Germany
HINAUSBEUGEN : German Turkish
: sich ^ disan sarkmak; sarkinmak
HINAUSBRINGEN : German Turkish
disan götürmek; Er brachte es nicht über den Major hinaus. F. Binbasiliktan yukan cikamadi
HINAUSEXPEDIEREN : German Turkish
kapi disan etm.; (gewaltsam) yaka paca etm
HINAUSGEHEN : German Turkish
l. (evden, odadan) cikmak
(Fenster. Tür) bse acilmak, bakmak
(auf et.) bsi istihdaf etm.
(über et.) bsi asmak, tecavüz etm
HINAUSKOMMEN : German Turkish
(über et.) l. bir yerinden disan cikmak
fig. bir rütbeyi asmak; auf eins ^ s. Stw. hinauslaufen
HINAUSKOMPLIMENTIEREN : German Turkish
-nin pabuclanm cevirmek; sirtm-dan atmak; sepetlemek
HINAUSLAUFEN : German Turkish
l. disan kosmak
(auf et.) bsle sonuclanmak; auf eins (dasselbe, das gleiche) ^ aym kapiya cikmak
HINAUSLEHNEN : German Turkish
: sich ^ disan sarkmak; Nicht ^l Disan sarkmaymiz! Disari e^ilmemeleri rica olunur
HINAUSPOSAUNEN : German Turkish
: in die Welt ^ yedi mahalleye davul zurna ile duyurmak
HINAUSRAGEN : German Turkish
(über) boyca gecmek; asmak
HINAUSREDEN : German Turkish
: sich ^ wollen (auf) bahane tutmak (od. etm.)
HINAUSSCHIEBEN : German Turkish
l. disan dogru itmek (od. sürmek)
fig. tehir (talik, tavik) etm.; geriye birakmak
HINAUSSCHIEßEN : German Turkish
l. cabucak disan kosmak
(übers Ziel)/ig. kantann topunu kacirmak
HINAUSSCHLÜPFEN : German Turkish
disan kacmak
HINAUSSCHMEIßEN : German Turkish
F s. hinauswerfen
HINAUSSEIN : German Turkish
(über et.) l. (räumlich) bir yeri gecmi? olm.
(Krankheit) atlatmis olm.
(erhaben sein über) münez-zeh, beri, uzak olm
HINAUSSOLIEN : German Turkish
: Wo soll das hinaus? l. Bunun sonu ne olacak? Nereye varacak?
Bunun maksadi nedir? Kasti ne?
HINAUSSTELLEN : German Turkish
l. disan koymak
(Schiedsrichter e-n Spieler) sahadan cikarmak
HINAUSSTRECKEN : German Turkish
: den Kopf zum Fenster ^ basini pencereden uzatmak
HINAUSSTRÖMEN : German Turkish
: scharenweise ^ akm akm etm
HINAUSSTÜRZEN : German Turkish
(fr.) s. hinauswerfen. (intrJ (z.B. aus dem Autobus) canini disan atmak; Nur mit Hemd und Unterhose bekleidet stürzte er hinaus. 0, bir don bir gömiek disan firiadi
HINAUSWERFEN : German Turkish
l. disan atmak
(j-n) b-ni kapi disan etm.; Wirft man ihn vorne hinaus, kommt er hinten wieder herein. Kapidan kovsan, bacadan düser. Spr., das Geld mit vollen Händen ^ paralanm sacip savurmak; paralanm ziyan zebil etm
HINAUSWOLLEN : German Turkish
l. disan cikmak istemek
(auf et.) bsi kastet-mek
(hoch) a) gözü yükseklerde olm. b) pej. haddini bilmemek
HINAUSZÖGERN : German Turkish
asintida (od. sürüncemede) birakmak; ardma koymak; geciktirmek; geriye (od. sonraya) birakmak; sallamak, uzatmak
HINBEKOMMEN : German Turkish
s. hinkriegen
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani