Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
AR : German Turkish

n, m (Flächenmaß) ar

ARABER : German Turkish

(ln f) m l. Arap
Arap atl
eske / arabesk; girisik bezeme
len n. pr. Arabistan

ARABISCH : German Turkish

Arap;
e Ziffern pl. Arap {od. Hint) rakamlan;
e Schrift Arap yazisi;
e Liga pol. Arap birligi; ~ klingend maslahli

ARABISIEREN : German Turkish

ling. Arapcalastirmak 2Ist(ln /) m Arabiyat mütehassisi 2istlk / Arap dili ve edebiyati (ilmi); Arabi- yat
Istisch Arap dili ve edebiyati ile ilgili

ARACHNOLDEN : German Turkish

pl. öriirncekler, ankebutiye

ARAGON : German Turkish

m (Fluß);
len n. pr. Aragon
1t m min. aragonit

ARALLE : German Turkish

bot. melayik agaci
n.gewächse pl. bot. sarmasik- giller, belsamiye

ARALSEE : German Turkish

m n. pr. Aral gölü (od. denizi)

ARAMÄERDN : German Turkish

) m 21sch Aramt

ARARAT : German Turkish

m n. pr. (Büyük) Agndagi, Ararat; Kleiner^ Kücük Agndagi

ARAUKARIE : German Turkish

ot. Güney Amerikaya mahsus bir nevi cam; arokarya

ARBEIT : German Turkish

l. (Tätigkeit) is, calisma, vazife, hizmet, mes- guliyet; is güc; mesgale, alisveris, istigal, amel, mesai
(Werk) eser, yapit
(geleistete) emek
(Mühe) eziyet, zähmet, mcsakkat; naut. a. travalya
(Probe^) yazili yoklama
(wissenschaftliche) ilmi arastirma
(Verfahren) ameliye, eylem; die ~ einstellen (niederlegen) isi tatil etm.; grev yapmak; Die ~ macht keinen Spaß mehr. F 1s cividi. ~ ist die halbe Gottesverehrung, calisma yan ibadettir. Spr. Das nennt man auch ~1 iron. ts ola! Bu da is mi sanki! e-e ~ zuweisen is göstermek; e-e ~ verrichten is görmek; keine ~ haben issiz kalmak; An die ~1 Is basma! sich an die ~ machen; an die ~ gehen ise koyulmak (od. düzülmek); pacalan sivamak; in ~ sein (Schneiderei) dikilmekte olm.; in der ~ aufhalten mesgul etm.; mit ~ überhäufen ise hogmak; mit der ~ beginnen isbasi yapmak; is basma gecmek; besmele (bismillah) demek

ARBEITEN : German Turkish

l. (an et.) bs üzerinde calismak, bsle ugrasmak; (bei j-m) b-nin yamnda calismak
(Maschine) islemek; faaliyette bulunmak
(Geld) faiz getirmek
(Holz) carpilmak
(Most) tahammür etm.
(Teig) kabarmak
(sich durch den Schnee ~) karlar arasmdan k-ne yol
acmak; ~ lassen l. (Geld) parasini isletmek
(Anzug) bir terziye diktirmek; wie ein Pferd ~ müssen dolap beygiri gibi calismak zorunda olm

ARBEITERN : German Turkish

! i;ci, amele, emekci, irgat; gelernter ~ mütehassis amele; guffr ~ i; eri
ausschuß in isci heyeti –bewegung / i$ci hareketi
börse / irgat pazan
frage / isci davasi
gewerkschaft / isci sendikasi
in/ kadin isci; isci kiz
klasse / isci sinifi
mangel m iscisizlik
partei / isci partisi
rat m isci sürasi
schaft / isciler (sinifi)

ARBEITGEBER : German Turkish

m patron; [s sahibi; isveren; V: corbaci
nehmer m l. allg. i;;ci
(Angestellte, Beamte) müstahdem, mernur°~sam caliskan,gayretli,faal; (Frau)etegi belinde; hamarat
samkeit / (aliskanlik, gayret, faaliyet, hamaratlik

ARBEITSAMT : German Turkish

iş bürosu~anzug iş elbisesi~beginn iş başı-beschaffung iş bulma~bewilliung f s.-erlaubnis-biene f işçi arı; çok çalışkan adam-buch n iş cüzdanı; işçi karnesi-dienst m çalışma mükellefiyeti~dienstpflicht bedenen çalışma mükellefiyeti-eifer m iş gayreti; çalışkanlık-einheit iş birimi-einstellung iş tatili; grev-erlaubnis f çalışma müsadesi-ersparnis f iş tasarrufu~fähig iş görme kabiliyetli; eli ayağı tutar-feld n çalışma sahası; iş alanı

ARBEITSGANG : German Turkish

m i; safhasi; i; gidisi
gebiet n sektör, iskolu, is sahasi
gemeinschaft / l. (Zusammenarbeit) isbirligi, knoperasyon; tesriki mesai
kooperatif
gericht n is ilitiläflan (yüsek) hakem kurulu
haus n fr. islahhane
hose/(weite) cekme
kamerad iş arkadaşı; emektaş
kasten m iş sandığı
kittel m işçi gömleği; tulum
kleidung f iş elbisesi ~anlegen işe soyunmak
kollege m s.-kamerad
korb m dikiş sepeti

ARBEITSKRAFT : German Turkish

-kraft/ l. i; kudreti; calisma gücü
(P.) eleman; Mangel m an
kräften adam kitligi
lager n is kampi
leistung / l. randiman, kudret, kabiliyet, kapasite
(e-r Maschine) makina giicü
lohn m isci ücreti; emek, iscilik, imaliye~los issiz gücsüz
losenversicherung / issizlige karsi sigorta; bös durma sigortasi
losigkeit / issizlik; bös durma
mann m s. Arbeiter,
markt m is ve isci bulma piyasasi
methode / calisma metodu
ministerium n calisma Bakanligi
nachweis m l. is ve isci bulma idare- hanesi
i; belgesi ~niederlegung / grev
pause / paydos, tatil; Mittags ist e-e ~ von zwei Stunden. Ögleyin iki saat tatil var.
pferd n kosum atl
pfllcht / calisma mükelle- fiyeti ~platz;
räum m is yeri

ARBEITSRECHT : German Turkish

echt n is hukuku
rock m is ceketi
ruhe / bayram tatili; paydos
saal m (z.B. im Gefängnis) is odasi ^scheu tembel, hayiaz
scheu / tembellik, hayiazilk
schlichtungsausschuß m i§ ihtiläf- lan hakem kurulu
schule / päd. faal mektep; i; okulu
Schurz m pestamal
schütz m i§ emniyeti
streitigkeiten pl. i§ ihtiläflan
-stunde/i§ saati
tag m i§ günü; bayagi gün
talje / naul. adi palanga
teilung / i§ bölümü; taksimi amal
tempo n calisma hizi
tisch m l. yazi masasi
(Werktisch) tezgäh
Überlastung /mesguliyetin fazialigi "unfähig alil, sakat, amellmanda
Unfähigkeit/ sakatlik
unlust / fütur, bikkinlik "unlustig bezgin, bikkin, meftur; dogduguna pisman; (alismaktan yilmis; lodos baligi gibi gevsek; dünden ölmü?
Verhältnis n i^ci ile isveren arasmda münasebet; i; durumu
Vermittlung / i§ bulma; plasman; (private) i; ve isci bulma simsarligi
vermittlungsbüro n (privates) i§ idarehanesi
Versicherung / i§ci sigortasi
vertrag m i§ akdi
Verweigerung / i§ten imtina
weise / l. calisma tarzi
(e-r Maschine) isleme tarzi
zeit / is müddeti; calisma saat- leri Zimmer n calisma odasi; kabine (dö travay)
zwang m jur. calistirma cezasi

ARBELA : German Turkish

n. pr. s. Gaugamela

ARBITRAGE : German Turkish

(an der Börse) borsa alaveresi; arbitraj –klausei /arhitraj sarti;7ur. tahkim sarti

ARCHAIKUM : German Turkish

n geol. arkeen; ilk zaman ^sch l. arkayik
(veraltet) eskimis;
t Formatton s. Archaikum. 2sleren eski beyan tarzmi taklit etm.; arkayize etm. smus m arkayizni "stiscn arkayik

ARCHANGEISK : German Turkish

n. pr. Arkanjel

ARCHE : German Turkish

: ~ Noah Nuh gemisi
gonium fi bot. arkegon; uzvu tenis
typ m ilkörnek; enmuzeci evvel; arkctip

ARCHIDIAKON : German Turkish

m rel. basdiyakoz
mandrlt m rel. (Ostkirche) bir manastinn baspapazi; arsimandrit
medes n. pr