Germany
FIBROM : German Turkish
n med. litt verem; fibrom 28s med. lifli, lifi
FIBULA : German Turkish
l. s. Wadenbein
s. Fibel (^) Fichte / cam agaci spez. ladinagaci; kizil cam agaci; cam sakiz agaci
FICHTENAMMER : German Turkish
zo. akbasli yelve •gallaus / zo. cam biti
hain m camlik
harz n camsakizi, recine
holz n cam tahtasi
klefer / bot. kisa yaprakli cam fistik agaci •kreuzschnahel m zo. capraz gaga(-li); yenidünya
zapfen m (am kozala^i
FICHU : German Turkish
n üc köseli omuz atkisi; fisü
FICKEN : German Turkish
l. ileri geri kaymak
V einst mukarenette bulun-mak; V: sikmek
FICKFACK : German Turkish
m F bahane; kacamakh söz 9facken F l. (Ausflüchte machen) kacamak yapmak
(geschäftig sein) isgüzarlik etm.
(Ränke schmieden) entrikalar cevirmek
(unzuverlässig sein) sayani itimat olmamak
fackerei/ F l. (Betrügerei) düzenbazhk
(Unsinn) sacmasapan •mühle / F dokuzta§ oyunu °rig F heyecanh, huzursuz, sinirli
FIDEIKOMMIß : German Turkish
n tevliyet, mesruta
FIDEISMUS : German Turkish
m phil. fideizm, inancilik, imaniye
FIDEL : German Turkish
neseli, sen, keyifli;
es Haus F sen adam ^itas/F nese,
keyif, senlik, e^lence
FIDIBUS : German Turkish
m ates yakmak icin bürülen uzunca kägil parcasi
FIDUZ : German Turkish
n F itimat, güven, emniyet
FIEBER : German Turkish
n ates, hararet, fiyevr; humma; Er hat ~. Atesi var. In der Nacht bekam ich plötzlich hohes ^. 0 gece beni §iddetli bir ates bastirdi. das ~ messen hararetini ölcmek; derece koymak
anfali m nöbet ^artig s. °haft. °frei:
er Tag nöbetsiz gecen gün 2glänzend:
e Augen haben göz-leri cakmak cakmak ^haft:
e Tätigkeit hummall bir faali-yet
klee m bot. (dreiblättriger) su yoncasi
kurve / ates cizgisi
mittet n nöbet iläci °n l. atesi (od. harareti) olm.; nöbet gelmek
fig. (nach et.) bsi siddetle arzu etm.; bs icin yamp tutusmak
(vor Aufregung) heyecanmdan yerinde duramarnak
rinde /kinakma kabugu 2senkend: e-s Mittel med. antipiretik, antit:rmik
tabelle / nöbet tabelasi
thermometer n termometre, derece
wähn m sabuklama, hezeyan
FIEBRIG : German Turkish
hummall
FIEDEL : German Turkish
keman
bogen m keman yayi Qn l. keman calmak
pej. keman gicirdatmak
FIEDLER : German Turkish
m pej. fena keman calan adam
FIEPEN : German Turkish
(wie e-e gefangene Maus) cizik cizik bagirmak; cik cik etm
FIEREN : German Turkish
naut. mayna etm., indirmek
FIES : German Turkish
F tiksindirici, igrenc, bayagi, pis
FIESEIER : German Turkish
Storch m leylek ucak
FIGARO : German Turkish
m hum. berber, perükär
FIGUR : German Turkish
l. suret, bicim, sekil, resim
Scha. tas, alet
(bei Tanz; auf Denkmal usw.) figür
(Wuchs) endam, boy, kämet
a/: wie ~ zeigt l. bu misal gösterdigi gibi
acikca anlasildi^i gibi
a etymologica/^r. mefulü mutlak; anlam yanaci ant(in/) m figüran 2ativ:
e Kunst betili sanat
FIGURIEREN : German Turkish
l. (auftreten) görünmek, bulunmak
ßg. (e-e Rolle spielen) rol oynamak
FIGÜRCHEN : German Turkish
n heykeicik, statüet, figürin
FIGÜRLICH : German Turkish
l. tasvirl, temsilt
stil. mecazt, figüratif;
er Ausdruck mecaz, imaj
FIKTION : German Turkish
uydurma, mevhume, faraziye, tasni, yapinti, hayal, fiksiyon 2iv uydurma, muhayyel, hayalt, rnefruz, farazi, mevhum, musanna, yapintili
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani