Germany To Turkish
KOMPARABEL : German Turkish
l. (vergleichbar) benzetilebilen
gr. (steigerungsfähig) derecelendirilebilen 2tion / l. mukayese
gr. derece teskili 2tiv m gr. mukayese sifati; rüchan, üstünlük
KOMPARSE : German Turkish
m Th. figüran
en pl. göstermelik eshas
in / T/i. figüran kiz
KOMPATIBEL : German Turkish
kabili telif, uygun, muvafik, hüsnü imtizaci mümkün
KOMPAß : German Turkish
m pusula
nadel / pusula ibresi
pflanze / bot. pergel otu
ring m naut. pusula yalpali^i
rose / pusula gülü (karti, kä^idi, kadrani)
KOMPENDIUM : German Turkish
n manüel
KOMPENSATION : German Turkish
l. taviz, ödünleme, muavaza, tazmin, teläfi, kompansasyon
H takas
s.geschäh n H takas muamelesi
s.pendel n rakkasi muaddil
KOMPENSIEREN : German Turkish
l. tevzin (tazmin, teläfi, takas) etm., ödün-lemek; gedik kapamak
H takas tukas etm., sayismak, hesaplasmak
KOMPETENT : German Turkish
salähiyettar, yetkili, ehil ^z / salähiyet, yetki, ehliyet °z.konflikt m: °z.streit m jur. vazife ve salähiyet ihtiläfi
KOMPILATION : German Turkish
kompilasyon ~ieren kompile etm
KOMPLEMENT : German Turkish
n mütemmim, tümlec
är m H komandite 9är mütemmim, tümler, tamamlayan •winke! m geom. tümler aci; tamami zaviye
KOMPLET : German Turkish
n komple (bir kostüm)
KOMPLETT : German Turkish
tarn, tamam, tekmil, komple; ^ verrückt F zirdeli
leren tamamlamak, tümlemek, bütünlemek
KOMPLEX : German Turkish
m l. kül; heyeti mecmua; bütünlük
(Häuser~) ada, blök
psych. kompieks
phil. mudile, karmasa
KOMPLICE : German Turkish
m suc ortagi; hempa, omuzdas, ayaktas; yar-dak(-ci), yatak
en pl. a. kosuntu
en.tum n su
KOMPLIKATION : German Turkish
l. karmasiklik
(Schwierigkeit) capanz
med. i^i illetin kansmasi; i.-itiiät, komplikasyon; ~ der Empfindungen psych. duyumSann kaynasmasi; ihsaslann imtizaci
KOMPLIMENT : German Turkish
n l. kompliman
(Verbeugung) egilmf, reverans
(SchmeicSieSei) koltuklama, penpenleme;
e machen kompliman yapmak; koltuklamaK, pehpehleinek
KOMPLIZIEREN : German Turkish
l. karıstirmak, püsküllendirmek, komplike etm., komplikelestirmek, dallandirmak, budaklandırmak, cetinlestirmek, zorlastirmak
(et. unnötig ^) sag kulagını sol eliyle göstermek; kulagini ensesinden göstermek; sich
^ caprasmak, caprazlasmak, catallasinak; dallanıp budaklanmak; güclesmek, zorlasmak
t karmasik, komplike, mudil, muğlak, caparızlı, dolasik; icinden çıkılmaz;
er Bruch med. açık yaralı kemik kırığı;
e Angelegenheit kördüğüm
KOMPLOT : German Turkish
n. gizli tertip; fesat, komplo, konspirasyon
KOMPONENTE : German Turkish
f. bileşen, mürekkip
KOMPONIEREN : German Turkish
estelemek, kompoze etmek
KOMPONIST : German Turkish
m (f.) besteci, bestekar, kompozitör
KOMPOSITEN : German Turkish
pl. bot. bileşikgiller
KOMPOSITION : German Turkish
f. beste, kompozisyon
lehre f. bestecilik, kompozitörlük
KOMPOSITUM : German Turkish
n. gr. bileşik sözcük
KOMPOSTHAUFEN : German Turkish
m. gübrelik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani