Germany
AUSSTATTIEREN : German Turkish
l. (j-n m. et.) techiz etm., donatmak
(heraus- putzen) süslemek; telleyip pullamak
(Rede) süslü püslü konusmak; sich ~ l. k-ne läzim gelen seyleri tedarik etm.;
k-ni telleyip pullamak
t: glänzend ~ satafath
AUSSTATTUNG : German Turkish
l. techizat, donatim
(Mobiliar) mefrusat, mobilya
(Aussteuer bzw. Mitgift) ceyiz, sandik esyasi veya drahoma
Th. dekor, mizansen
(Gestaltung) harici sekil; kilik
s.tilm m büyük mizansenli film; süper- film s.gegenstände pl. techizat, fittings
s.stück n l. de- kor; süs parcasi
Th. zengiil dckorlu (od. büyük mizan- senli) piyes
(Feerie) feeri
AUSSTAUBEN : German Turkish
tozunu silmek
AUSSTECHEN : German Turkish
l. oymak, hakketmek, kazmak
(Augen) göz- leri oyniak, ([karmak; b-nin guzierine mil cekmek
(Raten, Tu: usv,,) kisip aln.ak
(j-n) fig. a) gülgcde birakmak; üstün gelmek b) (verdrängen) b-ni bir yerden atmak 2torm/(beim Backen) kalip
AUSSTECKEN : German Turkish
l. disanya koymak
(Fahne) acmak
(Boh- nen usw.) dikmek
AUSSTEHEN : German Turkish
intr. l. (Gehalt usw.) alacagi olm.; matlup hanesinde olm.; tedahülde kalmak; tedahüle binmek
(Nachricht) henüz gelmemis olm.
(fehlen) eksik, noksan, rnuallakta olm.
(Waren) teshir edilmis olm.; tr. l. (erdulden) sabretmek, tahammül etm.; cekmek, dayanmak
(Angst) gecirmekte olm., icinde olm.
(j-n nicht ~ können) cekememek; b-ne tutulmak; Ich kann dieses Gerede nicht ~. Ben, bu lakirdilan kaldirmam. viel auszusieben haben (von) cok cekmek zorunda kalmak
d:
( Gelder pl. tahsil edilecek para; matlubat
AUSSTEIFEN : German Turkish
l. (Anzug) telä ile beslemek
arch. desteklemek
AUSSTEIGEN : German Turkish
l. (aus e-m Fahrzeug) cikmak, inmek
(Flieger) parasütle atlamak
(aufgeben) F artik istirak etmemek; (Sport) abandone etm
AUSSTEINEN : German Turkish
l. (Kirschen usw.) cekirdeklerini cikarmak
(Reis usw.) taslanni cikarmak
AUSSTELLEN : German Turkish
l. (Waren) ekspoze etm., teshir etm.; sergiye koymak; ser(gile)mek, yaymak
mil. (Posten, Wache) dikmek, ikame etm.
(Arbeiter) lokavt etm.
(Schrift- stück) tanzim etm., düzenlemek
(Wechsel) a) cekmek, keside etm. b) doldurmak
(ausschalten) F elektrik cereyanmi kesmek
(tadeln) kusur bulmak; aylplamak; tenkit etm.; ausgestellt: vorher ~ H preforme Ser m l. sergide mal teshir eden; ekspozan
(e-s Wechsels) kesideci
(Unterzeichneter) imza eden; mümzi; va- ziülimza
AUSSTELLUNG : German Turkish
l, sergi, mesher, ekspozisyon
(e-s Wechsels) keside
mil. dikme, ikame; nöbete sokma
itiraz; kusurlu bulma; tenkit
(von Arbeitern) lokavt s.datum n keside tarihi
s.gebäude n sergi evi
s.gegenstand m sergi esyasi
».räum m sergi salonu
S.Stand m paviyon, stant
s.tag m l. keside tarihi
tanzim tarihi
sergiye mahsus gün
AUSSTEMMEN : German Turkish
marangoz veya tasci kalemiyle oymak, dog- ramak
AUSSTERBEETAT : German Turkish
m; auf dem ~ stehen ortadan kalkmaga, mahva yüz tutmak
AUSSTERBEN : German Turkish
l. nesli tükenmek; ocagi sönmek; inkiraz bulmak; ortadan kalkmak; münkariz olm.
(Straße) issizlasmak, körlenmek
(Stadt) nüfusu mütemadiyen azalmak; tenhalasmak; ausgestorben (Tiere, Dynastie usw.) nesli münkariz olan; munkati, tükenmis; wie ~ daliegen (od. sein) ein ein ötmek; in ein (od. ecin- niler) top oynar; sein Geschlecht ist ~. Sülälesi kesildi
AUSSTEUER : German Turkish
(e-r Braut) ceyiz, agirlik; komplette ~ ceyiz cimen ^n l. cihaziandirmak
sigortadan artik para alma- mak
Versicherung f jur. a) evienme sigortasi b) dogum sigortasi
AUSSTIEG : German Turkish
m cikis yeri
AUSSTOPFEN : German Turkish
l. yün, pamuk, kitik v. s. ile doldurmak
(Tiere) tahnit etm., doldurmak; ausgestopft:
er Vogel doldurma kus; 2 n taksidermi Ser m taksidermist
AUSSTOß : German Turkish
m l. (e-s Torpedos usw.) disanya atls
(e-r Fa- brik) verim, randiman, kapasite °en l. (aus e-r Gemein- schaft) tart etm., ihrac etm., kaydim silmek, terkin etm.
(Auge, Schrei, Rauchwolken) cikarmak; kaldirmak, disan atmak, itrah etm., defetmek
(Fluch, Schmä- hung) savurmak
(produzieren) imal, istihsal etm.;
AUSSTRAHLEN : German Turkish
l. sua, isin salmak, insia etm., ismiak
nesretmek, yaymak; difüzyon yapmak
(auf) tesir icra etm.; öteye gecmek; yayilmak
AUSSTRAHLUNG : German Turkish
f l. phys. ışınım, inşia
(Strahlwirkung) radyasyon
nesriyat, yayın
tesir icrasi
AUSSTRECKEN : German Turkish
l. (Arm, Hand) a) uzatmak b) dik tufmak c) bse el atmak
(Glieder) germck; sich ~ L (der Länge nach) uzanmak, serilmek; sereserpe uzanmak; serilip serpilmek
(behaglich) yan atmak
(sich recken) gerin- mek
AUSSTREICHEN : German Turkish
l. (Geschriebenes) cizmek, karalamak, terkin etm., tayyetmek, silmek; kalem cekmek
icini yagia- mak
med. froti yapmak
AUSSTREUEN : German Turkish
l. sac(istir)mak, atmak (a. Samen), serpmek, yaymak (a. Gerüchte), isaa etm., nesir ve tamim etm., pasaparola etm.
(Geschenke bei e-r Hochzeit) saci vermek
AUSSTRICH : German Turkish
m med. froti
AUSSTRÖMEN : German Turkish
inir. l. akmak
fiskirmak, nebean etm.
(Licht, Wärme) cikmak, mtisar etm.
(Gas, DampT) kacmak, ucmak; tr. l. dökmek, akitmak, fiskirtmak
(Dampf, Geruch) nesretmek, cikarmak, sacmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani