Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
MITIAUFEN : German Turkish

irlikte kosmak; bir yansa istirak etm. 91äufer m \\. pol. nazilik zamaninda aktif bir rol oynamami§ olan parti mensubu
ßg. havan dövücünün hik deyi-cisi

MITINHABER : German Turkish

(in/) m ortak, serik; müsterek sahip
schaft/ ortaklik, istirak, seriklik, paydaslik

MITKOMMEN : German Turkish

l. beraber gitmek (gelmek); b-ne refakat etm.
(geistig) bsi takip edebilmek; nicht mehr ^ können geri kalmak; Komm mit! Yanima düs!

MITKRIEGEN : German Turkish

F s. mitbekommen

MITKÄMPFER : German Turkish

m siläh (od. savas) arkadasi; muharip

MITKÖNNEN : German Turkish

F l. refakat edebilmek
(geistig) takip edebilmek

MITLASSEN : German Turkish

-nin birlikte gitmesine müsaade etm

MITLAUT : German Turkish

m phon. sessiz; sadasiz hart; konson; ünsüz

MITLEID : German Turkish

n merhamet, acima, duygudashk, rikkat, insaf; j-s ^ erregen acindirmak; ^ haben merhamet göstermek; (großes) ici parcalanmak; b-nin haline yanmak; (mit j-m) b-ne acmmak; ^ schafft (oft) Verdruß. Merhametten maraz häsil olur. Spr.
en.schaft /: in ~ ziehen sarsmak, müteessir etm.; halel getirmek; zarara up;ratmak 91g merhametli, rikkatli; iyi yürekli; yüre^i yufka; duygu-das;
e Regung merhamet hissi; 2s.los pek yürekli; gaddar, merhametsiz; Allahtan korkmaz; insafsiz, kalp-siz

MITMACHEN : German Turkish

l. bse istirak etm., katilmak; parmak kanstir-mak
(viel Leid) cok istirap (yCkmek
(erleben) görüp gecirmek; idrak etm.
(kein Spielverderber sein) hava-sina uymak; oyunbozanlik etmemek
(geschehen lassen) göz yummak; suyunca gitmek; Diese Mode hat fast niemand mitgemacht. Bu modayi hemen hemen hi

MITMENSCHEN : German Turkish

pl. beni beser, beni nevi

MITMISCHEN : German Turkish

parmak karıstirmak

MITNEHMEN : German Turkish

l. beraberinde götürmek
(auf der Reise e-n Ort) bir yere u^ramak
(im Fahrzeug) giderken yanina almak
(arg) a) (z.B. langer Weg) b-ni cok yormak; b-ne zähmet cektirmek; b-ni öldürmek b) (ein Land) perisan etm. c) (Krankheit) sarsmak, bozmak d) (quälen) zähmet, istirap cektirmek e) (beschädigen) örselemek, hirpalamak; hasara ugratmak; Ins Jenseits kann man nichts —. Kefenin cebi yoktur. Die Krankheit hat ihn ziemlich mitgenommen. Hastalik onu epey örselemis (od. hirpalamis) (od. hayii sarsti). mitnichten (Adv.) z. va. asia; hie bir suretle Mitose / biol. karyokinez, mitoz Mitra / (Bischofsmütze) piskopos basli^i mitrechnen l. birlikte hesap etm.
hesaba kat(il)mak; degeri olm.; Das rechnet nicht mit. Bu sayilmaz

MITREDEN : German Turkish

l. sohbete katilmak
(mitbestimmen) sözü olm.; Wir haben dabei auch noch ein Wörtchen mitzureden. Bizim de söyleyecek sözümüz vardir

MITREISEN : German Turkish

irlikte yoiculuk etm. ^de mff yol arkadasi

MITREIßEN : German Turkish

l. sürüklemek; alip götürmek; aparmak
fig. teshir etm.
(Zuhörer) b-ni kendi agzimn icine baktir-mak

MITSAMT : German Turkish

(Präp. m. Dat.) ile birlikte

MITSCHLEIFEN : German Turkish

F sürüklemek

MITSCHREIBEN : German Turkish

l. (birlikte) not tutmak
bir mektuba bsi ilave etm

MITSCHULD : German Turkish

su^ ortakligi müterafik (od. birlikte) kusur; birlikte nedenleme 2ig faili müsterek; suc ortagi; hempa; seriki cürüm
ner m müsterek (od. birlikte) borclu

MITSCHWINGEN : German Turkish

l. birlikte ihtizaz etm., titresmek
fig. duyulabilmek

MITSCHÜLER : German Turkish

(in /) m okul (mst. sinif) arkadasi; okuldas

MITSINGEN : German Turkish

l. bir arada sarki söylemek
(im Chor) koroya katilmak

MITSPIELEN : German Turkish

l. oyuna katilmak
(im Orchester) sazcilara katilmak
fig. rol oynamak
(j-m übel) pacavrasini cikarmak; b-ne cok fena muamele etm.; iler tutar yerini birakmamak; hirpalamak, örselemek; nicht mehr ^ a. fig. benden yana paso demek; Diese jungen Leute dürfen künftig nicht mehr in der Nationalmannschaft ^. (Fb.) Bu genfer, bir daha milli takimda yer alamaya-caklardir. 9er(in/) m part(ö)ner; oyun arkadasi

MITSPRACHERECHT : German Turkish

n: Sie haben hier kein ^. Burada sizin söz hakkimz yoktur. 2sprechen fikir yürütmek