Germany
AMULETT : German Turkish
n muska, hamail; (am Arm) pazubent, kolcak; (gegen den bSsen Blick) nazarlik; nazar takimi; ein ~ tragen muska takmak
AMUSISCH : German Turkish
güzel sanat.ardan hie anlaniaz
AMYLASE : German Turkish
med. diyastaz
AMÖBE : German Turkish
amip
n.mhr f med. amipli dizantcri
AMÜSANT : German Turkish
eglendirici, eglenceli, alayli
AMÜSEMENT : German Turkish
n egience
AMÜSIEREN : German Turkish
eğlendirmek; sich ~ l. eğlenmek; zevk etm.
(über) bsle alay etm.; zevklenmek; sich ~ wollen keyfine gidecek tarzda hareket etm
AN : German Turkish
Präp. a) (in der Nähe von)
da,
de, yanında, yakınında, başında, üzerinde, sahilinde, kenarında b) (zu
..hin)
e,-a; yanına, yakınına, başına, üstüne, sahiline, kenarına c) (beschäftigt) bsle mesgul d) (gerichtet) tevcih edilmis e) (ungefähr) takriben f) (infolge)
den,
dan; sebebiyle g) (hinsichtlich) bakımından; ce-,
ca
(anschalten, angeschaltet) acmak, açılmıs
(angezogen) giyilmis; von
.. an
den,
dan itibaren, baslayarak; ~ der Tür stehen kapida durmak; ~ die Tür gehen kapiya gitmek; e-e Stadt ~ der Donau Tuna üstünde bir şehir; Ich habe (od. hätte) e-e Ritte ~ Sie. Size bir ricam var. Der Brief ist ~ Sie (gerichtet). Mektup size aitti;. Die Schuld liegt ~ Ihnen. Kabahat sizdedir (od. sizindir), ~ die Arbeit! İş başına! ~ die hundert yüz kadar (od. raddelerinde); ~ e-r Krankheit sterben bir hastalıktan ölmek; Es fehlt ihm ~ Geld. Parasiz. Paraca sıkıntısı var. soweit es ~ mir liegt benim elimde oldukca; den Fluß ~ verschiedenen Punkten überqueren nehri muhtelif yerlerinden gecmek; ~ und für sich haddizatında; esas itibariyle; zaten
ANABAPTISMUS : German Turkish
m bist. anabatizm, anabatistlik
t m anabatist
ANABLOSE : German Turkish
biol. yeniden dirilme
ANACHRONISMUS : German Turkish
m tarih aykinhgi; anakronizm ^t^sch anakronik
ANADIPLOSE : German Turkish
rhet. iade; son-bas yinelemesi; zincirleme, tekrir
ANAGRAM : German Turkish
(z.B. Lampe: Palme)
ANAGRAMM : German Turkish
n harflerin yer degismesiyle yapilan bulmaca;
ANAKARDE : German Turkish
bot. s. Nierenbaum
ANAKOLUTH : German Turkish
n s;i
kovusturmazhk; devrik tümce
ANAKONDA : German Turkish
(Riesenschlange) anakonda
ANAKREONTIKER : German Turkish
pl. eski Yunan sairi Anakreon tarzinda siir diizenler; anakreontikler
ANALEPTLKUM : German Turkish
n; ^^sch med. analeptik
ANALGESLE : German Turkish
med. analjezi; aci yitimi; agn duymama; (fik- dani elem; ziyai elem)
tlkum n; ^tisch analj(ez)ik
ANALOG : German Turkish
enzer, müsabih, analog, andiran, mümasil; ~ hier- zu bu klyas üzere ^^e / benzerlik, benzetme, örnekseme, müsabehet, nispet, klyas, analoji; Viele Wortformen be- ruhen auf ~. Bircok kelime sekilleri klyasla yapilmistir. ^^e.b^Idung / fing. klyas 91e.8Chluß m log. temsil, andins, andirma, analojizm ~°ion n benzer bir hal (od. sey)
ANALPHABET : German Turkish
(in /) m ümml; okuma yazma bilmez. Er ist vollkommener ~. 0, ümmidir. 0 kipkizil cahildir. Elifi görse mertek sanir.
en.tum/l ümmilik; okuryazarliktan mahrum olus f
ANALYSATOR : German Turkish
m phys. muhallil, analizleyen
se/tahlil, analiz, cozümleme ~~°ieren tahlil (analiz) etm., analizlemek, cözümlemek –tiker m analizci, tahlilci "tisch tahlill, ana- litik, cözümsel;
e Geometrie tahlill hendese; anaiitik geometri;
es Theater cözümsel tiyatro
ANANAS : German Turkish
bot. ananas
erdbeere / bot. ananas (od. Frenk) cilegi –gewächse p(. bot. ananasgiller, almasiye
ANAPHER : German Turkish
;
ora f stil. bas yinelemesi
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani