Germany To Turkish
SEM : German Turkish
n.pr. (Noahs Sohn) Sam
SEMANTIK : German Turkish
mg. semantik; anlambilim; (ilmi meani) 9isch anlamsal; manaya müteallik; semantik
SEMAPHOR : German Turkish
m, n semafor
SEMEM : German Turkish
n ling. mana unsuru; Semantem
SEMESTER : German Turkish
n sömestr, yanyll; ein älteres ~ hum. yasi ilerlemis olan
SEMINAR : German Turkish
n l. (Universitäts^) seminer
(Lehrer2) ö^retmen okulu;/r. muallim mektebi
(Priester9) Imam ve Hatip Okulu;/r. medrese
(Ausbildungsschule) fidelik
SEMINNALE : German Turkish
n (Sport) dömifinal, yanmson
kolon n gr. noktali virgül
SEMIT : German Turkish
(in/) m; 9isch Samt
ist m Sami dilleri ve edebiyatlan uzmani
istik/Sami dilleri ve edebiyatlan (ilmi)
SEMLIN : German Turkish
n.pr. (bei Belgrad) Zemun
SEMMEL : German Turkish
kücük firancala; sandvic; wie warme
n weggehen (Ware) kapisa kapisa satm alinmak; kapis kapi§ gitmek; cok raubet görmek 9blond sansin
brösel pl. graten
SENAT : German Turkish
m l. bist. (im alten Rom) sena
pol. senato; ayan meclisi
(Gerichtshof) heyeti häkime; häkimler heyeti
(in Berlin, Hamburg, Bremen) eyalet hükümeti
or m
Senator; ayan meclisi üyesi; ayandan
(in Berlin usw.) vekil. oakan
SENDBOTE : German Turkish
m l. kurye, haberci
(Abgesandter) elci, murah-has, delege
(Prophet) resul, peygamber, nebi
(Apostel) havari
(Missionar) misyoner
briet m l. elden gönderilen mektup
(Rundschreiben) tamim, sirküler, geneige
SENDEANLAGE : German Turkish
telsiz tesisati
beginn m (Radio) istasyonun acilisi
bereich m yaym bölgesi
bühne / stüdyo
folge/ yaym programi
gerät n telsiz mürsilesi
letter m yaym direktörü; rejisör
SENDEN : German Turkish
°n l. göndermek, yollamak, irsal etm.
(Radio) a) nesriyat yapmak b) bsi yayinlamak, nesrci-mek, radyodifüze etm.
(nach j-rn) b~ni ca^irtmak
SENDEPLAN : German Turkish
plan m;
programm n yaym programi
SENDER : German Turkish
m l. radyo istasyonu; mürsile; radyodifüzyon postasi
(Morsetaste) mors anahtan; maniple. transmetör
SENDERÄUM : German Turkish
äum m stüdyo, oditoryum
SENDESCHLUß : German Turkish
Schluß m istasyonun kapamsi
SENDESTELLE : German Turkish
stelle/ yaym postasi
SENDEZEICHEN : German Turkish
zeichen n istasyon sinyali
SENDSCHREIBEN : German Turkish
n s.
brief.
ung / l. gönder(il)me, yolla(n)-ma, irsal, sevkiyat
(Waren) gönderilen emtia
(Auftrag) emir, vazife
(Radio) nesriyat, emisyon, transmisyon, radyodifüzyon, yayın
SENECA : German Turkish
n.pr. Senek
SENF : German Turkish
m bot. hardal; Jeder wollte seinen ^ dazugeben. Herkes bir hav^ cahyordu. Mach keinen langen ~/ F Artik uzatma!
bad n med. hardal banyosu 9farben sanya bakan kahverengi
gas n ehem. hardal gazi; sansalip, iperit
glas n hardallik
gurke / hardalli kornison tursusu
körn n hardal tanesi
packung / med. hardal lapasi
pflaster n hardal yakisi
SENGE : German Turkish
f diai. s. Prügel. °n (tr.) l. ütülemek, alaziamak
(verbrennen) yakmak; (intr.) yanmak; ~ und brennen yakip yikmak; tahribat yapmak ^nd:
e Hitze yakici sicak; kavurucu hararet "rig F l. yamk kokulu
(verdächtig) süpheli
(gefährlich) tehlikeli; Die Sache kommt mir ~ vor. Bu meseleden süpheleniyorum. £s wird ~. Durum tehlikeli görünüyor
SENIL : German Turkish
l. (altersschwach) takattan düsmüs; eli aya^i tutmaz olmu§
(schwachsinnig) matuh, bunak;
e Habsucht hirsi piri 91tät/ateh, bunaklik
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani