Germany
ANSOHLEN : German Turkish
l. (Strumpf) yeni bir taban koymak
F aldztmak
ANSONSTEN : German Turkish
:~ gibt es nichts heiles. Bundan baska yenisi yok
ANSPANNEN : German Turkish
l. (straffen) gcrrr.ek
(Feder, Saite) kurmak
(Pferde) atlan arabaya kosrnak
(Wagen) arabay! kosmak; yayhyl kosmak
(Kräfte) topiamak, teksifetTi.
(Kredit) kredisini zorlamak
(zu sehr) fazia caiistiimak; ögrenciden cok seyler istemek ~ung/; die ~ ailer Kräfte kuvvetinin toplanmasi
ANSPAZIEREN : German Turkish
: anspaziert kommen F gelmek, yakiasritk
ANSPEIEN : German Turkish
ustiine {od. yüzüne) tükürmek
ANSPIFLEN : German Turkish
l. (M.i.) calmaga baslamak
Ka. iik e;i i;ei;niek
(.nif) bsi ima etm.; bse tarizde bu;nnm;ik; kinaye yoliyic söylcmek 2ung / ima; imali siiz; telmih, kinnve. j mazmiin, Th.: anistirma;
en machen ). söz yuyariamak (dokundurmak, icirrnek)
(auf el.) üsi ima etm.,
telmiti etm.
(büswillig) baigam uirnak; mit feiner •-- i mikteli
ANSPINNEN : German Turkish
l. (Faden) iplik cgirniege baslamak
fis. Rizlicetertipetm., kurmak
(Unterhaltung) batus aernak •l. (beginner;) baslamak; sich ~ yava? was husre 6,elmek: Zwischen den beiden scheni sie,: cf. a:zusp!nr.en. Araiannda a^iktaslik oluyorrnus gbi gürcnüyor
ANSPITZEN : German Turkish
l. (Bleistift) yontmak
aivnitrrifk
.!. f tahrik i ctm., sevkiendirmek
ANSPORN : German Turkish
m tesvik, tahrik, tembih °ea l. (Pferd) rrahrniit- ! iam.ik
/ig. tesvik, tahrik, tembih etm.; gayret vermtk; ! canlandirmak, isteklendinrek, heveslendirmek, sevkiendirmek, dürtmek
(dringend nahelegen) tembiri etm
ANSPRACHE : German Turkish
l. hitabe, söylev, nutuk
(Gesprac;i) nnika-irme, konusma, sohbet; e-e ~ halten hitaptil buluiimai..; li!ta;n; irat etm.; hitabede bulunn.ak: söyiev vermek; konusma ynpniak
ANSPRECHEN : German Turkish
jr. l. b-ne söz tevcih etm., laf atmak, hitap etm.
(j--n um et.) bsi b-den dilemek, istemek
(gefallen) hoşa gitmek
(rechnen als) saymak
(beurteilen) muhakeme etm., hükmetmek
(j-n auf et.) bs hakkinda b-den malumat istemek; inir.
(M.i.) ses vermek
(reagieren) aksülamel yapmak; tepkimek; Die Gegend hier spricht mich nicht an. Burası beni açmadı. Diese Klarinette spricht nicht an. Bu klarnet ötmüyor. •d hosa giden; cazip, latif, güzelce; anli sanli; akca pakca; ic acici; edalı; nicht ~ sevimsiz ~ wirken (auf) açmak
ANSPRENGEN : German Turkish
(I) l. (Pfanzen) biraz sulamak; su serpmek
s. angesprengt(II) (tr.) l. üstüne atilmak
(angreifen) saldırmak intr.
(Motor) harekete gecmek; islemek
(Skiläufer) sicrayarak kosmaga baslamak
(Geschirr) catlamak; angesprungen hafifce catlak;
^ kommen kosarak yaklaşmak
ANSPRITZEN : German Turkish
l. (mit Wasser) su serpmek
(in. Schmutz) camur sicratmak, zifos atmak
angespritzt kommen F \\ carcabuk gelmek
ANSPRUCH : German Turkish
m l. (Berechtigung) hak, salähiyet
(Forderung) dava, inutalebe, taiep, istek
(erworbenes Recht) hak, istilikak
(Behauptung) iddia; ~ hauen (auf) üzerinde hakki olm.; ~ erheben (auf) üzerinde hak iddia etm.; Ansprüche erheben iddialar derrneyan etm.; mutaiebatta bulunmak;
machen (auf) bse sanip cikmak; tesahup etm.; in ~ nehmen l. (fordern) talcp etm. 2, (Zeit) isteniek; vikit almak
(beschäftigen) ni;;sgu! etm.
(ganz für sich) k-r.e hasret etm.
s. Anspruch erheben (;;u;)
(Aufmerksamkeit) dikkati celp etmek (cekmck)
(j-s Hilfe) yardimini istemek
(Vorräte) bse el koymak
(Material) zorlamak; da ich geschäftlich stark in ~ ge- nommen bin islerimin kesretine binaen; Ansprüche machen titiz, müskülpesent olm. Ss.los l. (schlicht) gösteris- siz, iddiasiz, kibirsiz
(bescheiden) kanaatkär; kanaat sahibi; mütevazi; basi önünde
(im Essen und Trinken) bogazsiz
(frugal) sade
nws.a. mahviyetkär, safiyane, masuniyetle; ~ sein kanaat etm., kanmak, iktifa etm.; •~ leben cöplenmek
s.losigkelt / vgl.
s.los; °s.voll l. (prätentiös) iddiali, davali
(hochmütig) kibirli, azametli
(schwer zufriedenzustellen) müskülpesent, titiz
ANSPUCKEN : German Turkish
s. anspeien
ANSPÜLEN : German Turkish
; Anspülung/s, anschwemmen; Anschwemmung
ANSTACHELN : German Turkish
l. (Zugtiere) ügendire ile dürtmek
fig. tahrik, tesvik, tembih etm.; biberlemek, kiskirtmak, korükicsr^k
gayrete getirmek
ANSTALT : German Turkish
l. enstitü, müessese, okul, fabrika
(Hei^) pre-yantoryuri), sanatoryun.
(Irren0) timarhane
(Aliersheim) dr.riiiaceze; üüskün!er yurdu (nd. evi)
(Waisenhaus) darüleytam; öksü^lcr yurdu
(Bcss.efuiigbS; islahhane
(mst.pl.
en) hazirilk, tedbir(-lcr;, tertin. tertibat;
en machen (od. Irrffen) hiiz.rlanrnai;, baslamak. koyulmac; & machte kein"
en zu gehen Mihinnni!} duruyordu. Minae1 cürutüyordu. Piisteki ?eiyo"ti;. äie nrii- gen –en treffen lazim gclen tedbirleri ittihaz "tin.; tertiü;it almak
ANSTAND : German Turkish
m !. (Schick)ichkcit) yaki^ikalirh:-., nlün.iseh.t, uyguniuk
(gute;
BenEhmen) erterr,; fcdep \\v terülye; yo! ye erkän; adiib;mua(er(T., irörgü 3 Oiiaerid) il.ct l (Jagd) Sneze, göziegi
(^eu.i.-.er;) m;l;zur. i. ,i; ,."i. iZii-gern) tereddüi
(Si:);v.i"rio.kcil) "ii^luk, iiian, tn;. • kei,!en ~ nehmen (zr inf.) y.;prnakta lt:;ed;iüt cliTieir.r:. Wo iiii!}
da J.-r ~? F.^ep yalii;! finständg
(sdiirklich) yakiskalir, yarasli-:!.. n.üi^ip, liVgi.n
],er,,c;i:inf;) tarpislu 3, \\tugendil,itT) i;i">.li;: naili-is salilii
(voi; gutem Bene!iri!;n) terbiyel, i;dep;i, i.islu: ahiak: mazbito. (ordentlich, beachiiich)
".itenusip,
iygun, (nakul;
ayda deger
(human) insanivetii; insan (adan) gibi;
iJan;i.d~.nü
(untad-.lig
lezih, aylpin; 8 (aufnierksam, Süigrüifig) itinaii, diKkal^i {^, (grundehr- iich) Miisliiiri.:in adani, ozj ^ö7i] bir: siiiü
(•rr.i,-: ()(:•;., dürüst !
(?ai.heri ti-ini.t, p;ik i!, (ythärc, tlichti;! iyice. aoamaki!!i;
er Jun^e ins.ir. coCJk:
e
-ruf; aii..:
kadim;
> Ltbcnsfiikriing ir.miv. l-,?yat;
f u"iy>iriv, ri-.i" bir muhit; sich bere.hrr":n tJebini taki:iiak:
.it"
~- kleidcn eiyiiip kusanmak
ikeit/vt;!. a islä^dig et j-s
überlasa"! üir isi o-nin süiüne havaie eirn
ANSTANDSBESUCH : German Turkish
-besuch m resmi ziyaret
dame f. genç bir kızın refakatindeki yaslı kadın; gel.a. yenge kadın
formen pl. adabı muaşeret; yol ve erkan
gefühl n.
(Schamgefühl) edep hissi
(Feingefühl) incelik, takt ~halber nezakaten; zevahiri kurtarmak için ~los
(ohne Schwierigkeit) güçlüğe uğramaksızın; kolaylıkla
(ohne Zögern) itirazsız, tereddütsüz
wauwau m. hum. s.
dame. ~widrig yakışıksız; edep ve terbiyeye aykırı
ANSTARREN : German Turkish
dik dik (sabit nazariaria) bakmak;_;-; v^-wuna "" ~ b-ne bakak.ilniak
ANSTATT : German Turkish
lPrüp m.Cieii.) ycrine, yen;dc; b.-dei (
ANSTAUBEN : German Turkish
intr. to?.l3nrTi;ii-.: iistii;r
oz >i,n;Ti;;k
ANSTAUEN : German Turkish
•• usw.) toplanmak
ANSTAUNEN : German Turkish
taaccüpie bakmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani