Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
KÄMPFER : German Turkish

m l. (Fron^) muharip
allg. mücadeleci, cenkci, mücahit, silähsor
arch. a) (am Fenster) yatay baglama tahtasi b) (~ewölbeträger) kemer üzengisi (yatagi, ayagi)

KÄMPFERISCH : German Turkish

muharip, cengäver, militan

KÄMTEN : German Turkish

n.pr. (Österreich) Karenti
ner(in/) m ^ne^isch Karentili

KÄNGURUH : German Turkish

n zo. kanguru

KÄNNCHEN : German Turkish

n kücük ibrik

KÄPPI : German Turkish

n mil. kepi

KÄRGLICH : German Turkish

s. karg l Kargo m gemi yükü (od. hamulesi)

KÄSCHER : German Turkish

m s. Kescher

KÄSE : German Turkish

m l. peynir
(Ziegen0) beyaz peynir
(Schweizer ^) gravyer peyniri
enginann etli kismi
(Ggs. Molke) kesilmis süt; kesmik
F zirva, sacmasapan; mit ~ füllen (bzw. bestreuen) peynirlemek
blatt n pej. degersiz gazete; F: lahana yapragi
fabrikation / peynircilik
glocke / cam peynir kapagi
händler;
hersteller m peynirci
lake / peynir salamurasi

KÄSESTANGE : German Turkish

(Gebäck) peyniri i batonsale

KÄSIG : German Turkish

l. (Gesicht) saz (od. ucuk) benizli; benzi ucuk
(Konsistenz) pihtilasmis, peynirimsi

KÄSTCHEN : German Turkish

n kücük mahfaza; sandikca, cekmece

KÄTZCHEN : German Turkish

n l. zo. kedicik
bot. tirtilsi; sümbülü müzekker
spez. sögüt tirtili (konca acilirken)

KÄUFERIN : German Turkish

m alici, müsteri

KÄUFLICH : German Turkish

l. satin alinabilir; satilik
(P.) yiyici, satilmis, mürtekip, mürtesi; (Adv.) satin alarak; ^ sein (P.) vicdanini satmak;
es Mädchen fahise, orospu

KÖCHER : German Turkish

m ok kuburu; okluk, sadak
blume / bot. küfe cicegi

KÖCHIN : German Turkish

asci kadm

KÖDER : German Turkish

m l. olta yemi; yem(-leme)
fig. yaldizh hap ^n l. yemlemek
(locken) celp ve cezp etmek; zu — versuchen agzina bir parmak bal calmak; yem dökmek; tatli vaat-lerde bulunarak aldatmak; sich ^ lassen oltayi yemek; (durch Versprechungen) vaatlere aldanmak

KÖHLER : German Turkish

m odun kömürü yapan isci; kömürcü
glaube m ßg. coban itikadi; körü körüne inanma

KÖLN : German Turkish

n.pr. Kolonya (sehri)
ischwasser n kolonya suyu; odkolonyi

KÖNIG : German Turkish

m.
Kral, melik
papaz, rua, dağlı
şah
in f.
kraliçe, melike
dam, kız
vezir, ferz
(Bienen~) arıbey
inmutter f. ana kraliçe ~lich krali, şahane, melikane, hükümdarane; sich ~ amüsieren çok eğlenmek
reich n krallık, kraliyet

KÖNIGSADLER : German Turkish

m. şah kartal

KÖNIGSBLAU : German Turkish

kobalt mavisi

KÖNIGSFARN : German Turkish

m. çiçekli eğrelti otu

KÖNIGSFISCH : German Turkish

m. torina