Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
ZEREBRAL : German Turkish

med. beyin, dimag ile ilgili

ZEREBROSPINALACHSE : German Turkish

an. beyin-omurilik ekscni; mihveri nühaii sevki
flüssigkeit / an. beyin-omuriiik sivigi; mayii dimagii sevki

ZEREBRUM : German Turkish

n an. s. Großhirn

ZEREMONIE : German Turkish

l. merasim, ihtifal, tören
(religiöse) ayin
(Umstände) teklif, tekellüf. seremoni, külfet 9ell resmt, merasimli; teklif tekellüflü; sizli bizli; törensel, külfetli; sich
^ benehmen seremoni (od. teklif tekellüf) yapmak
eil n merasim, tesrifat(-cihk), protokol, etiket
en.melster m l. bist. tesrifat nazin
fr. tesrifatci
T/z. törenci hasi ^ös s. Qeli

ZERFAHREN : German Turkish

(I) ( Inf.) araba ile üzerinden gecerek ci^neyip ezmek (kirmak, asindirmak) (II) (Adj.) l. (Weg) üzerinden cok araba gecmis; tekerkkle yer yer oyulmus
(unzusammenhängend) sistemsiz, insicamsiz, rabitasiz, ahenksiz
(P.) a) sözleri birbirini tutmayan; akli tikri perisan; saskin; akli basmdan bir kans yukan; horoz akilli b) (zerstreut) dalgin. savruk; ^ sein fis. zihni daginik olm. Shell/ l. akilsizlik
rabitasizlik, dalginhk. savrukluk, tertipsizlik; die ^ in unserer Rechtschreibung irnlämizin rabitasizligi

ZERFALL : German Turkish

m l. (Auflösung) inhiläl, parcalanma, cözülüm, dagilma, aynima; ehem. a. aynsma
(Einsturz) inhi-dam, yikilma
(Entartung) soysuzlasma, inhitat, te-denni, tereddi
(Untergang) zeval. inkiraz
fig. bozus-ma, ihtiläf, niza ^e^ l. (sich auflosen) inhiläl etm., parcalanmak, cözulmek, dagilmak, ayrilmak; ehem. a. aynsmak
(einstürzen) inhidam bulmak; yikilmak
(entarten) soysuzlasmak, yoziasmak; inhitata ugramak; tedenni (od. tereddi) etm.
(unterteilen) zeval (od. inkiraz) bulmak
(in soundsoviele Teile) bölünmek, ayrilmak, inkisam etm., münkasim olm.
/?g. bozusmak; ihtiläf haline girmek; mit j~m ^ sein biriyle arasi acik olm.; mit Gott und der Welt — sein dünyaya küsrnek
s.erscheinungen pl. inhiläl alämetleri

ZERFETZEN : German Turkish

cekip parcalamak; yirtmak, ditmek, didiklemek; mincik mincik etm.; mmciklamak; paramparca etm.; lime lime etm.
t yirtik pirtik; paramparca

ZERFLATTERN : German Turkish

fig. dagilmak, cözulmek

ZERFLEISCHEN : German Turkish

parca parca koparmak; paralamak, yirtmak

ZERFLIEßEN : German Turkish

l. (schmelzen) erimek; mayi haline geirnek
(Farbe, Tinte) akmak, dökülmek
(in Tränen) gözleri acik kalmis musluk gibi akmak; sei gibi gözyasi dökmek; yaslara bogulmak
(vor Höflichkeit) hum. nezaketten kirilmak

ZERFRESSEN : German Turkish

(I) (Inf.) l. azar azar kemirerek yiyip durmak
(Säure) asindirmak, yakmak; Die Motten haben meinen neuen Anzug ^-. Yen i eibisemi güveler ycmis. Salzsäure zerfript Marmor. Kezzap mermeri yer. Der Stoff ist durch die Säure ganz — worden. Kumas asitten yanmis. (II) (Part. Per f.) (von Motten, Bücherläusen usw.) güve yenmis

ZERFURCNT : German Turkish

urusuk; musmula suratli

ZERGEHEN : German Turkish

l. (flüssig werden) mayi haline gelmek; erimek
(sich auflösen) inhiläl etm., dagilmak

ZERGLIEDERN : German Turkish

an. tesrih yapmak (a.ßg.)
fig. analiz yapmak, tahlil etm., incelemek

ZERGRÜBELN : German Turkish

: sich den Kopf ~ derin derin düsüncelere dalmak

ZERHACKEN : German Turkish

l. balta, satir v. s. ile parcalamak (klymak, kes-mek)
(spalten) yarmak

ZERHAUEN : German Turkish

l. s. zerhacken
(in zwei Teile) vurarak ikiye bölmek
F (zerbrechen) kirmak, benzetmek

ZERIUM : German Turkish

; s. Zer

ZERKAUEN : German Turkish

disle cigneyip parcalamak

ZERKLEINERN : German Turkish

l. kücük kücük parcalara ayirmak; klymak
(Holz) balta ile kesmek, yarmak
(Steine usw.) kirmak, ufalamak
t:
e Gerste arpa kingi

ZERKLÜFTET : German Turkish

l. yank, catink, kesik
geogr. (Küste) riyali

ZERKNACKEN : German Turkish

(Nüsse us\\v.) kirmak

ZERKNALLEN : German Turkish

l. (intr.) patiamak, catlamak
(tr.) a) patlat-mak, catlatmak b) F kirmak, parcalamak

ZERKNAUTSCHEN : German Turkish

s. zerknüllen

ZERKNIRSCH : German Turkish

! nedametkär, nadim, tövbekär; sucluluguni müdrik; pisman °ung/yürek karasi