Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
BEGNADEN : German Turkish

seit. b-ne bsi Ihsan etm.
et (hochbegabt) mevhibeli; cok istidatli

BEGNADIGEN : German Turkish

l. cezasini affetmek; kusurunu bagislamak; aman vermek
(zu e-r niedrigeren Strafe) cezasini bir
.. cezasina indirmek
pol. affetmek 9ung / (husust, umuml) af 9ungs.gesuch n af arzuhali 9ungs.recht n af salähiyeti

BEGNÜGEN : German Turkish

: sich ~ (mit) iktifa etm., kanaat etm., kanmak yetinmek, razi olm., kifayet etm

BEGONIE : German Turkish

ot. begonya

BEGRABEN : German Turkish

l. gömmek, defnetmek, tedfin etm.
(Hoffnungen) gömmek, terk etm.; ümidini kesmek
(unter sich) altina almak; darunter ~ sein (z.B. unter den Trümmern e-s Hauses) altmda kalmak; Wer liegt in diesem Mausoleum ~? Bu türbede kirn yativor? Da lieft der Hund ~. F Katt nokta iste bu. (sin asif ve esasi bu

BEGRADIGEN : German Turkish

(z.B. Flull) dogrultmak; rektifiye etm

BEGREIFEN : German Turkish

l. seit. eile dokunmak, lemsetmek; el sürmek
(verstehen) anlamak, kavramak; idrak ve fehmetmek; akil erdirmek; zihni (od. akli) almak; (kendi) havsalasina sigdirmak; bsi müdrik bulunmak
(umfassen) z.va. ihata, ihtiva etm., kapsamak
cami olm.; nicht ~ können bse sasmak; Seine Handlungsweise hohe ich nicht ~ können. Hareketine mana veremedim. ~ lernen (bir yerde) gözünü acmak 2 n: rasches ~ sürati intikal (z.va.-lieh I. (kolayca) anlasilabilir; makul, anlakalir
(Ausruf) Yeri var! j-m et. ~ machen (laf) anlatmak; izah etm., kafasina sokmak; b-nin havsalasina (od. aklina) sigdirmak
llcherwelse kolayca anlasilabilecegi gibi; tabiatiyle; bittabi

BEGRENZEN : German Turkish

l. (e-e Grenze ziehen) (hasrü) tahdit etm., sinirlamak; hududunu tayin etm.
math. tarif etm., tariflemek, sinirlamak
(z.B. Schülerzahl) kadrolastir-mak
(beschränken) inhisar ettirmek; cevrelemek, has-rctmek
t l. mahdut, sinirli
math. muarrcf. tarifien-mi$
münhasir 9t.helt/mahdutluk half ^ungs.schraube ftechn. tevkif (od. tahdit) vidasi 9ungsstllt m techn. tevkif civatasi

BEGRIFF : German Turkish

m l. (gedankliche Vorstellung) fikir, dü^ünce, idi, konsept, tasavvur
/og. mefhum, kavram, had, terim
(Verstehen) anlayis, idrak, müdrike; keinen ~ haben (von) hie bir fikri ve malumat sahibi olniamak; zerre kadar bilmemek; bsi tasavvur etmemek; sich e-n ~ machen (von) fikir edinmek; e-n ~ geben (von) b$ hakkinda fikir vermek; im
e stehen et. zu tun
mak,
mek üzere olmak; Das geht über meine
e. Buna aklim ermiyor. Bir türlü havsalama sigmiyor. über alle
e (z. B. schön) son derece, fevkaläde, harikuläde; schwer von ~ anlayisi kit; an-layissiz; kaiin kafali; etkafali, gabi; V; natokafa(-s) 2en
mak,
mek üzere olan;
makta,
mekte olan 911ch log. iclemsel • •

BEGRITFSABGRENZUNG : German Turkish

(e-s Wortes) kayit
bestimmung / tarif, tahdit, smirlama
bildung / psych. kavrayis, tasar-layis, telakki
Inhalt m iclem, tazammun ^stutzig F agir anlayisli; kaiin kafali; agzi acik ayran delisi; V: nato-kafa(-s)
vemlögen n kavrayi? kudreti; kuvvei müdrike; havsala; anlayi? kabiliyeti; zihnt idrak; menschliches ~ havsalai beser

BEGRÄBNIS : German Turkish

n l. cenaze alayi; tedfin (merasimleri)
(Gruft, Grabstätte) va. mezar, kabir
platz m;
statte / makbef, mezar(-lik), mezaristan, kabir, sinlik, gömütlük

BEGRÜNDEN : German Turkish

l. (errichten) kurmak, tesis etm.
(Behauptung usw.) sebep göstermek, bina etm.; esbabi mucibeyi serdetmek (od. bildirmek)
(die Grundlage bilden) bsin esasini teskil etm. ~er (in f) m kurucu, bani, müessis
et muhik, hakli. sebepli; gerekceli; in et.~ sein sebebi bsde mündemic olm

BEGRÜßEN : German Turkish

l. selämlamak, istikbal etm.
(willkommen heißen) beyani hosamedi etm.; ho? geldiniz demek
(m. Beifall) alkislamak
(freudig aufnehmen) memnuni-yetle karsilamak; hüsnütelakki etm.
(gutheißen) uygun görmek; tasvip etm.
(sich gegenseitig) mer-habalasmak-s.wert sayamtakdir(temenni,kabul); mem-nuniyet verici

BEGRÜßUNG : German Turkish

l. seläm; arzi hosamcdi; istikbal, karsilama, iltifat
(orient.) temenna; sich zur ~ einfinden arzi hosamediye gelmek; b-nin istikbaline cikmak
».teter/ istikbal merasimi: karsilama töreni
s.formel / seläm-lasma tabirleri
».Worte pl. hogbes •S.Zeremonie / seläm resmi

BEGUCKEN : German Turkish

F l. (von allen Seiten) evirip cevirip bakmak
tetkik etm., bakmak

BEGUM : German Turkish

egüm

BEGUTACHTEN : German Turkish

l. (seine Meinung äußern) reyini beyan etm.
(fachmännisch beurteilen) rapor vermek
(prüfend betrachten) yoklayarak bakmak; ~ lassen bir rapor taiep etm. veya yazdirmak; ekspertiz yaptirmak

BEGÖNNERN : German Turkish

pej. himaye, slyanet, müzaheret etm.; korumak; kayirmak •

BEGÜNSTIGEN : German Turkish

l. (schützen) himaye etm., korumak
(unterstützen, fördern) müzaheret, yardim, tesvik etm.; iler-letmek, kolayiastirmak
(vorziehen, protegieren) tesa-hup, tercih, iltimas, iltizam etm.; kayirmak; gözde tut-mak; F: pistonlamak
(Dieb usw.) yataklik etm.
t: vom Glück ~ yildizi parlak; kismetli; dort üstü murat üstü; vom Glück ~ sein a. yildizi parlamak; pupa gitmek ^te m// H lehtar

BEGÜTERT : German Turkish

l. mal mülk (od. cift cubuk) sahibi
allg. zengin;
e Klasse müreffeh zümre

BEGÜTIGEN : German Turkish

yatistirmak, teskin etm., yurnusatmak
A: j-m
auf den Rücken klopfen b-nin sirtini sivaziamak

BEHAAREN : German Turkish

: sich ~ tüylenmek, killanmak
t sacli, tüylü, kilh

BEHACKEN : German Turkish

l. capalamak
gagalamak
F aldatmak, do-landirmak

BEHAGEN : German Turkish

(gefallen) begenmek, hoslanmak; hosuna gitmek; icine gelmek; sich ~ z.va. (sich wohl fühlen) hal ve durumdan memnun olm.; rahatlik hissetmek; huzur duy-mak 2 n l. rahat; agiz tadi, huzur, haz
(Genuß) lezzet, sevinc, hosnutluk, memnuniyet; ^finden (an et.) bsden haz duymak

BEHAGLICH : German Turkish

l. (angenehm) hos, latif
(gemütlich) rahat, elverisli, ferahlandinci, huzurlu
(Adv.) rahat ve huzur icinde; sere serpe
(im Wohlstand lebend) refah icinde; sikintisiz
(m. moderner Einrichtung) konforlu; sich ~ fühlen rahat etm.; in
en Verhältnissen leben rahati yolunda olm. Skeit f l. rahat ve huzur; refah ve saadet; gönül rahatligi
hoshallik (z.va.); varlik
konfor