Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
BEACHTENSWERT : German Turkish

(-lich) l. sayanı dikkat; kayda deger; dikkati calip; hatırı sayılır
(bedeutend) ehemmiyeti haiz; mühim, önemli
(vielsagend) manali, manidar
(respektabel) hürmetli

BEACHTUNG : German Turkish

f l. nazarı dikkat; mülähaza
riayet, itibar, kayit; e-r S. ~ schenken bsi vazife etm.; nicht die geringste ~ finden adi hile (od. esamisi) okunmamak; zur allgemeinen ~ halkin nazarı dikkatine

BEACKERN : German Turkish

l. (Feld) islemek; cift sürmek
(Wissenschaftsgebiet) inceden inceye arastirmak
(j-n) F b-ni siklya koymak; iknaa calismak; üstüne varmak

BEAMTE : German Turkish

m memur; Beamte und Angestellte pl. hizmet erbabi; hizmetliler

BEAMTENABBAU : German Turkish

m memur kadrosunun indirilmesi; tenkih; tenkihat ve tensikat
anwärter m memur adayi (od. namzedi)
besoldungsgesetz n barem kanunu –eigenschaft • / memuriyet
lautbahn / memuriyet hayati
schaft / memurlar
stand m memurlar sinifi
stelle f: hohe ~ mansip, makam, orun

BEAMTIN : German Turkish

kadin memur

BEANSPRUCHEN : German Turkish

l. (fordern) istemek, taiep etm., mutalebe etm.; bsden dem vurmak;

davasinda bulunmak
(als sein gutes Recht) hak iddia etm.
(P.) mesgul etm., calistirmak
(Maschine) isletmek, zorlamak

BEANSTANDEN : German Turkish

l. kusurlu bulmak; bse itiraz etm.; sakmcali bulmak (od. görmek)
(Sendung) H kabul etmemek; reddetmek °ung/§ikäyet ve mutalebe

BEANTRAGEN : German Turkish

l. (bei übergeordneter Dienststelle) inha etm.
(vorschlagen) teklif etm.
jur. taiep dermeyan etm.
istida etm., dilemek;
.. dileginde bulunmak
pari. takrir vermek

BEANTWORTEN : German Turkish

cevap vermek; cevaplandirmak Sung/: in ~ Ihres Schreibens vom
Mai alti mayis tarihli yazmiza cevaben (od. cevap olarak); die ~ dieser Frage bu sualin cevaht; in ~ seiner Frage sorusuna karsilik olarak

BEARBELTEN : German Turkish

l. (Thema) bir konu üzerinde calismak; tetkik etm., arastirmak, islemek, trete etm.
spez. Th. adapte etm., uyarlamak; yeniden düzenlemek
(gestalten) sekil, fason vermek
(Steine) yontmak
(für Orchester) mus. orkestralamak, enstrümante etm., saziamak
(Rohstoffe) islemek
(überarbeiten) tertip ve tanzim etm.
(redigieren) redaksiyon yapmak; kaleme almak
(Boden) topragi sürmek, islemek
(vorbereiten) hazirla-mak
(j-n) sikistirmak; kazanmaga veya kandirmaga calismak
(m. den Fäusten) yumruklamak
(m. Fußtritten) tekme atmak; tekmelemek
(m. dem Stock) sopa ile dövmek
(neu) a) tashih etm., yenile-mek b) tekrar gözden gecirmek
(Instrument) hum. calmak
(arrangieren) mus. aranje etm.; aranjelemek; sich mit den Fäusten ~ yumruk yumruga gelmek; Wer bearbeitet diese Sache? Bu isin vazifelisi kimdir? 2er m l. mus. aranjör
Th. uyarlayici °ung / mus. aranjman, uyarim; Die Akten sind noch in ~. Evrakin muamelesi henüz bitmedi. freie ~ adaptasyon

BEARGWÖHNEN : German Turkish

kuskulanmak; gOnlü bulanmak; süphelen-mek

BEATMEN : German Turkish

-nin yeniden nefes almasina calismak; oksijen icirmek

BEATNIK : German Turkish

m bitnik

BEAU : German Turkish

m spott. züppe; moda budalasi; dendi

BEAUFSICHTIGEN : German Turkish

l. gözetmek, nezaret etm., beklemek
kontrol, murakabe etm. Sung/teftis ve murakäbe

BEAUFTRAGEN : German Turkish

(mit) l. bsle vazifelendirmek; bse memur etm.
jur. tevkil etm.; Mit der Durchführung dieser Gesetze ist der Finanzminister beauftragt. Bu kanunun icrasma Maliye Bakam memurdui. Bu kanunu Maliye Bakani yürütür. ^te m// l. (Vertreter) vekil, murahhas, delege
(Kommissionär) komisyoncu
(zuständiger Beamter) vazifedar, görevli
(Vertrauter) mutemet

BEAUGAPFELN : German Turkish

F hum. teftis ve muayene etm.; gözden gecirmek

BEAUGENSCHEINIGEN : German Turkish

yoklamak; incedin inceye bakmak; müsahede etm

BEAUJOLAIS : German Turkish

m Bojole sarabi

BEBAUEN : German Turkish

l. (Boden) topragi sürmek, islemek
(m. Häusern) bina insa etm.; imar etm., bayindirmak-t bayiniiir, abadan, mamur "ungs.system n imar plani

BEBEN : German Turkish

l. (zittern) titremek, tirildemek, sakirdamak; vücu-duna rase gelmek
(erschüttert werden) sarsilmak
(vibrieren) ihtizaz etm., salmmak
(um j-n, et.) biri, bs icin korkmak; an allen Gliedern ~ Safil köpegi gibi titremek; eli ayagi zangir zangir titremek 2 n sarsmtl, zelzele, deprem
d titreyen, titrek

BEBILDERN : German Turkish

esimlerle donatmak; resimlemek
t resimli

BEBOP : German Turkish

n (Jazzstil) bibop

BEBRILLT : German Turkish

F goziüklü