Germany To Turkish
ARMENIEN : German Turkish
n. pr. Ermenistan
ier(in f) m, °isch Ermeni, Ermenistanli
isch(-e) n (Sprache) Ermenice
ARMENKÜCHE : German Turkish
imaret
recht njur. adii müzaheret
spital n gureba hastanesi
Steuer / (isl.) zekät
viertel n kenar mahaile
ARMESÜNDERGLOCKE : German Turkish
idam mahkümunun ölüm cani –miene /; mit ~ dastehen suclu gibi durmak
ARMFEILE : German Turkish
techn. kol egesi
ARMFÜß : German Turkish
(l)er pl. zo. koisu ayaklilar
ARMIEREN : German Turkish
l. mil. harp haline getirmek; techiz, tesiih, tahkim etm.
(beim Bau) betonarme kullanmak °ung / l. mil. tesiih ve techiz
arch. demir aksami 2ungseisen n beton demiri Sungsplan m mil. teslihat ve tahkimat plam ~ungstruppe/ra. kale insa ve tahkim kitasi
armig koiiu; siebenarmiger Leuchter ycdi kotlu samdan
ARMINF : German Turkish
-ius) n. pr. Armin
ARMLOCH : German Turkish
n l. kol deligi (od. acigi)
(euph. Schi. V) aptal herif 21os külsuz, coiak
inolcn m zo. camur semenderi
molche pl. zo. denizkizi semcndergiller reif m bilezik
schiene/ l. (kinlan kol icin) cebire; kink tahtasi
fr. zirh koiluk; pazi zirhi; kolcak
ARMSELIG : German Turkish
l. (bedauernswert) sayani merhamet; acinacak, zavaiii
(heruntergekommen) düskün, sefil, perisan
(unzureichend) nakis, kifayetsiz
(jämmerlich) alcak, adi, densiz, V: kitipivos, kirtipil Skeit / l. acinacak hal; hali pürmeläl; sefaiet, perisanlik
kifayetsizlik, noksan- hk
alcaklik, adilik
ARMUT : German Turkish
l. fakirlik, fukaralik, fakir, zügürtlük, yoksuiluk, parasizlik, servetsizlik, mahrumiyet, ciplakhk, zaruret
ßg. azhk, yokluk;
^ schändet nicht. Spr. Fakirlik ayip degildir. Spr.;^ ist ein schlimmer Gast. Spr. Fakirlik atesten gömlektir. Spr.; in ^ und Not leben sefalet cekmek; in die größte ~ geraten kül üzerine oturmak; ipten kusak kusanmak
s.zeugnis n l. fakirlik ilmühaberi; faknhal mazbatasi
ßg. liyakatsizlik (od. kabiliyetsizlik) delili; sich ein ^ ausstellen ßg. ehliyetsizligini bizzat kendisiaciga vurmak
ARMVERKRÜMMUNG : German Turkish
med. kol carpikhgi
ARMVOLL : German Turkish
m kucak dolusu; zwei ^ Brennholz iki kucak odun
ARNIKA : German Turkish
bot. arnika, öküzgözü, sigirgözü; dag tütünü (od. küsteresi); masti cicegi
AROMA : German Turkish
m güzel koku; rayiha, itir, aroma, büke
ten pl. ehem. aromatik maddeler Qtisch güzel kokulu; rayihali, itirli, muattar, aromatik;
er Apfel misket elmasi; 2tisie- ren aromatize etm
ARON : German Turkish
m bot. l. (ägyptischer) kulkas
(gefleckter) yilan- yastigi; dana ayagi; yilan bucagi
gewächse pl. bot. yilanyastigigiller, kulkasiye
ARPEGGIATUR : German Turkish
mus. ardil arpejier 2ieren arpejiemek
lo n arpejieyis, harpalama ^io Adj. harpvari
ARRAK : German Turkish
m pirinc, kamis melasi veya palmiye sarabindan mamul icki
ARRANGEMENT : German Turkish
n l. (Gestaltung) tertip, düzenle(n)me
(Verbindung) kombinezon
mus. aranjman, transkrip- siyon, uyanm
uzlasma Sieren l. tertip, tanzim etm.; yoluna koymak; düzenlemek, düzmek
mus. aranje etm., aranjelemek; sich •^ uzlasmak
ARREST : German Turkish
m l. (Haft) tevkif; mevkufiyet; kisa hapis
(Be- schlagnahme) müsadere; ihtiyati haciz
(Schul2) izinsizlik; leichter (verschärfter, schwerer) ~ mH. hücre hapsi, (katiksiz, siddetli hapis); ^ verhängen l. hapis cezasi vermek
(pfänden) haczetmek; ~ bei Wasser und Brot katiksiz hapis
ant(in /) m l. mevkuf, mahpus, kalebent
izinsiz
lokal n tevkifhane; hapis kogusu
zelle/hapis hücresi
ARRETIEREN : German Turkish
l. yakalamak; tevkif etm.
(beschlagnahmen) haczetmek
(sperren) durdurmak
techn. ayar etm. 9hebel m techn. ayar kolu
ARRIVIEREN : German Turkish
: arriviert l. muvaffak olan; yükselmis, i!erlemi§
pej. yeni sivrilmi§ adam; sonradan görme
ARROGANT : German Turkish
mütekebbir, kibirli, hodbin, azametli, küstah; burnu büyük;
es Benehmen hakimane bir tavir; sich ^ benehmen besli simit gibi kurulmak; e-n en Ton anschlagen yüksek perdeden konusmak; Hat man je e-n so
en Kerl gesehen? Onun azametini görme!
ARROGANZ : German Turkish
mütekebbirlik, kibir, azamet, hodbiniik, küstahIik, benlik, büyükiük; V: kasinti
ARRONDIEREN : German Turkish
(Grundbesitz) yuvarlak bir sekii vermek; toparlatmak
ARROWROOT : German Turkish
n (Stärkemehl) ararot
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani