Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
HERUMFUHRWERKEN : German Turkish

F s. herumfuchteln

HERUMFUMMELN : German Turkish

(an) F bsi kurcalamak

HERUMFÜHREN : German Turkish

l. (j-n) dolastirmak, gezdirmek
(e-e Mauer um et.) bir bahce v. s. yi duvaria cevirmek, sarmak
(an der Nase) ßg. kukla gibi oynatmak; (intr.) l. dolasmak
sarmak, kusatmak; Mein Freund führte mich in seinem neugebauten Haus herum. Arkadasim bana yeni yaptir-di^i evi dolastinyordu. Seit drei Tagen führt er mich an der Nase herum. Üc gündür beni kukla gibi oynatlyor

HERUMGEBEN : German Turkish

elden ele dolastirmak

HERUMGEHEN : German Turkish

l. gezmek, dolasmak
(ganz ^ um) bsin cevresini dolasmak
(von Hand zu Hand) elden ele dolasmak
(Zeit) gecmek
(j-m im Kopf) zihnini kurcalamak

HERUMHACKEN : German Turkish

l. (auf j-m) durmadan tartaklamak, azarla-mak
(auf dem Klavier) tapote, piyanote etm

HERUMHORCHEN : German Turkish

her tarafi dinleyerek söylendiklerine kulak asmak

HERUMHÜPFEN : German Turkish

(Kind) hop sicramak

HERUMIRREN : German Turkish

saskin gibi dolasmak

HERUMKLIMPERN : German Turkish

l. (z.B. auf Gitarre) bsi zimbirdatmak
(auf dem Klavier) tape (tapote, piyanote) etm.; piyano kanstirmak

HERUMKOMMANDIEREN : German Turkish

kähyalik etm.; kumanda satmak

HERUMKOMMEN : German Turkish

l. (weit) gezip tozmak; cok dolasmak
(um die Ecke) köseyi dönmek; um et. nicht ~ können l. (nicht leugnen, nicht übersehen können) inkär edeme-mek; bse karsi göz yumamamak
(et. nicht vermeiden können) bsden kacinamamak

HERUMKRAMEN : German Turkish

(in) ara^tmp kanstirmak

HERUMKRIEGEN : German Turkish

s. herumbekommen

HERUMLAUFEN : German Turkish

l. bsin etrafinda kosmak
(allg.) gezmek, dolasmak
ihata etm., kusatmak, sarmak; Ich bin in ganz Berlin herumgelaufen. Berlin kazan ben kepce. In e-m solchen Aufzug kann ich nicht in der Stadt ~. Üstüm basim sehir icinde gezilecek gibi degil

HERUMLIEGEN : German Turkish

l. (um et.) bsin etrafma yerlestirilmi§ olm.
(unordentlich) yerlerde sürünmek; Was soll das Zeug da nutzlos ~? Ne güne duruyor? seine Sachen ~ lassen esyalanni ortada birakmak

HERUMLUNGERN : German Turkish

pej. bös durmak; hayiazhk etm.; issiz güc- süz (od. avare) dolasmak; F: tabak yalamak

HERUMNASSAUERN : German Turkish

F otlakcilik etm

HERUMNÖRGELN : German Turkish

(an) armudun sapi var, üzümün cöpü var demek; girgir etm.; b-ne, bse mizmizlanmak

HERUMPLAGEN : German Turkish

: sich ^ müssen l. (m. et.) basina eksimek
(m. j-m) b-le cekecegi olm

HERUMRAUFEN : German Turkish

: sich ^ yaka paca olm

HERUMREDEN : German Turkish

(um) doiambacli yollardan gitmek; agzir.da sakiz cignemek; evirip cevirmek; evelemek gevelemek; F: alargada dolasmak; Red nicht so lange herum! Uzun söylemel

HERUMREICHEN : German Turkish

elden ele gecirmek

HERUMREISEN : German Turkish

surasim burasini dolasmak

HERUMREITEN : German Turkish

(auf) l. (S.) üzerinde fazia durmak; bsi birak- mamak; tutturmak; temcit pilavi gibi isitip isitip öne sürmek