Germany To Turkish
SKAT : German Turkish
m Alman iskambil oyunu skat
brüder pl. hum. he- vesle skat oynayanlar
SKELETT : German Turkish
n l. iskelet, karkas. kadit; F: tesrih
(e-s Holzhauses) kafes; zum ^ abgemagert kuru kafes; canli cenaze; kadit olmus
SKEPSIS : German Turkish
süphe, itimatsizlik, itikatsizlik
tiker m; ^t^sch süpheci, septik, itikatsiz, reybi
tizismus m phil. süphecilik, hisbaniye, septisizm
SKETCH : German Turkish
m Th. skec
SKI : German Turkish
m kayak; ^ laufen fod. fahren) kayak yapmak
fahrer(in /) m kayakci
SKIFF : German Turkish
n skif, fita
SKIGELÄNDE : German Turkish
n kayrak
hütte / kayak evi (od. si§inagi) (k)jöring n kayakcinin at veya motosiklet tarafmdan yedege alinmasi; skiyörin
lauf(-en n) m kayakcihk
läu-fer(ln/) m kayakci
Hft m teleferik; (mit Sitz) telesiyej; (mit Gurten) teleski
springen n kayakla atlama
Stiefel m kayak kundurasi
stock m kayak de§ne§i
SKINK : German Turkish
m zo. sakangur, skink; kum keleri
SKIWACHS : German Turkish
n kayaklara sürmeye mahsus balmumu
SKIZZE : German Turkish
l. taslak, kroki, maket, sema
(Kurzerzählung; kücük hikäye
en.buch n kroki (od. taslak) defteri 9en.haft kaba taslak halinde 2ieren l. karalamak; taslak yapmak; bsin krokisini almak (od. yapmak)
(umreißen) esas hatlariyle tasvir etm
SKLAVE : German Turkish
m esir. köle, kul
en.handel m esircilik
en.händler m esirci
en.markt m esir pazan
en.schiff n esir gemisi
erei / esaret, esirlik, kölelik, kulluk; ubudiyet, boyunduruk 91sch l. köle gibi
(unterwürfig) muti, itaatli
(kriecherisch) mütebasbis, dalkavuk, yaltakci
köpek gibi sadik; Hat er alles ~ zu tun, was du sagst? 0, senin esirin mi?
^ alles tun, was verlangt wird kul köle olm
SKLERA : German Turkish
s. l.ederhaut (des Auges)
ose / med. tasallüp, ka-ülasma, skleroz
SKOLLOSE : German Turkish
,
is / med. skolyoz
SKOLOPENDER : German Turkish
m zo. ciyan
SKONTO : German Turkish
m, n H iskonto, tenziiät
SKOPJE : German Turkish
n. pr. (Jugoslawien) Üsküp
SKOPOLAMIN : German Turkish
n pharm. banotunun alkaloidi; skopolamin
SKORBUT : German Turkish
m med. iskorbüt
SKORPION : German Turkish
m zo. akrep, kuyruklu; astr. Akrep
SKROFELN : German Turkish
pl.med. siraca (od. köstebek) illeti 2ulös siracalt;
e Schwellung, f domuz basi "ulose / s.
ein
SKROTUM : German Turkish
n an. safen; haya torbasi
SKRUPEL : German Turkish
m süphe, tereddüt; vicdan azabi; ^ haben bsden cekinmek; keinerlei ^ haben ne Allahtan ne seytandan korkmak; sich — machen (über) bsden dolayi vicdan huzursuzlu^u duymak Qel.los vicdansiz, insafsiz °utös z.va. l. (zögernd) mütereddit, ikircimli. kararsiz
(peinlich genau) cok itinali; titiz
(ängstlich) korkak, ürkek
SKULLBOOT : German Turkish
n;
er m (Sport) sköl
SKULPTUR : German Turkish
l. (Bildhauerkunst) heykeltraslik
(Bildwerk) nakir, heykel
SKUNK : German Turkish
m zo. kokarca
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani