Germany To Turkish
BESCHRÄNKEN : German Turkish
l. hudut tayin etm.; smirlandirmak; tahdit, takyit etm.
(Zahl, Menge) daraltmak, hasretmek, cevrelemek, azaltmak, indirmek; sich ~ (auf) l. (sich begnügen mit) (bsle) iktifa etm.; kanaat etm., yeter bulmak, yetinmek
(begrenzt sein auf) inhisar etm.; münhasir kalmak; cevrelenmek
BESCHRÄNKT : German Turkish
l. mahdut, mahsur, mukayyet, münhasir, sinirlanmis, cevrilmi§
(Zeit) dar, kit, kisa, az
(Raum) vüsatsiz, kücük, dar, sikisik
(unzureichend) nakis, eksik, noksan, yetmeyen
(geistig) darkafali, gabi, ahmak, anlayissiz, mankafa; izam kit (od. mahdut); havsalasi dar; horoz akilli; ku§ beyinli; kaiin kafali; etkafali; akil zügürdü; akli kit (od. kisa); F: armut gibi; dangalak; V: kapsalak, angit, hirtapoz, dilgoz; in
en Verhältnissen leben darlik cekmek; sikinti icinde yasamak; ~ sein (auf) münhasir olm.; Sein Einfluß ist auf das eigene Dorf^. Nüfuzu kendi köyüne mahsurdur.
er Spielraum sikilik; ~ haftbar mahdut mesuHyetli
BESCHUHEN : German Turkish
l. kundura giy(dir)mek
(Pfahl) kaziga yüksük gecirmek
BESCHULDIGEN : German Turkish
l. kabahat isnat etm.; suclandirmak; suc atmak; san-kiamak, ittiham etm.
(verdächtigen) bühtan (od. iftira) etm.; sich gegenseitig ~ sucu bir-birlerinin üzerine atmak-t;2te /n//müttehem, maznun, suclanmis, müddeaaleyh, samk, töhmetli; suclu sanilan; kabahatli 9ung / su; isnadi; itham, töhmet, iftira, bühtan
BESCHUMMELN : German Turkish
; beschupsen F s. betrügen
BESCHWATZEN : German Turkish
l. b§ hakkmda konusmak; gevezelik etm.
(P.) taläkatiyle b-ne bsi yaptirmak; yapmaga razi etm.; ikna etm., kandirmak; dalginligina getirmek; alt ceneden girip üst ceneden cikniak; sich ^ lassen yalan vaatlere inanmak; kanmak, aldanmak
BESCHWER : German Turkish
se lt. s. Beschwerde (l)
BESCHWERDE : German Turkish
l. (Mühe) mesakkat, müskülät, zähmet, külfet,
BESCHWEREN : German Turkish
l. (Magen usw.) agirlik vermek; mideye otur-mak
(m. et.) yükletmek, tahmil etm.
(Gewissen) vicdanini kirletmek
(belästigen) rahatsiz etm., zähmet vermek
(lose Papiere usw.) kägitlann ucmamasi icin üzerine agirlik koymak; sich ^ (bei j-m über et.) b-ne bsden dolayi sikäyet, sekva, tazallüm etm.; eli yakasinda olm.; sikäyetci olm.; sizlanmak, betelenmek, yanikmak, yakinmak
BESCHWERLICH : German Turkish
l. (mühsam) eziyetli, zahmetli, yorucu. mesakkatli
(lästig) müzic, cansikici
(schwierig) güc, müskül, zor, capanz, külfetli, sikintili; ^ fallen l. b-ne yük olm.
rahatsiz etm., sikmak; als ~ empfinden yüksünmek 9nis/s. Beschwerde (l). 2ung/müketlefiyet
BESCHWICHTIGEN : German Turkish
l. yatistirmak, teskin etm., avutmak
(lindem) uyusturmak, tahfif etm.
(sein Gewissen) susturmak, uyutmak
(e-n aufgeregten Menschen) hamini almak; agiz tamburasi calmak
(Hunger) aldatmak
d yatistinci
BESCHWINDELN : German Turkish
l. (belügen) yalan söylemek
(betrügen) dolandirmak, aldatmak; dolaba (od. kafese) koymak; dalavere cevirmek; trisörlük etm.. V: mantarlamak; ückägitcilik etm
BESCHWINGEN : German Turkish
fig. canlandirmak
t l. kanatli (a. fig.)
(flink) cevik, caläk; eline (bzw. ayagina) yäbuk
(feurig) heyecanh, co§kun, atesli, hararetli
(fröhlich) neseli, canli 9t.heit/ateslilik, coskunluk, hararet
BESCHWIPST : German Turkish
F cakirkeyf; keyif halinde; kafasi tütsülü
BESCHWÖREN : German Turkish
l. yeminle teyit ve tasdik etm.
(Geister) a) cagirmak; davet etm. b) afsunia defetmek
(anflehen) istirham etm.; yalvanp yakarmak Ser m l. (in vorisl. Zeit) arpagci
üfürükcü, muskao ^ungs.buch afsunname 2ungs.Tonnel / üfürük, muska; üfürükcülük formülü; afsun duasi; arpag
BESCHÄDIGEN : German Turkish
l. zarara sokmak; hasara ugratmak; (bir kismini) bozmak
(ramponieren) hirpalamak, örsele-mek, sakatlamak, zedelemek
(Schiff) yaralamak
t l. (z. B. Briefmarke) sakatlanan, yarali
(z. B. Stuhl) sakat
(Schiff) kazazede Qungf l. hasar, zarar, ziyan
naut. avarya
BESCHÄFTIGEN : German Turkish
l. mesgul etm., isgal etm.
(Arbeiter) angestellte usw.) calistirmak
(die Gemüter) kurcalamak
(z.B. ein Kind) oyalamak; sich ~ l. vakit gecirmelc
bsle mesgul olm., istigal etm., ugrasmak; Eine Frage beschäftigt mich dauernd. Kafamda bir sual cengellendi. 2ung / is güc; mesguliyet, mesgale, istigal, vazife; ~ mit Sprachfragen dilcilik; keine geregelte ~ haben bosta gez-mek; Sieh dich doch nach e-r ~ um! Artik bir is tutsani
ungs.los issiz, mesgalesiz, mesguliyetsiz
BESCHÄLEN : German Turkish
(Stute) asmak 9er m aygir; hara aygin 9seuche/ alayik; at frengisi
BESCHÄMEN : German Turkish
l. utandirmak; yüzünü kizartmak
(in Verlegenheit bringen) mahcup etm., sasirtmak
t mahcup; ~ dastehen hacalet cekmek; yerde (od. mahcup) kalmak; F: dut (od. muz) gibi olm.; sehr ~ ikila sikila 9ung / mahcubiyet, hayä, utanc; V: bozum havasi
BESCHÖNIGEN : German Turkish
l. mazur göstermek; ayibini örtmek; maskele-mek
(in günstigeres Licht setzen wollen) fenayi iyi göstermek; yaldizlamak
BESCHÜRZT : German Turkish
önlüklü
BESCHÜTTEN : German Turkish
üzerine dökmek
BESCHÜTZEN : German Turkish
l. korumak; vikaye, himaye, slyanet, muha-faza etm.; tesahup ve iltizam etm.; göz etm., hifzetmek, esirgemek
(protegieren) iltimas ve tavslye etm.
(verteidigen) müdafaa etm.
(sichern) emniyet altina almak 9er(ln /) m l. hami, koruyucu
(Protektor) mültemis, kayinci, arka; dümendeki dayi
(Verteidiger) müdafi
BESCHÜß : German Turkish
m: unter ~ nehmen mil. ates altina almak
BESEELEN : German Turkish
canlandirmak, ihya etm., ruhlandirmak; Er ist von dem heißen Wunsch beseelt, nach Istanbul z« fahren. Istanbula gitmek emeliyle yamp tutusmaktadir (od. yakilmaktadir).
t ruhlu; mus. a. canli
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani