Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
FINGERDICK : German Turkish

s. Fingerbreit

FINGERFERTIGKEIT : German Turkish

f l. el cabuklugu
mus. virtüozite, ceviklik

FINGERGELENK : German Turkish

n parmak mafsali

FINGERGLIEDER : German Turkish

pl. selämiyat; parmak kemikleri

FINGERHUT : German Turkish

m l. yüksük
bot. (roter) yüksükotu, mayasil otu, ankovam cicegi

FINGERKRAUT : German Turkish

n bot. (kriechendes) besparmak otu

FINGERLANG : German Turkish

parmak kadar

FINGERN : German Turkish

(intr.) parmaklarla dokunmak; (tr.) F idarei maslahat etm.; becermek; yoluna koymak; parmaginin ucunda cevirmek; F: kivirmak; V: vatani kurtarmak

FINGERNAGEL : German Turkish

m el tirnagi; schön gewölbte, lange Fingernägel badem tirnak

FINGERPROBE : German Turkish

f: e-e ~ Honig bir parmak bal

FINGERRING : German Turkish

m yüzük

FINGERSATZ : German Turkish

m mus. parmak alırı (rakami, uyan); dokunut; den ~ angeben mus. parmak uyarlamak; dokunutlamak; duvate etm

FINGERSPITZE : German Turkish

f l. parmak ucu
(Prise) tutam, fiske, cimdik, citmik

FINGERSPITZENGEFÜHL : German Turkish

n hassasiyet, duyarlik, takt; ruh inceligi; mit
~ vorgehen eli yordamli olm

FINGERSPUREN : German Turkish

pl.: Er gab ihm e-e solche Ohrfeige, daß die ~ in seinem Gesicht zu sehen waren. Ona öyle bir tokat vurdu ki, parmaklarınin yeri yüzünde kaldi

FINGERTIER : German Turkish

n zo. ay-ay

FINGERUNG : German Turkish

m parmaklik; parmak kilifi; duvatiye

FINGERZEIG : German Turkish

m ima, isaret, delälet; j-m e-n ~ geben yol göstermek; veche vermek; isaret ve delälette bulunarak rehberlik etm

FINGERÜBUNG : German Turkish

f iskala

FINGIEREN : German Turkish

uydurmak; yalandan göstermek
t uydurma, sahte, yalandan, yapmacik;
es Nichtverstehen tegafül; bilmemeziige gelme; lit.a. tecahülü arifane;
es Rechtsverhältnis jur. muvazaa

FINISH : German Turkish

n l. son elini vurma
(Sport) finis

FINK : German Turkish

m zo. ispinoz kusu

FINNE : German Turkish

(I) / l. med. sivilce, kabarcik
(des Bandwurms) keseli kürt; dudu mükeyyes
(Rückenflosse der Haie und Wale) sirt yüzgeci

FINNISCH : German Turkish

(-e) n (Sprache) Fince; der Finnische Meerbusen Finlandiya körfezi
land n.pr. Finlandiya
wal m zo. Fin balinasi
wale pl. (Gattung) catalkuyruklu balinagiller

FINSTER : German Turkish

l. (dunkel) karanlik, muzlim
(Gesicht) catik yüz; egri cehre; kaslan catik; asik surath
(drohend) teh-ditkär, korkutucu
(Angelegenheit) süpheli; cürük tahta
(P.) sayani itimat görünmeyen
(Reaktionär) koyu mürteci; ^ wie die Nacht kara mi kara; ^ drein schauen surat asmak;
er Bursche pej. matah, mal 9nis/ l. karanlik, zulmet
(Mond-, Sonnen-) tutulma; e-e ^, daß man die Hand nicht vor den Augen sieht; e-e ägyptische ^ zifir? karanlik