Multilingual Turkish Dictionary

Germany

Germany
NEKROBIOSE : German Turkish

fbiol. nekrobiyoz
log m ölü hakkmda yazilan mersiye; anma makalesi; nekroloji
mantie / ölülerden tefeül; ruh falcili^i
pole / nekropol
se / med. tenahur, nähre, nekroz 9tisch med. nahrevt, nekrotik; ^ werden tenahur etm

NEKTAR : German Turkish

m l. myth. sarabi kevser; nekter; ilählann ickisi
bot. balözü, rahik
ine f bot. ölkersiz (od. tüysüz) seftali; duraki
ium n bot. balözülük; nektar uzvu

NELKE : German Turkish

l, bot. karanfil
(Qewürz^) (kuru) karanfil; gefüllte ^ bot. katmerli karanfil
n.gewächse pl.bot. karanfilgiller, karanfiliye
n.öl n karanfil yagi
n.pfeffer m yenibahar
n.wurz / bot. Meryem (karanfil, mübarek) otu; amber agaci

NELSON : German Turkish

m (Ringen) s. Nackenhebel

NEMATODEN : German Turkish

pl. zo. s. Fadenwürmer

NEMESIS : German Turkish

l. n.pr.myth. Yunan intikam ilähesi
/(strafende, rächende) adaletin pencesi

NENNBAR : German Turkish

zikredilebilir 2betrag m itiban meblag
en l. ad koymak, isim vermek, tesmiye etm.
(bezeichnen) demek, tavsif, tabir etm.
(erwähnen) ztkretmek
(Kandidaten) göstermek
(Zeugen) istishat etm.; Sultan Soliman nennt man den Gesetzgeber. Sultan Süleyman „Kanuni" adiyle anilir. Wie nennst du das? Buna ne diyorsun? Ja^ das nenne ich wohl Kirschen (ein Pferd, ein Haus)! (rühmend) Heygidikirazhey.Atdaat ha l Evdeevhanily-n nach seinemGroßvater^ b-ne büyükbabasinm ismini vermek; genannt \\. (erwähnt) yukanda zikredilen; ismi ge-cen
(mit dem Beinamen)
.. adiyle anilan; nicht mehr ^werden dilden düs(ürül)mek; ^ werden adina denmek; Dabei wird er auch ^ werden. Bu iste onun da adi gececek. am
en Tag o gün, o tarih
ens.wert kayda deger; hatin sayilir °er m math. payda, mahrec; au f e-n ^ bringen l. math. paydalan esitlemek; tevhidi mahrec etm.
fig. tanzim (od. koordone) etm. Qform/^f. mastar ^ung/ l. zikretme, zikredilme. tesmiye
(e-s Kandidaten) gö-ster(il)me
(Sport) istirak icin kaydetme (kaydolunma) Swert m itibari klymet

NEODARWINISMUS : German Turkish

m yenidarvincilik, neodarvenizm
t m; °t«sch yenidarvinci, neodarvenist

NEOFASCHISMUS : German Turkish

m neofasizm
t(ln/) w;9tisch neofasist

NEOGEN : German Turkish

n; neogen geol. neogen

NEOKLASSIZISMUS : German Turkish

m yeni klasikcilik

NEOLAMARCKISMUS : German Turkish

m yenilamarkcilik

NEOLITHIKUM : German Turkish

n geol. neolitik cag; ciläli tas devri ^isch neo-iitik

NEOLOGISMUS : German Turkish

m ling. yenicillik; yenicii deyim; neolojizm

NEOMYZIN : German Turkish

n pharm. neomisin

NEON : German Turkish

n ehem. neon
Hcht n neon lambasi
röhre/neon tübü; flüoresan (flöresan) lamba

NEOPLASMA : German Turkish

n med. neoplazm(-a)

NEOZOIKUM : German Turkish

n geol. neozoik; ücüncü zaman; yeni hayvanlar zamam

NEPOTISMUS : German Turkish

m iltimascihk; akraba kayinciligi

NEPP : German Turkish

m F kazik °en F yolmak; yontmak; kaziga oturtmak; kaziklamak; kazik atmak; V: kafeslemek; geneppt werden kazik yemek; V: bo^ulmak, boguntuya getirilmek

NEPTUN : German Turkish

n.pr.myth.,astr. Neptun
ium n ehem. neptunyum

NEREIDEN : German Turkish

pl. myth. Nereidler
eus n.pr. (Meergott) Nere ^itisch biol., geogr. neritel

NEROLIÖL : German Turkish

n neroli; cicek yagi

NERV : German Turkish

m sinir, asap; j-m den letzten ^ töten F canmi cikarmak; b-ni patlatmak; die-en verlieren siniri oynamak; cinleri aya^a kalkmak; Die
en gingen ihm durch. Sinirleri bosandi. j-m auf die
en fallen (od. gehen) iligini kurut-mak; sinirine (od. kanina) dokunmak; dalina basmak; basma dolamak; kafasmi ütülemek (od. sisirmek); gik dedirtmek; Die Sache geht mir allmahlich auf die
en. Bu ise gittikce tutuluyorum. mit schwachen
en sinirleri zayif olan
atur/(e-s Blattes) yaprak damarlan

NERVENARZT : German Turkish

m sinir doktoru; nevrolog, asabiyeci Saufreibend sinirlendiren 9beruhigend sinirleri yatistinci; Heiße Quellen wirken auch ~. Kaplicalann hassasi da sinirleri sakinlestirmektir.
entzündung / sinir iltihabi; nevrit
geflecht n; "gewebe n an. sinirdoku; nesci asab?
heil-anstalt;
kllnik / asabiye hastanesi
knoten pl.an. sinir bo^umlan; ukadati asabiye 2krank sinir hastasi; nevro-pat
krankheiten pl. sinir hastaliklan; asabiye
krieg m beyaz (od. so^uk) harp; sinir harbi
künde / nevroloji, sinirbilim
leiden n sinir hastaligi; nevropati 21eidend s.
krank,
säge / F: Das ist die reinste ~/ Ne sinir sey!
schmerz m sinir a§nsi; nevralji
schock m sinir buhram 9schwach nevrastenik; sinirleri zayif olan
schwäche / nevrasteni; sinir arginligi (bozuklugu, zayifligi); hezali äsap 2stärkend sinir kuvvetlendiren; tonik
System n sinirsel sistem; sinir dizgesi; cümlei asabiye; zentrales ^ merkezi sinir sistemi
zusammenbruch m kriz; sinir bo- zuklugu; e-n ^ bekommen sinir krizi gecirmek; heyheyler gecirmek nervig kuvvetli, adaleli
ös sinirli, asabt; ^ machen sinir- lendirmek. asabtiestirmek; b-nin sinirine dokunmak; ~ werden sinirlenmek. asabtiesmek; asabiyete kapilmak; sinirleri ayaklanmak; huyianmak ^osität/sinirlilik, asa- biyet; vor ^ ganz durcheinander geraten sinirleri altüst olm.; leichte ^ ramazan keyfi