Germany To Turkish
ALLERLEI : German Turkish
cesit cesit; türlü türlü; cesitli; ~ Ausflüchte vorbringen yetmiş iki dereden su getirmek Allerlei n: Leipziger ~ türlü güveç (havuc ve bezelye)
ALLERLETZT : German Turkish
en son
ALLERLIEBST : German Turkish
şipşirin; nur damlasi; nur topu
ALLERMANNSHARNISCH : German Turkish
m bot. geyik sarmasigi; yabant sanm-sak
ALLERMEIST : German Turkish
: die
en Menschen ekseri insanlar
meistens Adv. ekseriya; en ziyade
nächst-: in
er Nähe pek yakinda; bu yakinlarda; burnunun dibinde; timagmm dibinde; in
er Zeit nerede ise, handiyse; bir saat yakinda
ALLERNEU : German Turkish
(e)st-:
e Mode en son cikan moda; son yenilik
orten;
orts her yerde ^seelen n.pr. ölüler günü
selts her tarafa (tarafta, taraftan)
wärts her yerde ^welts.gesicht n P adi (bayagi, siradan) bir yüz Pwelts.kerim F hezarfen; seytan herif; yaman herif
wenigst- en az
wenigstens Adv. hie olmazsa; bari ^werteste m F hum. s. Gesäß, Popo
ALLERNÄHRER : German Turkish
m (Gott) Rezzaki älem
ALLESAMT : German Turkish
hepsi birden; hep beraber
ALLESFRESSER : German Turkish
m
omnivor, hepcii (akilülkül)
ALLEWEIL : German Turkish
; allezeit Adv. daima; her zaman
ALLGEBETETE : German Turkish
nif masuk(-a)
ALLGEGENWART : German Turkish
(Gottes) Allahm her yerde hazir ve nazir olmasi; heryerdelik
ALLGEMEIN : German Turkish
l. umumt, genel, kamu
(unbestimmt) gayri muayyen; kesin olmayan; belirsiz, müphem
(universal) küllf, tümel; im
en umumiyetle; umumiyet itibariyle; heyeti umumiyesi itibariyle; heyeti umumiyesiyle; genel likle; ganz ^ umum? suretle; (sureti umumiyede);
e Wehrpflicht genel askerlik mükellefiyeti;
es Aufgebot (der Wehrpflichtigen) mit. nefiriäm; ^ üblich werden teamül haline gelmek; Er ist
^ geachtet und angesehen. Cümlenin mergup ve makbulü. Bas üzerinde yeri var. ^ auffallen herkesin gözüne batmak ^bennden n (gesundheitliches) genel durum 9bildung / umumt kültür ^gut n ortak mal; ^ werden genellesmek, umumilesmek °heit / umumiyet, halk verständlich herkesin kolayca anlayacagi
ALLGEWALT : German Turkish
(Gottes) celäl, ceberut
ALLGEWOHNHEIT : German Turkish
itiviit,
ALLGÜTIG : German Turkish
(Gott) latif ve kerim olan Allah; kerimürrahim
ALLHEILMITTEL : German Turkish
n her (od. yedi) derde deva; devayikül
ALLHEIT : German Turkish
umumiyet; heyeti mecmua
ALLIANZ : German Turkish
ittifak, ittihat, ünyon 9iert müttefik, baglasik
ALLIGATOR : German Turkish
m
aligator, kayman
ALLITERATION : German Turkish
^. aliterasyon; ses yinelemesi
ALLJÄHRLICH : German Turkish
her sene; senelik, senevi
ALLMACHT : German Turkish
f (Gottes) mut!ak kudret
ALLMENDE : German Turkish
f (baltalik gibi) komüne ait emval ve ernläk
ALLMONATLICH : German Turkish
her ay; ayda bir; aylik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani