Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
NAHE : German Turkish

yakin, bitisik, muttasil; ^ daran sein, et. zu tun (et. auszusprechen) yapmasina ramak kalmak;

diyesi gelmek;/-m zu ^ treten b-ni gücendirmek; hatinni kir-mak; ^ und fern uzakli yakinli; Qer Osten Yakin-Dogu; ganz ^ komsu kapisi; ganz ~ an j-n herankommen a§-zina girecek gibi yaklasmak; Ich war dem Weinen ~. Agiayacagim (od. A^layasim) geldi. dem Tod ^ sein ölümüne az kalmak; in-er Zukunft yakinlarda; yakin bir gelecekte; von ^ und fern uzaktan yakindan; s.a. näher, nächst-

NAHEGEHEN : German Turkish

(j-m) b^ni cok müteessir etm;; b-nin yüregine (od. ci^erine) islemek; Dieser Verlust ist ihm sehr nahegegangen. Bu ziyan onu epey sarsti.
d dokunakh, üzün-tülü

NAHEKOMMEN : German Turkish

yaklasmak

NAHELEGEN : German Turkish

israria tavsiye etm.; b-nin bsi yapmasini salik vermek

NAHELIEGEN : German Turkish

: Das liegt nahe. Bu, akla yakin geliyor. Die Annahme liegt nahe
.. insanin inanacagi geliyor.
d l. cok yakin olan
(einleuchtend) anlasilmasi kolay olan; akla yakin

NAHEM : German Turkish

ya^(m)lastirmak; sich ^ yak(in)lasmak, sokulmak, aborda etm

NAHEN : German Turkish

(a. sich ^) yaklasmak, yanasmak

NAHEREI : German Turkish

l. igne isi
(Ort) dikim yurdu; dikishane
in/ dikisci (kadin); (in Paris a.) grizet

NAHERTRETEN : German Turkish

l. yaklasmak
(e-m Vorschlag) yanasmak; bsin yanina gjtmek
(e-r Frage) bir meseleye girismek; bir mesele, ile ilgilenmek; Bitte treten Sie näher! tceri buyruni

NAHESTEHEND : German Turkish

l. (Verwandte) yakm
(Freund) samimt; siki fiki; iclidisli; kardes

NAHETRETEN : German Turkish

l. b-ne dogru yaklasmak
iclidisli olm

NAHEZU : German Turkish

l. (beinahe) hemen hemen
(ungefähr) takriben, tahminen
(geradezu) ädeta; ein Vermögen von ^ 50 Millionen elli milyona yakin bir servet

NAHKAMPF : German Turkish

m l. mit. gögüs gögse savas; süngülesme
(Boxen) klinc, infayt
Waffe//?»/. yakin savas siläni

NAHOSTPAKT : German Turkish

m pol. Merkezt Antlasma Pakti; CENTO

NAHRHAFT : German Turkish

l. besleyici, kuvvetli, gidali
(vitaminreich) vitamini i
hum. s. einträglich

NAHRUNG : German Turkish

l. gida, besin, yiyecek, azik
(Unterhalt) me-dan maiset; nafaka
fig. artiran, ziyadelestiren sey; dem Gerede neue ^ geben dedikoduyu bir daha körükle-mek
s.mangel m yiyecek kitligi
s.mittel pl. gida (od. iase) maddeleri; yiyecekler; erzak
s.saft m biol. kilüs
s.sorgen pl. maiset derdi
s.stoff m s. Nährstoff

NAHT : German Turkish

l, dikis yeri
(Lötstelle) kaynak (od. lehim) yeri
an. derz
med. sütür
(Verbindungsstelle) ek yeri
band n ekstrafor

NAHTLOS : German Turkish

dikissiz, kaynaksiz, eksiz;
es Rohr tekparca boru

NAHTSCHWEIßUNG : German Turkish

ec/m.dikis (od. kordon) kayna^i –streifen m ek seridi

NAHVERKEHR : German Turkish

m banliyö trafi^i
zug m banliyö treni

NAIV : German Turkish

l. sadedil, safdil, hilesiz
(dumm) koyun dede; budala
(schlicht) köylü agzi
(leichtgläubig) kanafean Qität/l.safdillik
budalalik

NAJADEN : German Turkish

pl. l. myth. Nayadlar
irmak midyeleri

NAME : German Turkish

m isim, ad; sich e-n
n machen söhret alniak (od. kazanmak); adlanmak; guter ^ namus, yüzaki; Darf ich um Ihren (werten)
n bitten? Isminiz (ismi äliniz) nedir?
n verlesen isimleri birer birer okumak; e-n
n geben ad koymak (od. vermek); wie schon der ^ besagt adi üstünde;. auf den
n seines Vaters Schulden machen babasina izafe ederek (od. babasi adina) borclanmak; das Ding beim rechten
n nennen sözünü esirgememek; vara var, yoga yok demek; kör kadilik etm.; im
n Gottes des Erbarmers, des Allerbarmers bismilläh irrahman irrahim; in j-s
n sprechen b-nin adina konusmak; im
n (von od. Gen.) namina; mit vollem
n adiyle saniyle; (nur) dem
n nach ismen; Ich kenne Sie dem
n nach. Sizi glyaben taninm unter fremdem
n mütenekkiren; nami müstear ile

NAMENGEDÄCHTNIS : German Turkish

n isim hafizasi
künde / onomastik
liste / isimlerin listesi ^los l. isimsiz, adsiz, anonim
fig. kaleme gelmez; tarif olunamayan °s l. adli, isminde
s, im Namen, ein Mensch ^ Jesus İsa diye bir insan; ein Junge ^ Ali Ali naminda bir cocuk
s.aktie / nama muharrer senet; ada yazili aksiyon
s.aufruf m yoklama isim yokla(n)masi
s.gleichheit / adaslik
s.vetter n adaş
s.zug m l. imza sahhı; paraf
(voller) otograf 3 bist. (des Sultans) tuğra, tevki
(des Künstlers au seinem Werk) sanatci simgesi ~t.lich isim isim çağrılarak yapilan...; (Adv.) (besonders) bilhassa; her seyden evvel