Germany
AUSZIEHBAR : German Turkish
l. cekilip cikarilabilir
(Fernrohr, Tisch usw.) uzatilabilir; iç ice giren
AUSZIEHEN : German Turkish
tr. l. (Kleider) cikarmak, soymak
(öl usw.) bir maddeden sizdirmak, istihsal etm.
(Tisch usw.) büyütmek, uzatmak
(Metalle) tel halinde uzatmak; haddeden cekrnek
(dehnen) acmak, germek; ittisa kesp ettirmek
(Zahn) cekmek, cikarmak
(die Uniform) askerlikten cikmak
(Heftfäden) sökmek
(Farben) soldurmak
(j-n richtiggehend) F soyup sogana cevirmek
(exzerpieren) huläsa olarak kopya veya istinsah etm.
(Zeichnung) mürekkeplemek
(extrahieren) pharm. huläsasini cikarmak; intr. l. evden cikmak; evi bosaltmak; naklimekän etm., tasınmak, göçmek
(Farben) solmak
(Soldaten) setere (od. harbe) gitmek
allg. disarı cikmak
(auf Abenteuer) macera pesinden kosmak; sich ~ soyunmak
AUSZIEHFEDER : German Turkish
f resim mürekkep kalemi; tirlin
AUSZIEHTISCH : German Turkish
m cekilip veya tahta eklenerek uzatilabilen masa; acilir masa
AUSZIEHTUSCHE : German Turkish
f Çin mürekkebi
AUSZIRKELN : German Turkish
l. pergelle öcmek
fig. titizlikle tanzim etm
AUSZISCHEN : German Turkish
ishklamak, ynhalainak
AUSZUG : German Turkish
m l. (aus e-r Wohnung) tasinma, naklimekän, gö(
(Auswanderung) hicret, muhaceret
(Abmarsch) azimet, mufarakat
(e-s Tisches usw.) uzatma mekaniz- masi
(kurze Darstellung) huläsa, icmal, fezieke, özet, telhis
(Extrakt) pharm. hulasä, esans
(Konto9, Bank0) hesap huläsasi; ekstre; ~ der Kinder Israel aus Ägypten Israilogullannm Misirdan cikisi
s.mehl n en nefis un 9s.weise huläsa olarak
AUSZUPFEN : German Turkish
l. taraziamak; tiftik tiftik etm.; ditmek
(Un- kraut) ayiklamak
(Haare) yolmak, koparmak
AUSZÄHLEN : German Turkish
l. birer birer saymak
(Boxen) (yere düsen icin) nakavt saniyelerini saymak
AUSÜBEN : German Turkish
l. icra etm., yapmak, islemek
(Recht) kullan- mak
(Rache) intikam almak
(Beruf) bir mesiek takip etm.
(Geschäfte) umuru tedvir etm.
d l. (Mitglied) faal
(Arzt) pratisiyen hckim
(Künstler) orke- stra üyesi veya sollst
(Gewalt) icrai kuvvet; icra kiv- veti
GEZÜCHT : German Turkish
n pej. güruh. derinti
GEZÜNGEL : German Turkish
n (der Schlange) dil oynatma
GEÄCHZE : German Turkish
n oflama, poflama, ahüfigan
GEÄDERT : German Turkish
damarh
GEÄST : German Turkish
n dallar
GHANA : German Turkish
n. pr. (Westafrika) Gana
ese m;
esin /; 2es!sch Ganali
GHASEL : German Turkish
(e) s. Gasel(-e)
GIAUR : German Turkish
m pej. gävur, käfir
GIBBERN : German Turkish
(nach et.) F cani bsi cekmek
GIBBON : German Turkish
m zo. jibon
GIBRALTAR : German Turkish
n. pr. Cebelüttank; die Straße von ^ n. pr. Septe bogazi
GICHT : German Turkish
l, med. mkris, gut
techn. yüksek finn agzi Qbrüciig va. nikrisli
ern pl. (der Kinder) med. ümmü süby^n; boncuk illeti; havale
gase pl. yüksek finn gazian
kto> ten m med. nikris uru 9krank nikrisli
GICKELN : German Turkish
; gickern F kis kis gülmek
GICKSEN : German Turkish
F l. hafif bir ses cikarmak
hafifce dürtmek
Bill. falso istaka yapmak
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani