Germany
MENSCHENSCHEU : German Turkish
l. (Tier) insandan kacan
(ungesellig) ünsiyetten hoslanmaz; merdümgiriz, ürkürük
(ungewandt) kaba. hoyrat, yabani
(schüchtern) sikilgan, mahcup, utangac Menschenscheu f yabanilik
MENSCHENSCHINDER : German Turkish
m gaddar, zaiim; canim cikaran; F: kasap
MENSCHENSCHLAG : German Turkish
m l. (Rasse) insan irki
(Typus) bir tip insan
MENSCHENSEELE : German Turkish
f Allah kulu; Keine ~ war zu sehen, l. Orada cinler top oynuyordu. Kimsecikler yoktu. Orada bir tek can kalmamis.
Hiç kimse gelmemis
MENSCHENSKIND : German Turkish
(Int.) F: aber ~! be (od. mübarek) adam!
MENSCHENSOHN : German Turkish
m beniädem, insanoglu, ädemoglu
MENSCHENUNWÜRDIG : German Turkish
insanliga yakismayan
MENSCHENVERLUSTE : German Turkish
pl. can kaybi
MENSCHENVERSTAND : German Turkish
m: gesunder ~ akliselim, sagduyu, bonsans; e-n Appell an den gesunden ~ richten makuliyete- davet etm
MENSCHENWELT : German Turkish
f insanlik älemi
MENSCHENWÜRDE : German Turkish
f insanlik serefi
MENSCHENÄFFEN : German Turkish
pl.zo. insansi maymungiller; insanimsilar; sibih insaniye
MENSCHENÄHNLICH : German Turkish
insana benzer; antropoit; ein Baum von
er Form insan suretinde bir agac
MENSCHEWIK : German Turkish
(in /) m bist. Mensevik
s.mus m Menseviklik, Mensevizm
st(in/) m; 2stisch Mensevik
MENSCHHEIT : German Turkish
insanlik, insaniyet, beseriyet, nevibeser, ädemoglu; Verbrechen pl. gegen die ^ beseriyete karsi suclar; dem Wohl der
^ dienen insaniyete hizmet etm. ^Hch l. insani, beserl, insanca, insaniyetli
(weichherzig) insafli, merhametli; yufka yürekli
(erträglich) oldukca iyi; Die
e Natur ändert sich nicht. Insan yedi-sinde ne ise, yetmisinde de odur. Spr.; Er hat nichts mehr °es an sich. tnsanliktan cikmis. Onda insanliktan eser kalmamis. Hat denn der Kerl gar nichts °es an sich? Bu adamda insaniyet denilen sey yok mu? Das ist ^! tnsanlik hali bu! nach
em Ermessen galip ihtimale göre
Hchkeit/insaniyet, insanlik; e-e Pflicht der ^ insani bir vazife
MENSTRUATION : German Turkish
ädet (görme); hayiz, aybasi; die ^ anregen med. dem döktürmek; ^ haben ädet (od. üstünü) görmek; keine ~ haben \\. kadinligmi bilmemek
ädetten kesil-mek
ations.binde/ädet bezi 2ieren ädet (aybasi, üstünü) görmek
MENSUR : German Turkish
l. ehem. dereceli kap
(Deutschland) üniversite- lilerin eskrim düellosu
MENTALITÄT : German Turkish
zihniyet, anlayis, mantalite; görüs tarzi
reservation fjur. zihnt takyit; icten pazarlik
MENTHOL : German Turkish
n pharm. mantol; nane ruhu
MENTOR : German Turkish
m rehber, kilavuz; akil hocasi
MENUETT : German Turkish
n mus. mönüe; menuetto
MENÜ : German Turkish
n mönü
MEPHISTO : German Turkish
(-pheles) n.pr. seytan, ibiis, Mefisto
MERCATORPROJEKTION : German Turkish
: Karte in ^ Merkator usulü harita
MERGEL : German Turkish
m geol. marn; pekmez topra^i
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani