Multilingual Turkish Dictionary

Germany To Turkish

Germany To Turkish
BORSALBE : German Turkish

pharm. vazelin borike
säure / asit borik

BORSDORFER : German Turkish

(Apfel) pek makbul bir eins Alman elmasi

BORSTE : German Turkish

l. kil spez. domuz kill
n pl. F hum. sac 5n.artlg domuz kill gibi
n.gras n bot. nardin
n.hirse / bot. l. (italienische) konak dansi
(quirlblättrige) Arnavut dansi
(gelbhaarige) sican saci
n.plnsel m kil fircasi
n.-tier n hum. domuz
n.tiere pl. w. domuzgiller, hmzirlye
n.vleh n hum. domuzlar
n.würmer pl. zo. killi ayakli- lar

BORSTIG : German Turkish

l. killi
(unhöflich) nobran, nadan, kaba, terbiye- siz
(mürrisch) ters, hasin, inatci; asik suratli ^keit/ terslik, inatcilik, abusluk, nobranlik

BORTE : German Turkish

serit, tiriz, kaytan, harc, galon, tirtil, pasman
n.macher m seritci

BORWASSER : German Turkish

n pharm. asit borikli su; asit borik mahlulü

BOSHAFT : German Turkish

l. s. bösartig (l).
(mutwillig) yaramaz, muzip
(heimtückisch) kötülükcü, garazkär, dessas, sinsi. hain, ziyanci; gönlü kara; cifteli; Schi. cifit
(satanisch) ibiisane, seytanca;
es Weib yedi basli yilan;
e Bemerkungen machen b-ne tas atmak
igkeit / l. huysuzluk, sirretlik, hainlik, sinsilik
nispetcilik
acuzelik
zlyankärlik; aus ~ nispet (olarak)

BOSHEIT : German Turkish

l. fenalik, kötülük
yaramazhk, muziplik
nispetcilik
desise; mit konstanter ~ F hum. sabit kadem; inatcilikla, sebatkärane

BOSKETT : German Turkish

n z. va. kücük orman; koruluk, agachk

BOSKOP : German Turkish

m pek makbul bir elma nevl

BOSNIAKE : German Turkish

m Bosnak

BOSNICKEL : German Turkish

m F on parmagmda on kara; nispetcl

BOSNIEN : German Turkish

n. pr. Bosna
er(In/) m; ^sch Bosnali; &osn/sc/i< Sprechwelse Bosna kca>

BOSPORUS : German Turkish

m n. pr. Bogazici; Istanbul bogazi
Strömung / (Unterströmung zum Schwarzen Meer) kanal suyu

BOSSELN : German Turkish

F ufak tefek islerl itina ile yapmak

BOSSIERARBEIT : German Turkish

kabartma, kakma (isi) 2en kabartma nakis-lar yapmak; kakma yapmak

BOSTON : German Turkish

l. n. pr.
n Ka. boston
m (Tanz) boston

BOTANIK : German Turkish

nebatat (ilmi); botanik
lker(ln/) m nebatatci, botanikci, botanist 91sch botanik;
er Garten nebatat (od. bitki) bahcesi 9isieren bitki toplamak

BOTARGA : German Turkish

balik yumurtasi

BOTE : German Turkish

m (Botin/) l. haberci, sai, mesajci, öndüc, postaci, kurye
(Ausläufer) ulak; büro hademesi; odaci
poet. müjdeci; durch
n schicken (Brief) elden göndermek
n.bericht m Th. habercinin anlatisi
n.lohn m ayak kirasi; ayakteri, müjdelik; sai ücreti

BOTMÄßIG : German Turkish

tabi; cizye veren; harca bagli
(gehorsam) itaatli 9kdt / l. (Herrschaft) tabiiyet, hüküm, nüfuz, tahakküm
(Gehorsam) itaat: sich inj-s ~ begeben k-ni b-nin tabiiyeti altma koymak; unter seine ~ bringen hükmü, nüfuzu altma almak

BOTOKUDE : German Turkish

m l. Brezilyada yasayan kizil derililerin bir kabilesi; botokudos
Schi. ahmak herif; esek kafali

BOTSCHAFT : German Turkish

f l. (Nachricht) haber, peyam
(pol. Erklärung) mesaj
(Amt) büyükelcilik. sefaret
(Gebäude) sefarethane; heimliche ~ zukommen lassen haber ucurmak

BOTSCHAFTER : German Turkish

-er (in f) m büyükelci, sefir

BOTSCHAFTERPOSTEN : German Turkish

m büyükelcilik, sefirlik