Germany
MASSAGE : German Turkish
masaj
MASSAKER : German Turkish
n katliam, kital, kinm ^rie^en katliam etm
MASSE : German Turkish
l. kütle, yigm
(Materie) madde
(Haupt") kismi azami; büyük kisim
(Volk) halk kütlesi
(Kon-ku^s^) ifiäs masasi; batkinlik yi^im
(Erb2) tereke
(Quantität) kemiyet, nicelik; e-e ^ l. (P.) kalabahk
(S.) büyük bir miktar; bircok, bir yi@;in; ya^mur; die breite ^ halkin ekseriyeti; dem Beispiel der großen ^ folgen sürüye katilmak
MASSEL : German Turkish
m V sans; Er hat ^ gehabt. Asigi cuk (od. bey) oturdu. tsi yolunda gitti.
maßen (in Zss.) s. anerkannter-; bekannter-; der-; einiger-; gewohnter-; verdientermaßen
MASSENABSATZ : German Turkish
m seri halinde satis
angriff m mil. kütle halinde taarruz
anziehung / phys. cazibe, cekim
artikel m seri halinde yapilan esya
aufgebot n l. mil. nefiriam; topyekün silählanma; bütün milleti silah altina alma
pek külliyetli miktar
aufmarsch m kütle halinde top-lanma
aussperrung/genel lokavt
demonstration/gövde gösterisi
fabrikation / seri imaläti
Teuer n mil. kütle atesi
grab n cürüklük 9hatt bol bol; cok mebzul; (Adv. a.) kütle halinde; gayet büyük miktarda; ibadullah; In dem Zimmer hier sind ^ Käfer. Bu oda böcek yuvasi.
kundgebung / gövde gösterisi; kütle halindeki teza-hür(-at)
mord m katliam
Produktion / seri halinde istihsal (od. imalat)
psychose / kütle psikozu
ström m (fliegender Fische) balik curumu; (von Ameisen) karmca üsüntüsü
w&re f pej. sira mall 2weise s. Qhaft
MASSEUR : German Turkish
m masör
se / masöz
MASSIEREN : German Turkish
l. masaj yapmak; ovmak
spez.mil. tahsit, teksif etm., yi^mak
t:
er Angriff mil. toplu taarruz
MASSIG : German Turkish
l. cesametli, cüsseli, iriyapili
(beträchtlich) külliyetli, cok
(unschön) kupal, kunt
MASSIV : German Turkish
l. som, dolu, masif
/zg. kaba, a^ir 9 n geogr. masif; eski kütle; dag silsilesi (od. kütlesi)
MAST : German Turkish
(I) (-bäum) m l. naut. direk, cubuk
(Trag9, Funk9) pilon Mast (II)/semizletme, besi
MASTDARM : German Turkish
m an. duz (od. do§ru) barsak; göden barsagi; miai müstekim; rektum
Spiegel m med. rektoskop
MASTENKRAN : German Turkish
m naut. macuna
MASTFUTTER : German Turkish
n semizletici yem
hühnchen n semiz pilic
MASTIKA : German Turkish
m (griechischer Anisbranntwein mit Mastix) sakiz rakisi; mastika
MASTIN : German Turkish
m (Doggenart)
samsun
MASTIX : German Turkish
m sakiz; cengel (od. kenger) sakizi
distel/^or. sakiz dikeni; beyaz kurtluca
pistazie / bot. sakiz agaci; mer-lengec
MASTKALB : German Turkish
n l. naut. kapela yastigi
besiye yatirilmis dana
tavil dana "korb m naut. canaklik
licht/z noü/.silyon feneri
ochse m besiye yatirilmis öküz
MASTODON : German Turkish
n (ausgestorbene Elefantenart) mastodont
MASTURBATION : German Turkish
istimna (od. istisha) bilyet; mastürbasyon; V: sipsi, abaza, otuzbir 91eren istimnada bulunmak; V: otuzbir cekmek; abazaya varmak; el arabasina binmek; tek kürek Yalova yapmak
MASUREN : German Turkish
n.pr. (ostpreußische Landschaft) Mazurya, Mazüri
e m;
in/; 2isch Mazuryali; die Masurischen Seen (od. Sümpfe) n.pr.pl. Mazurya Batakligi
MASUT : German Turkish
n mazot
MATADOR : German Turkish
m l. matador; boga güresi pehlivani
Ka. (Trumpf) koz
(Hauptperson) en mühim sahsiyet
(Rädelsführer) önayak
(Sieger) sampiyon, galip, muzaffer
MATCH : German Turkish
m, n (Sport) mac
MATE : German Turkish
ot. m (Tee: /) Paragu(v)ay cayi
MATER : German Turkish
l. typ. matris
an. beyin zan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani