Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
LEITER : German Turkish

(I) m l. sevk ve idare eden; basinda bulunan
(e-s Orchesters) orkestra sefi
(allg.) müdür, direktör, sef, amir
(Sport) idareci, yönetici, menecer
phys. näkil, iletken
pej. dirijan Leiter (II) f el merdiveni; (egreti) merdiven

LEITERIN : German Turkish

f mudire, direktris

LEITERSPROSSE : German Turkish

f el merdiveni basamagi (od. kademesi)

LEITERWAGEN : German Turkish

m parmaklikli araba

LEITESEL : German Turkish

m (vor e-r Kamelkarawane) deve kilavuzu

LEITFADEN : German Turkish

m ders kitabi; manüel

LEITFÄHIG : German Turkish

phys. iletken, näkil

LEITFÄHIGKEIT : German Turkish

f iletkenlik, näkiliyet

LEITGEDANKE : German Turkish

m ana (esas, müdür, rehber) fikir; basprensip

LEITHAMMEL : German Turkish

m kösemen

LEITLINIE : German Turkish

f techn. direktriks; math. müveccih, dogrultman

LEITMOTIV : German Turkish

n mus. laytmotif

LEITSATZ : German Turkish

m düstur

LEITSCHIENE : German Turkish

f (Eisenbahn) kontirray

LEITSPINDEL : German Turkish

f techn. ana mil

LEITSPRUCH : German Turkish

m siar, döviz, parola, vecize

LEITSTERN : German Turkish

m l. kutup yildizi
fig. numunei imtisal; örnek

LEITTIER : German Turkish

n kilavuz, kösemen

LEITTON : German Turkish

m mus. duygun nota

LEITUNG : German Turkish

-ung / l. sevk ve idare; yönetim, güdüm, tedvir(-i umur)
müdürlük, direktörlük seflik, reislik, baskanlik, kumanda
(Telephon~ usw.) hat, tel
phys. näkil
(Gas~ usw.) boru; ^ besetzt! Hat mesgul! die ~ übernehmen dümeni eie almak; e-e lange ^ haben F gabt (anlayissiz, kalınkafalı) olm.
ungs.rohr n l. ana boru
(Zuleitung) isale borusu
ungs.wasser n musluk suyu; (in Istanbul) o. Terkos suyu
werk n l. (Flugzeug) ucak dümen tertibati
(BombenQ) bombanin kuyruk tertibati
wort n s.
Spruch

LEKTION : German Turkish

l. ders
fig. ibret dersi; j-m e-e ^ erteilen fig. l. b-ne ders vermek
b-ni siddetle payiamak
or(-in/) m (Universität) lektör
üre/okuma, kiraat. lektür Lemma n l. (Hilfssatz) yardimci teorem
(Stichwort) typ. madde

LEMMING : German Turkish

m (Wühlmaus) zo. lemming Lemniskate / math. lemniskat; techn. a. fiyonga Lemnos n. pr. geogr. Lim n i adasi (bzw. sehri) Lemure m l. hortlak, hayalet
zo. maki
Iden pl. zo. maymunsular, hayaliye

LENDE : German Turkish

l. bei, bosbögür
(Hüfte) kaica
n.gegend / an. bei bölgesi; nahiyei kataniye ^n.Iahm l. beli kink
fig. cansiz, ruhsuz, sönük, cürük, zayif, yetismeyen
n.schurz m pestamal; bei kusa§i
n.stück n fileto
n.wtrbel pl. an. bei omurlan; fikarati kataniye Leng(-fisch) m zo. gelincik

LENINISMUS : German Turkish

m Leninizm
t(in/) m; ^tisch Leninist Lenkachse / (an Lokomotiven) dümen dingili Sbar l. gü-dümlü; kabili sevk
(Kind) akilli uslu;
es Luftschiff motörlü (yönetmeli, kabili sevk) balon; dirijabi, zeplin
2en l. (sevk ve) idare etm.; yönetmek
(wenden) cevir-mek, döndürmek
(richten) tevcih etm., yöneltmek
(steuern) a) naut. dümen kullanmak b) (Auto) kullan-mak, idare etm., dirije etm.
(die Aufmerksamkeit auf et.) b-nin (nazan) dikkatini b§ üzerine celp etmek; baktirmak
(das Gespräch auf et.) sözü bs üzerine getirmek
(regieren) hakim olm.; gelenkt güdümlü;
e Wirtschaft güdümcülük "er m l. arabaci
soför
fig. dirijan, idareci, yönetici
rad n volan, direksiyon; dümen tekerlegi 2sam uysal; uslu akilli; itaatli; söz dinier
Stange / (Fahrrad) gidon
ung / idare, yönetim, güdüm

LENTIZELLE : German Turkish

ot. kovucuk, adese