Germany
ABMUSTERN : German Turkish
naul. (Ir.) azietmek, terhis etm.; (intr.) kendi istegiyle ayrilmak
ABMÄHEN : German Turkish
orak veya tirpania bicmek; hasat etm
ABMÜHEN : German Turkish
sich ~ didinmek, segirdesmek; emek (eziyet, zähmet) cekmek; carpmmak; alin teri dökmek; sich ver-geblich ~ bosuna (nafile) ugrasmak, savasmak, debelen-inek; kalburia su tasimak; sich sinn- und zwecklos ~ (^ingene cergisinde musandira aramak
ABNABELN : German Turkish
(Kind) göbegini kesmek
ABNAGEN : German Turkish
(Knochen) kemirmek
ABNAHME : German Turkish
). kaldir(il)ma
med. kes(il)me
(Verminde- rung) azahs, tenakus, eksiirne
(Obernahme) H alaca, tesellüm; s.a. Kreuzabnahme;
komniission/teslim alma komisyonu; tesellüm heyeti
prüfung/H tesellüm mua- yenesi
ABNEHMBAR : German Turkish
techn. sökülür, kaldirılabilir
ABNEHMEN : German Turkish
tr. l. kaldırmak (a. Verband); çıkarmak (a. Hut); indirmek, sokmek
(Telephonhörer) eline almak; telefon acmak
(Körperglied, Bart usw.) kesmek
(gewaltsam) zorla almak
(kaufen) satın almak
(Siegel) jur. cözmek, refetmek, fekketmek
(Maschen) azaltmak
(e-e Sorge) endişeden kurtarmak
(Versprechen) söz almak
(Eid) yemin ettirmek; ant içirmek
(Lieferung) teslim almak; tesellüm etm.; kabul etm.
(Obst) toplamak, koparmak, devsirmek
(Parade) gecit resmini kabul etm.
(j-m zuviel) fazla ödetmek
(j-m e-e Arbeit) isi bir baskasinin yerine yapmak
(j-rn Geld) para sizdirmak; satın atmak; yutmak
(im Spiel das Geld) F dekave etm.; V: kazımak
(j-m et. glauben) F inanmak
(Ball) Ftb. ayagindan topu kapmak
(Beichte) günah çıkarmak
(Waren) satın almak
(ohne Obj.) Ka. kesmek; intr. l. (an Körpergewicht) zayiflamak; kilo kaybetmek; erimek
(Mond) kücülmek
(Tage) kısalmak
(weniger werden) azalmak, eksilmek
(untergehen) zeval bulmak
(Hitze) düşmek; Das nimmt dir niemand ab. Bu yalanı kimse yutmaz
ABNEHMER : German Turkish
m l. (Käufer) alici, müsteri
(Hehler) yataklik eden; yatak. Diese Ware findet keinen ~. Bu malın sürümü yoktur
ABNEIGUNG : German Turkish
antipati, isteksizlik, tiksinme, nefret, karsit- duyKu, igrenclik, kerahet, ikrah; ~ einflößen tiksinti verniek; ~ empfinden yüregi sogumak; b-ne, bse karsi antipati duymak; krankhafte ~ gegen jede Neuerung yeni-lik korkusu; yenilige ka;si nefret; gegenseitige ~ müna-feret; e-e ~ haben (fühlen, empfinden) (gegen) ikrah etm.,cekememek
ABNEREN : German Turkish
naut. salta etm
ABNORM : German Turkish
(F und öst. a.
al) anormal, kaidesiz, düzgünsüz; ~ veranlagt cinsel sapik Sität /anormalite, ucube; garibei hil-kat
ABNUTZEN : German Turkish
(a. abnützen) asindirmak, yipratmak, eskitmek; cicigini cikarmak; sich ~ l. asmmak, yipranmak, eski- mek
(Stoff) tirfillenmek, sagilmak, partallasmak, tarazianmak, telesimek
(Werkzeug) fanmak; abgenutzt pirpit, hurada; cicigi cikmis; teles, silik, köhne 2ung/ asin(dir)ma; natürliche ~ mit. eskime ve asinma ~ungs.- krieg m yipratma harbi Sungs.quote / yipranma payi ^ungs.schlacht / asindirma muharebesi
ABNÄHEN : German Turkish
dikis dikerek darlastirmak, kasmak ^er in kasinti dikisi; pens
ABNÖTIGEN : German Turkish
si b-den zoria almak; b-ni bsi terke mecbur etm.; Bewunderung ~ hayran kalmasini mucip olm
ABONNEMENT : German Turkish
n abone
gebühren pl.;
preis m abone bedeli
ABONNENTIN : German Turkish
m abone (olan, yazilan)
enten.versicherung / gazete abonesiyle sigorta Sieren (auf) bse abone olmak (yazilmak)
ABORDNEN : German Turkish
l. parl. mebus göndermek; milletvekili cikarmak
delege tayin etm.
allg. bir ise tayin etm
ABORDNUNG : German Turkish
f heyet, delegasyon, murahhaslik
ABORT : German Turkish
m l. aptesane, ayakyolu, helä, kademhane; yüz- numara; memsa(-ne); hacet ycri; tuvalet; V: kenef
med. (a. Abortus) sikti cenin; diisük; cocuk düsürme; iskati cenin; auf den ~ gehen aptcs bozmak; defi hacet etm.; ayakyoluna cikmak (od. gitmek)
abfluß m cirkef lagimi; geriz
grübe / aptesane cukurii; septik eukuru; fosseptik Sieren nied. cocuk diisürmek
leerer;
räumer m vidanjör
leerung;
räumung / vidanj
ABPACKEN : German Turkish
kücük miktar halinde paketlemek
ABPASSEN : German Turkish
l. techn. tesviye etm., uydurmak
(lauern) gozet- mek, beklemek, kollamak, müterakkip olm; (b-nin)yolunu beklemek; e-n günstigen Zeitpunkt ~ uygun bir zaman kollamak; acele etmemck; abgepaßt: Daswar gut ~.Tarn vaktinde oldu.
e Servielten pl. kenarli peskirler
ABPATROUILLIEREN : German Turkish
(e-e Gegend) mit. (muayyen bir sahada) kol gezmek
ABPELLEN : German Turkish
(Obst, Kartoffeln) kabugunu soymak
ABPFEIFEN : German Turkish
(Schiedsrichter bei Sport) düdük calarak oyunu durdurmak veya bitirmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani