Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
ZUSAMMENFINDEN : German Turkish

dagilan seyleri toplamak; sich ^ bulus-mak, toplanmak

ZUSAMMENFLECHTEN : German Turkish

irbirine baglamak

ZUSAMMENFLICKEN : German Turkish

söylece yamamak

ZUSAMMENFLIEßEN : German Turkish

irlesmek, kavusmak ^fluß m su kavusa-gi; mülteka, koyar

ZUSAMMENFÜGEN : German Turkish

irlestirmek; birbirine gecirmek

ZUSAMMENFÜHREN : German Turkish

kavusturmak; Das Schicksal hat sie eben zusammengeführt. Feiek onlan birbirlerine kismet etti. Qöpcatan böyle catmis, ne denir?

ZUSAMMENGEBEN : German Turkish

(Pfarrer ein Brautpaar) nikäh klymak

ZUSAMMENGEFASST : German Turkish

irlestirilmis; toplu olarak

ZUSAMMENGEHEN : German Turkish

l. beraber gitmek
fig. i§birligi yapmak; birlik olm.
(einlaufen) daralmak, kücülmek, büzülmek Q n l. isbirligi, elbirligi, kooperasyon; (mst. pej.) kola-borasyon
(Hilfeleistung) teavün, yardimlasma

ZUSAMMENGEHÖREN : German Turkish

irbirinden ayrilamamak; birbirine bagli olm.; bir takim teskil etm.; birbirinin läzim (ve) melzumu olm.
ig l. birbirine sikica bagli
läzim (ve) melzum
(gleichartig) mütecanis
(betreffend) ait, mensup, müteallik, ilintili Sig.keit / läzim melzumluk; mütecanislik, tecanüs, tesanüt, dayamsma, nispet, \\\\g\\, ilinti; Gefühl n der ^ beraberlik duygusu; tesanüt, soli-darite

ZUSAMMENGERATEN : German Turkish

l. bulusmak
(im Streit) catismak; kavgaya tutusmak; yumruk yumruga gelmek
(auf-einanderprallen) carpismak, müsademe etm.
(durcheinandergeraten) birbirine kansmak

ZUSAMMENGESCHRUMPFT : German Turkish

pörsük, pörsümüs, ölgün, hurada; eci$ bücü§

ZUSAMMENGESCHUSTERT : German Turkish

F uydurma; derme catma

ZUSAMMENGESETZT : German Turkish

l. mürekkep, bilesik, birlesik
(aus)
den,
dan mütesekkil, ibaret, kurulu
(Satz) gr. mudil, girisik
(verwickelt) karmasik, muglak;
e Schlußrech-nung math. bilesik üclü kaidesi (od. kurall);
es Verbum mürekkep fiil; birlesik eylem

ZUSAMMENGESTOPPELT : German Turkish

F derme catma; cerden cöpten; enti-püften;
es Zeug F uydurmasyon

ZUSAMMENGEWACHSEN : German Turkish

l. (z.B. Zwillinge) yapisik
(Augenbrauen) catik

ZUSAMMENGEWÜRFELT : German Turkish

(bunt) alaca bulaca; karmakansik; ek pük

ZUSAMMENGIEßEN : German Turkish

aym kaba dökmek; kanstirmak

ZUSAMMENHALT : German Turkish

m l. dayamsma, tesanüt, ahenk, baglilik, imtizac
(Festigkeit) dayamklilik, metanet
(Einigkeit) beraberlik, birlik °en (intr.) l. yapisik tutulmak
fig. bir arada tutulmak; mütesanit olm.; birbirine bagli bulunmak; (tr.) l. (vergleichend) yanyana getirmek; karsilastirmak
(sein Geld) parasmi idare etm

ZUSAMMENHANG : German Turkish

m l. insicam, rabita, irtibat, ilisik. bag-lanti, baglilik
(Beziehung) münasebet, aläka, ilgilesme, terabut, nispet, ilgi, aidiyet, taalluk
(textlicher) siya-kusibak. sözgelisi; ibarenin gelisi; sepkurabit, karine
(kausaler) illiyet, nedensellik; was nicht den geringsten ^ hat (mit) bsin yanindan bile gecmemis; Zwischen die-. sen beiden Sätzen besteht kein ^. Bu iki cümle arasmda rabita yoktur. aus dem ~ verstehen karine ile anlamak; im ^ hiermit dolayisiyle; bu vesile ile; bu münasebetle; in ^ stehen (mit) bsle irtibat ve münasebet halinde bulunmak; bsle aläkadar (od. ilgili) olm.; in ^ bringen (mit) bse baglamak 2hängen (tr.) aym asklya asmak; (intr.) l. birbirine bagli olm.
(ursächlich) aralannda illiyet olm. 2hängend l. yapisik, bitisik, müläsik
(Linie) muttasil
(betreffend) ilintili, ait, mensup, müteallik
(Gebirgskette) müteselsil, zincirleme
(Bericht) muntazam; derli toplu
(geistig) insicamli, rabitah
(Straftaten) jur. mürtebit suclar 9hang(s).los
nsicamsiz, irtibatsiz, baglantisiz
(Worte) kink dökük; kesik kopuk; sebiksiz rabitasiz
hang(s)losigkeit/ insicamsizlik. rabitasizlik

ZUSAMMENHAUEN : German Turkish

l. (S.) paramparca etm., hurdeha§ etm.
mil. tamamiyle imha etm.
(verprügeln) b-ni sopa-dan gecirmek
(flüchtig hinschreiben) F ciziktirmak
(oberflächlich arbeiten) özensiz calismak

ZUSAMMENHEFTEN : German Turkish

l. bir arada baglamak
(Buch) dikmek
(Schneiderei) teyellemek, catmak

ZUSAMMENHEILEN : German Turkish

kapanmak; iltiyam bulmak; Der Knochen ist noch nicht zusammengeheilt. Kink kemik daha kayna-madi

ZUSAMMENHOLEN : German Turkish

toplayip getirmek

ZUSAMMENHÄUFEN : German Turkish

yigmak, toplamak, biriktirmek, teraküm ettirmek