Germany To Turkish
BEENDIGEN : German Turkish
l. bitirmek; son vermek; hatime cekmck; hitam vermek; temizlemek, sonuclamak, neticelendir" mek
(schnell) kisa kesmek; kisaltmak
(vervollständigen) tamamlamak, tekmillemek, ikmal etm. Sung / bitir(il)me, hitam, son, ikmal; ~ des Konkursverfahrens jur. ifläsin kapanmasi
BEENGEN : German Turkish
l. (zusammendrücken) sikmak, daraltmak
(den Atem) teneffüsüne mani olm.
(beschränken) darlastir-mak, hasrütahdit etm
BEERBEN : German Turkish
tevarüs etm.; miraslanmak
BEERDIGEN : German Turkish
gömmek, defnetmek; topraga vermek
t gömülü, metfun ~ung /defin, tedfin;7ur. ölü gömme ^ungs.kosten pl. ölümlük
BEERE : German Turkish
üzüm cinsinden meyve tanesi
n.frucht / üzümsü meyve; semeri İnebi
BEET : German Turkish
H l. (Blume^) cicek tarhi
(Gemüse^) sebze tahtasi (nd. ocagi)
(Saat2, Pflanz^) yastik
BEETSTEAK : German Turkish
n biftek
BEFAHRBAR : German Turkish
l. üzerinden araba gecebilir; trafige elveri^li; kabili mürur
(Gewässer) seyrisefaine salih
(leicht ~; Gelände) engebesiz, anzasiz
en l. (Weg) üzerinden araba v. s. ilc gecmek
(Gewässer) sefer yapmak
(die See) denizcilik etm.; sehr befahrene Straße cok isiek yol veya cadde
BEFALLEN : German Turkish
l. (Krankheit, Unglück) basma gelmek
(überkommen) yakasina asilmak (od. yapi?mak), anz olm.
(Angst) almak, yoklamak
(Krise) pencesine almak
(Alpdruck, Schwermut) cökmek; Es befiehl ihn Todesangst. Onu büyük can korkusu sardi. vom Fieber ~ werden hummaya tutulmak; von e-r Krankheil
werden bir hastaliga müptelä olm. (ugramak, ducar olm., yakalan-mak); von Käfern ~ werden böceklenmek; Alle wurden von Furcht ~. Ortallgi bir korkudur aldi
BEFANGEN : German Turkish
l. (verlegen, schüchtern) sikilgan, cekingen, mahcup, utangac, tutuk
(parteiisch) taraf tutan; tarafgir; bitaraf olmayan
(in Vorurteilen) pe§in hüküm-lere saplanmis
(in e-m Irrtum) yanlisliga kapilmis; ~ machen sikinti vermek; sasirtmak; ~ sein sikilmak; QheHf l. mahcubiyet, mahcupluk, utangaclik, tutukluk, sikilganlik
tarafgirlik; seine ~ verlieren cekingenligini (utangacligini, mahcuplugunu) birakmak; acilmak
BEFASSEN : German Turkish
el ile tutmak, el sürmek; sich ~ (mit et.) bsle mesgul olm., i$tiga] etm., ugrasmak; Ich hefasse mich nicht damit. Ben bu i^te yogum. ~ S/e sich mit diesem Fall? Bu i^ size mi kaldi? Damit habe ich mich nicht zu ~. Bu is bana diismez
BEFEHDEN : German Turkish
tr. port. b-le mücadcle (muharebe) etm.; sich heftig ~^g. birbirine kur^un atmak
BEFEHL : German Turkish
m l. emir, hüküm, irade, ferman, komut
(Befehlsgewalt) kumanda; e-m ~ nachkommen bir emre icabet etm.; buyruk tutmak; auf höheren ~ yüksek makamm emri üzerine; emri äli mucibince; bis auf westeren ~ yeni emre kadar; i^an ahire kadar; unter j-s ~ stehen b-nin kumandasi altinda bulunmak; zu
~1 ba} üstüne! sag oll ~ zur Rückkehr geri dönme emri; geri dönmeyi natik bir emir ^en l. emretmek; emir vermek (od. buyurmak)
(befehligen) kumanda etm.
(seine Seele Gott —) ruhunu Allaha teslim etm. Gott befohlen! (z. va.) Allaha ismarladik Wer ~ will, muß erst gehorchen lernen. Hizmet etmesini ögrenmeyen efendilik ede-mez. Spr
BEFEHLIGEN : German Turkish
kumanda (od. komuta) etm
BEFEHLSAUSGABE : German Turkish
mil. emir dagitma; brifmg
emptänger m emir alicisi (od. kulu)
form / gr. emir Slygasi (od. kipi) °gemäB emir mucibince
gewalt / komuta, kumanda; emir salähiyeti
haber m komutan, kumandan 9haberlsch mütehakkim(-ane), amirane; e-n
en Ton anschlagen kumandanlik satmak
stab m (des Stationsvorstehers) isaret paleti
BEFEINDEN : German Turkish
s. anfeinden
BEFESTIGEN : German Turkish
l. (fest anmachen) baglamak, raptetmek, tespit etm.
(verstärken) saglamlastirmak, pekistirmek, tar-sin etm.
(bekräftigen) teyit etm.
mil. tahkim etm.; istihkämia takviye etm.; istihkämlamak
(Tau) naut. mandallamak
t iahkimli, müstahkem 9ung/ l. (Haken, Ösen usw.) tutturmalik
techn. a. baglam;
mil. istihkäm, tahkimat, hisar 9ungs.anlagen pl. tahkimat tesisleri
BEFEUCHTEN : German Turkish
islatmak, nemlendirmek, rutubetlendirmek
BEFEUERN : German Turkish
l. seit. s. beschießen
naut, isik yakmak
fig. heyecanlandirmak, costurmak; (pej.) tahrik etm
BEFFCHEN : German Turkish
n (papaziann robasinda) pliseli boyunbagi
BEFIEDERN : German Turkish
(Pfeil) oka yeiek takmak
t tüylü
BEFINDEN : German Turkish
l. (für gut) iyi bulmak; uygun görmek
(über) hükmetmek; karar vermek
(anordnen) buyurmak; muvafik gSrmek; sich ~ bulunmak, olmak 2 n l. (Meinung, Beschluß) rey, fikir, oy, mütalaa, hüküm, karar
(gesundheitliches) sihhat hali; saglik durumu; sich nach j-s ~ erkundigen b-nin haiini (hatinni, keyfini) sormak
lieh bulunan, olan, käin, mevcut
BEFINGERN : German Turkish
F l. (befühlen) ellemek; eile dokunmak; el sür-mek
(erledigen) yapmak, icra etm
BEFLAGGEN : German Turkish
ayraklaria donatmak Sung / senlik, donanma
BEFLEIßIGEN : German Turkish
: sich (e-r S.) ~ l. bse dikkatini sarf etm.; bse gayret etm., itina etm.
tahsil etm., tevaggul etm.; sich großer Ergebenheit ~ pes perdeden konusmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani