Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
KREMPE : German Turkish

(Hut2) kenar

KREMPEL : German Turkish

m F pilipirti; mezat mall ^n (Baumwolle) pamuk atmak, tara(kla)mak, ditmek

KREMSER : German Turkish

m fr. paracol, talika

KREOLE : German Turkish

m;
in/(in Südamerika) l. (weißer) beyaz müsternlekecilerin ahfadmdan
(schwarzer) Oüney Amerikada do^an zenci

KREOSOL : German Turkish

n ehem. kreozol

KREOSOT : German Turkish

n ehem. kreozot; katran ruhu

KREPELINE : German Turkish

kreplin

KREPIEREN : German Turkish

l. gebermek, telef olm., mürt olm.; cam cikmak; zibarmak; V: kuyrugu titretmek, nailan dikmek
(Geschoß) infiläk etm., paralanmak; ^ soll der Kerl! Gözü dönesi!

KREPON : German Turkish

m bükme, krepon

KREPP : German Turkish

;
flor m l. krep
(Trauerflor) matem tülü –gummi m krep lastik
papier n krep (kagi 1i); krepe kägit; krepon; papyefrize
sohle / krep lastik tabam

KRESOL : German Turkish

n pharm. krezol

KRESSE : German Turkish

bot. \\. tere
(hreitblättrige) horozcuk; yabani eruka
(Kapuziner) Latin cicegi

KRETA : German Turkish

n.pr. Girit adasi
er m Giritli

KRETHI UND PLETHI : German Turkish

(Bibel) pej. olur olmaz adamlar; su bu; degme herif ler; ^ zusammenholen keli körn toplamak

KRETIN : German Turkish

m ebleh; med. kreten
ismus m med. kretinizm

KRETONNE : German Turkish

m kreton

KREUZ : German Turkish

n l. istavroz, hac, salip
(zur Hinrichtung) carmih
Ka. sinek, ispati
an. azmi aciz; sagn kemigi
(des Pferdes) sagn
mus. diyez
ßg. bas beläsi; musibet, azap, iskence
(am Anker) naut. demir memesi
(zur Kennzeichnung e-r Person auf Bildern) zait
(des Südens) astr. Güneytaci; das^ schlagen (Katholiken) hac cikarmak; hinter j-m drei
e machen ßg. F postu sermis cansikici bir misafirin nihayet gittiginden pek memnun olm.; „hele sükür kurtulduk" demek; sein ~ haben F imani gevremek; ans ^ schlagen carmiha germek; j-n aufs — legen F ßg. b-nin niyetlerini bozmak; Der (auf dem Bild) mit ^ Gekennzeichnete ist Ahmet. Zait isaretlisi Ahmettir. über ^ caprazvari; zu
e kriechen F ßg. kuy-rugunu kismak; yüzsuyu dökmek; ~ und quer sumya buraya; bir saga bir sula; bucak bucak; 9 und quer daherreden F damdan cardaga atlamak; Im Zimmer liegt alles 0 und quer durcheinander. Odada her sey altüst, karma-kansik hale geldi (od. allak bullak oldu)

KREUZABNAHME : German Turkish

f Hazreti isanın carmihtan indirilmesi

KREUZAS : German Turkish

n ka. ispati bey

KREUZBAND : German Turkish

n l. (bei Drucksachen) serit seklinde matbua zarfi
an. caprazlama sinir

KREUZBEERE : German Turkish

f pharm. (Abführmittel) akdiken tohumu

KREUZBEIN : German Turkish

n an. sağrı kemigi; azmi aciz; kuyruksokumu, sakrum

KREUZBLUME : German Turkish

f bot. süt otu; poligala

KREUZBLÜTLER : German Turkish

pl.bot. turpgiller, salibiye

KREUZBOGEN : German Turkish

m arch. haçtonoz kaburgası