Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
NACHLAUFEN : German Turkish

-nin, bsin pesinden kosmak Qläufer m Bill. sirt üstü; kule; — mit Effet Bill. falsolu sirt üstü

NACHLAß : German Turkish

m l. H tenziiät, iskonto, remiz
(e-r Strafe) a) af b) (teilweiser) cezanin indirilmesi
(e-s Toten) tereke, miras, muhallefat, mameiek, birakit; schriftlicher ^ metruk evrak; ^ gewähren (im Preis) tenziiät yapmak ~lassen (tr.) l. arkada birakmak
bsin ger-ginliginj azaltmak; gevsetmek; naut. (Tau) mola etm.
(vom Preis) tenziiät yapmak; iskonto vermek; (intr.) l. (im Fleiß) tembellesmek
(in der Spannung) gevse-mek
(in der Schnelligkeit) yavaslamak
(Sturm, Erregung) siddeti azalmak; yatismak, hafiflemek, inmek, dinmek, oturusmak
(Leistungen) fenalasmak, zayif-lamak
(Schmerzen) uyusmak; Die Kälte hat nachgelassen. Soguk düstü (od. kirildi).
laßgericht n jur. tereke mahkemesi ^lässig l. ihmalci, kayitsiz, dikkatsiz
(in Kleidung) mühmel, salpa; pacası düsük; capacul, derbeder; bagrı acik; sünepe
(träge) külkedisi, miskin, tembel, uyusuk, himbil
(oberflächlich arbeitend) özensiz, ihtimamsiz; bastan savma
lässigkeit/ l. özensizlik. düzensizlik, ihmal, ihtimamsizlik,
tekäsül, terahi, üsengenlik, gevseklik, rehavet

NACHLEBEN : German Turkish

(e-m Vorbild) b-ni k-ne örnek edinmek 2 n beka, kalim

NACHLEGEN : German Turkish

yanan atese odun, kömür v. s. katmak

NACHLEMEN : German Turkish

zamaninda ögrenmediklerini sonradan ö§ren-mek

NACHLESE : German Turkish

l. basak toplama
fig. tamamlayici külliyat ^n bir kitaba müracaat etm.; tafsilätini bir kitapta okumak

NACHLIEFERN : German Turkish

l. (Fehlendes) sonradan getirerek tamamlamak
(nochmals liefern) bir daha teslim etm

NACHLÖSEN : German Turkish

l. (Fahrkarte) gisede degil sonradan almak
(Zuschlag zahlen) zammini vermek; iiäve bilet almak

NACHMACHEN : German Turkish

l. taklit etm.; örne^ini cikarmak
(fälschen) kalpazanlik etm.
(später machen) sonradan yapmak;

NACHMALIG : German Turkish

sonraki
s sonra(-dan)

NACHMESSEN : German Turkish

ir daha ölcmek

NACHMITTAG : German Turkish

m ö^leden sonra; ikindi; am ^; °s ögleden sonra(-lan); ikindiyin
s.gebet n ikindi namazi
s.kleid n öglesonu robu; cay elbisesi
S.Vorstellung / matine

NACHNAHME : German Turkish

ambursman; unter ^ ödemeli; Ödeme sartli

NACHNAME : German Turkish

m soyadi

NACHPLAPPERN : German Turkish

-nin sözlerini papagan gibi tekrar etm

NACHPOLIEREN : German Turkish

ir daha perdahlamak

NACHPORTO : German Turkish

n munzam ücret; taksa

NACHPRÄGEN : German Turkish

l. sonradan damgalamak
(fälschen) kalp para basmak

NACHPRÜFEN : German Turkish

l. bir daha muayene etm.; tekrar gözden gecirmek
(Richtigkeit) tahkik, tevsik etm.
(kontrollieren) kontrol etm. 9ung/ l. vgl. nachprüfen
(Schule) ikmal (od. bütünleme) imtihani bzw. engel imtiham;

NACHRASUR : German Turkish

ikinci tiras; perdah

NACHRECHNEN : German Turkish

l. yeniden hesap etm.
(überprüfen) gözden gecirmek; tetkik etm

NACHREDE : German Turkish

l. (Nachwort) sonsöz, hatime, epilog
(üble) iftira, bühtan, karalama, gammazilk 2n l. isittiklerini tekrarlamak; el agziyle corba yemek
(j-m Obles) b-ne iftira etm

NACHREISEN : German Turkish

(b-le bulusmak üzere) arkasindan yola cikmak

NACHRICHT : German Turkish

l. haber, malumat, duyuru, havadis
(Bericht) rapor
(Auskunft) istihbarat, enformasyon
(unverbürgte) söylenti, sayia, rivayet; j-m ~ geben b-ne bs hakkinda bilgi (od. malumat) vermek; b-ne bsi bil-dirmek; Was bekomme ich für die gute ^? Müjdemi isterim

NACHRICHTENABTELLUNG : German Turkish

mf/. muhabere taburu; istihbarat subesi (od. dairesi)
agentur / haberler (od. telgraf) ajansi
blatt n bülten
dienst m l. a. mit. muhabere hizmeti; istihbarat servisi
(Radio) haberler servisi
technik / muhabere teknigi
truppe / mil. muhabere birligi
Übermittlung / haberlerin ulastinimasi (od. trans-misyonu)
Verbindung / muhabere
wesen n muhabere isleri