Germany
AUSPFÄNDEN : German Turkish
-nin malina haciz koymak; maiini haczetmek
AUSPICHEN : German Turkish
ziftlemek, katranlamak; s.a. ausgepicht
AUSPIZIEN : German Turkish
pl. l. unter den ~ (von) b-nin himayesinde 2, günstige ~ hayir alämeti
AUSPLAPPERN : German Turkish
F s. ausplaudern
AUSPLATZEN : German Turkish
(Naht) catlamak, patlamak, sökülmek
AUSPLAUDERN : German Turkish
dile vermek; aciga vurmak; (baskaianna) duyurmak; ifsa ve isaa etm.; yumurtlamak; gevezelik (od. dillidüdük) etm.; (Geheimnis) belli etm., fas etm. V: peniz etm.; (ungewollt) agzmdan kacirmak; nichts ~ diline saglam olm.; ortaliga hie bir sey sizdirmamak; V: tinmamak; sich ~ doya doya gevezelik etm.; cenc (almak
AUSPLÜNDERN : German Turkish
l. yagma (talan, placka) etm., temizlemek, capullamak
soyup sogana cevirmek; ausgeplündert: ganz ~ sein soyulmu§ sogana dönmüs olm.; ~ werden soygun vermek ^ung / soygun
AUSPOLSTERN : German Turkish
l. (wattieren) yün, kitik v.s. ile doldurmak
(m. Kissen) minder, yastik v. s. ile donatmak
(spez. Tür) kapitone etm.; ausgepolstert: Sie ist ganz hübsch ~. F 0, etine dolgundur. 0, sismanca. tiknazdir.
e Backen pl. F ablak cehre
AUSPOSAUNEN : German Turkish
etrafa haber vermek; yedi mahalleye davul zurna ile duyurmak; telläl cagirmak; davul (borazan, can) calmak
AUSPOWERN : German Turkish
pej. l. (verarmen lassen) fakirlest irmek, fukara-lastirmak; fakrüzarurete düsürmek
(ausplündern) soyup sogana cevirmek
(ausbeuten) b-nin kanim emmek; bsin posasini cikarmak; istismar etm., sömürmek
AUSPREISEN : German Turkish
teshir edilen mala fiyat yaftasini koymak
AUSPRESSEN : German Turkish
l. (Zitronen usw.) sikmak, tasir etm.
(Saft) sikarak elde etm.
(P.) (erpressen) santajia, tehditle para sizdirmak
(P./ (ausfragen) sikica yoklamak; sikistirmak
(et. bis zum letzten ~) bsin posastiu cikarmak; Orangen zum ° sikma portakal
AUSPROBIEREN : German Turkish
denemek, tecrübe etm.; tecrübe ile tespit etm.; tecrübesini yapmak; tatbik etm
AUSPRÄGEN : German Turkish
l. para basmak; sikke darp etmek
(Bild) resmini sikke üzerine basmak
belirli bir surette sekil-lendirmek; sich ~ l. (sich zeigen) meydana cikmak; belli, asikär olm.; tezahür etm.
izini, eserini birakmak; damgasini vurmak; tlynetini belli etm.; s.a. ausge-prägt
AUSPUFF : German Turkish
m techn. esapman, egzos(t)
gas n cürük gaz Sen disan cikarmak, atmak
röhr n cürük gaz borusu
AUSPUMPEN : German Turkish
l. tulumba ile cekmek, bosaltmak
med. (Magen) lave etm., lavajiamak, yikamak
ßg. yipratmak; b-nin amanmi tüketmek; imanmi gevretmck; mecal birakmamak; takattan düsürmek; ausgepumpt flg. yor gun argin; bitap, bitkin; hosaf gibi
AUSPUNKTEN : German Turkish
(Sport) puan hesabiyle yenmek
AUSPUSTEN : German Turkish
s. ausblasen
AUSPUTZ : German Turkish
m süs, ziynet, garnitür 9en l. (Bäume) budamak
(reinigen) icini temizlemek
(schmücken) süslernck, tezyin etm
AUSQUARTIEREN : German Turkish
l. (aus der Wohnung entfernen) evinden, meskemuden cikarmak
(das Bett e-m anderen geben) yatagim muvakkaten baskasina vermek
mit. konak yerini degistirmek
AUSQUATSCHEN : German Turkish
pej. F s. ausplaudern, sich ~ s. sich ausplaudern
AUSQUELLEN : German Turkish
seif. ^ismek, kabarmak
AUSRADIEREN : German Turkish
l. lastikle silmek
(z.B. m. Federmesser) kazimak
(völlig zerstören) hak ile yeksan etm
AUSRANGIEREN : German Turkish
l. kadro disi birakmak; cürüge, aciga cikarmak
(Eisenbahnwagen) vagonlan ayirmak; treni böl-mek
AUSRASLEREN : German Turkish
l. killan tira? etm.
(Augenbrauen) tirasla bir sekil vermek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani