Germany To Turkish
ZUSCHÜTTEN : German Turkish
l. (Flüssigkeit) ilaveten dökmek
(Grab usw.) doldurmak toprakla örtmek
ZUSEHEN : German Turkish
l. bse bakmak, bsi seyretmek
(~, daß
. a) (trachten) bsin yapilmasini saglamak; bsin caresi bakmak; bsi elde etmege calismak b) (sorgen) dikk etm. c) (überlegen) düsünmek
(untätig) seyirci kalm
(noch etwas) bir müddet daha beklemek
(ruhig) t müsamaha etm., bse göz yummak; Da müssen Sie seit ^. Onunia bizzat mesgul olmamz läzim.
sehends (Ad\\ hissolunabilecek (od. göz görünecek) derecede; bed olarak
ZUSENDEN : German Turkish
-ne bsi göndermek
ZUSETZEN : German Turkish
(tr.) l. iiäve etm., katmak, kanstirmak
(Ge keseden eklemek; zarar görmek; üste vermek; (int (j-m) l. b-ni sikbo^az etm., siklya koymak; sikistirma üstüne varmak: b-nin topu^una basmak; aman ara vermemek; dara getirmek
(j-n drängen) ensesine yap mak; boynuna binmek; imigine sarilmak
(bedräng< cendereye koymak; ortaya almak; basucuna dikilmt yerden yere vurmak
(m. Bitten) rahatsiz etm., is ve tasdi etm.
(m. Fragen), b-ne ahret suali sormak>
ZUSICHERN : German Turkish
-ne bsi temin etm., vaat etm. 9ung/söz, va teminat;
en machen teminat vermek
ZUSIEGELN : German Turkish
mühürlemek
ZUSPERREN : German Turkish
l. kilitlemek
(verriegeln) sürgülemek
ZUSPIELEN : German Turkish
l. Fb. pas vermek (od. aktarmak)
fig. bsin b-nin eline gecmesini temin etm.; sich (gegenseitig-) den Ball — l. Fb. paslasmak
fig. agzina tükürmek; den Ball zugespielt bekommen Fb. pas almak; wenn sie sich besser zugespielt hätten Fb. e§er passiz oynamasalardi; bei dem (jeweiligen) ° Fb. pas da^itimmda
ZUSPITZEN : German Turkish
sivriltmek, yontmak; sich — l. (Form) sivrilmek
fig. (Lage) vahimlesmek, ciddtlesmek, alevlenmek, naziklesmek, gerginlesmek
ZUSPRECHEN : German Turkish
l. (j-m Trost) b-ne teselli vermek
(j-m Mut) b-ni cesaretlendirmek
jur. b-ne bir hakki tanimak
(eingelaufenes Telegramm) telefonia bildirmekö. (dem Essen) habire yemek
(Getränken) cok icmek
ZUSPRINGEN : German Turkish
l. (aufj-n) b-ne dogru kosmak, sicramak; b-nin üzerine atlimak
(Schloß, Tür usw.) "birdenbire kapan-mak
ZUSPRUCH : German Turkish
m l. (Ermutigung) cesaretlendirme
(Trost) x teselli
(Anklang, Nachfrage) ragbet; regen ^ finden ragbet görmek
ZUSPÄTKOMMEN : German Turkish
n gecikme, rötar, tehir, teehhür
de m// gec kalan
ZUSTAND : German Turkish
m l. hal, halet, ahval, durum, konum, vaziyet
(körperliche Beschaffenheit) bünye, konstitüsyon; in betrunkenem ^ sarho§ olarak
ZUSTANDE : German Turkish
: ~ bringen l. (schaffen) husule (meydana, vücude) getirmek, häsil etm., gerceklestirmek
(fertigbringen) bsin uhdesinden (hakkindan; volkstüml. a. üstesinden) gelmek; iki ucunu bir araya getirmek; becermek, basar-mak; ^ kommen husule (meydana, vücude) gelmek; gerceklesmek; schauen, daß et. ^ kommt bir isin kolayma bakmak; nicht ^ kommen elinde kalmak
ZUSTANDENERMAßEN : German Turkish
s. zugegebenermaßen
ZUSTATTEN : German Turkish
: j-m ^ kommen b-nin isine yaramak (od. gelmek); uygun gelmek
ZUSTAUBEN : German Turkish
ortalik toza bo^ulmak
ZUSTECKEN : German Turkish
l. ignelemek; igne ile kapamak
(j-m-^et.) bsi gizlice b^e vermek; bsi usulla b-nin cebine kaydirmak (od. eline gecirmek)
ZUSTEHEN : German Turkish
-ne ait olm.; b-nin hakki olm.; Dos steht mir nicht zu. Haddim (od. harcim) degil. Das steht ihm ja zu. Ana-smin ak sütü gibi heläl (olsun)!
ZUSTELLEN : German Turkish
l. önüne bsi koyarak kapamak
(Briefe usw.) teslim etm., vermek
(Urteil) teblig etm. 2gebühr/tevzi harci °ung/ l. teslim
jur. teblig, tebligat 2ungs.büro n jur. adli tebligat bürosu
ZUSTEUERN : German Turkish
(tr.) F iiäve etm., katmak, eklemek; (intr.) (auf et.) l. naut. rota vermek; bir yere dogru dümen kirmak
fig. bse yaklasmak; üzerine yürümek
ZUSTIMMEN : German Turkish
se muvafakat etm., razi olm.; tasvip etm., onamak ^ung/ l. muvafakat, nza
(Billigung) tasvip, tensip; uygun bulma
(Erlaubnis) izin, icazet, tecviz
gel. (Beifall) alkis; seine ^ geben nza göstermek; nzasi olm.; muvafakatini bildirmek; j-s ^ erlangen b-nin nzasini almak (od. istihsal etm.)
ZUSTOPFEN : German Turkish
l. tikamak, kapamak
(Loch im Strumpf) tamir etm
ZUSTOßEN : German Turkish
(tr.) (Tür) iterek kapamak; (intr.) l. (j-m) basina gelmek
(m. Messer, Dolch usw.) bsi saplamak; darbe indirmek; Wenn ihm etwas ^ sollte
.. Basina bir hal gelirse
..; Man weiß nie, was e-m ^ kann. ölüm var dirim var (aynimadan helällasahm)!
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani