~ schimpfen kantarliyi basmak;
es Schimpfen a^iz bozuklu^u;
e Beschimpfung kantarlama; ein
es Durcheinander allak bul-laklik; anababa günü; tef calsan oynayacak; kipkizil bir anarsi; ein
es Gedränge it sürüsü kadar; Es herrscht ein
es Durcheinander. Yer yerinden oynar. ~ durcheinander allak bullak; altüst, karmakansik ^e / l. cöl, beyaban, sahra
(Einöde) inziva, issizlik; in der ~ predigen fig. bosuna konusmak
en (mit) bsi delicesine sarf etm.; bsi har vurup harman savurmak
WÜSTENARABER : German Turkish
m bedevi
dämon m gulyabani
el / s. Wüste,
fuchs m
Afrika karsagi; cöl tilkisi; fenek
lauter m
cölkosan
luchs m
karakulak, vasak
sand m sahra kumu
springmaus/
cirboga, aktavsan
streifen m cöl.seridi
waran m
cöl varani
wind m (heißer) semum; samyeli
WÜSTLING : German Turkish
m sefih, hovarda; zevkusefaya düskün; ucan capkin; donjüan; V: kusa§i (od. uckuru) gevsek
WÜTEN : German Turkish
l. hiddetlenmek, kudurmak
(Sturm usw.) tahri-bat yapmak
(Despot) asma kesmek
(gegen) b-ne karsi vahsice davranmak
end l. hiddetli, gazapli, hisimh
(Schmerzen) siddetli
(Feuer) kemirici;
e Blicke schleudern hisimh nazarlar firlatmak; Mach mich nicht ^l Babalanmi ayaga kaldirma! ^ werden barut kesilmek; ateslenmek, hiddetlenmek, gazaplanmak; tepesi atmak; (innerlich) bse giyinmek; Wenn er erst einmal ^ wird, (dann
) Bir kere kizmaga görsün
; von
er Eifersucht erfüllt seifi sag gözünü so! gözünden kiskanmak;^ machen tepesindcn atesler fiskirtmak
WÜTERICH : German Turkish
m l. gaddar, zaiim, merhametsiz, kiyici
(blutdürstiger Tyrann) kana susamis müstebit
Seh. kasap
wütig (in Zss.)
delisi;
düskünü
X : German Turkish
X [iks] n Alman alfabesinin
harfi x l. math. bilinmedik nicelik; bilinmedik
F (zahllos) dünya kadar; hesaba gelmez X l. adi bilinmeyen veya söylenmek istenilmeyen bir zat
(römische Ziffer) =
j-m ein X für ein U vormachen b-ni aldatmak; b-ne yalan yutturmak
X-ACHSE : German Turkish
math. X ekseni
X-BEINE : German Turkish
pl. X biximinde carpik bacaklar ^ig X biciminde carpik bacaklari olan
X-BELIEBIG : German Turkish
herhangi bir; lälettayin; degme (adam); rasgele; benim diyen; olur olmaz; önüne gelen;
e Leute öteki beriki; Ich kann nicht jedem
n Menschen Vertrauen schenken. Olur olmaz adama emniyet edemem. Das bringt nicht jeder
e fertig. Benim diyen adam bu isi yapa-maz
X-FACH : German Turkish
katmerli; (Adv.) cok defa; sik sik;
X-HAKEN : German Turkish
m resim, tablo v. s. duvara asmak icin kullanilan civili cengel
X-MAL : German Turkish
ka
X-STRAHLEN : German Turkish
pl. X sualan; rontken isinlan
X-TE : German Turkish
F falanmci filamnci; birkacmci; zum
n Male kacmci defa (sana söylüyori.im v.?.)
XANTHI : German Turkish
n.pr. (Griech.-Thrazien) fskece, Yenice
XANTHIPPE : German Turkish
l. n.pr. Sokratin kansi
^./hircin kadin
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani